202 üniversite rektörünün akademik performansının objektif bir kriter olan h-indeksi üzerinden değerlendirildiği çalışmada dikkat çeken sonuçlar ortaya çıktı.
Çalışma kapsamında, Yozgat Bozok Üniversitesi (YOBÜ) Rektörü Prof. Dr. Evren Yaşar, tıp alanındaki akademik üretimiyle öne çıkarak, h-indeksine göre yapılan sıralamada ilk 45 rektör arasında yer alma başarısı gösterdi.
Baran Can Sayın’ın imzasını taşıyan ve Gazete Oksijen’de yayımlanan kapsamlı haber dosyasında, üniversiteleri yöneten rektörlerin bilimsel geçmişleri, ulusal ve uluslararası atıf indeksleri üzerinden analiz edildi. Google Scholar, Scopus ve SOBİAD gibi güvenilir veri tabanlarından elde edilen bilgiler ışığında yapılan analizde, rektörlerin yayın sayıları ve bu yayınlara yapılan atıf sayıları temel alındı.
Bu ölçütlerin birleştirildiği h-indeksi, hem akademik sürekliliği hem de bilimsel etkinin derinliğini gösteren sayısal bir değer olarak, bu değerlendirmede ana kriter olarak kullanıldı.
H-İNDEKSİ NEDİR, NEDEN ÖNEMLİ?
H-indeksi, bir akademisyenin “h” sayıda yayınının, en az “h” kez atıf alması anlamına gelir. Örneğin, bir bilim insanının 15 makalesi varsa ve bu makalelerin her biri en az 15 kez atıf aldıysa, h-indeksi 15’tir. Bu sistem, akademik dünyada “kalıcı ve etkili üretkenlik” göstergesi olarak kabul edilmekte olup, geçici popülarite yerine sürekli katkıyı ölçmektedir. Özellikle akademik terfi süreçlerinde referans alınan bu ölçüt, bilimsel liyakatin göstergelerinden biri sayılmaktadır.
GENEL ORTALAMA PROFESÖRLÜK EŞİĞİNİN ALTINDA
Yapılan analiz sonucunda, Türkiye’deki 202 rektörün ortalama h-indeksi 17.7 olarak belirlendi. Bu sonuç, profesörlük için bilim dünyasında genel kabul gören h=18 değerinin altında kalarak düşündürücü bir tablo ortaya koydu. Verilere göre yalnızca 63 rektör, bu eşik değerin üzerine çıkmayı başarırken, kalan 139 rektör (%69), profesörlük için gereken bilimsel üretim standardını sağlayamadı.
Daha dikkat çekici bir veri ise, 60 rektörün h-indeksinin 10’un altında, 3 rektörün ise 3’ün altında olması oldu. Bu durum, Türkiye’de akademik liderlik pozisyonlarında bulunan bazı isimlerin bilimsel etkinliklerinin sorgulanmasına yol açabilecek nitelikte.
REKTÖR YAŞAR’DAN İLK 45’TE YER ALDI
Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Evren Yaşar, yapılan değerlendirmede 22 ve üzeri h-indeks değerine sahip sınırlı sayıdaki rektör arasında yer aldı. Yaşar, bu performansıyla ilk 45 rektör arasına girmeyi başararak, akademik yeterliliğiyle dikkat çeken isimlerden biri oldu.
Tıp alanında gerçekleştirdiği bilimsel çalışmalarla bu başarıyı yakalayan Prof. Dr. Yaşar, aynı zamanda bilimsel yayınların niteliği ve etki değeri açısından da güçlü bir grafik sergiledi.
REKTÖRLERİN BRANŞ DAĞILIMI: MÜHENDİSLİK VE TIP ZİRVEDE
Araştırmada rektörlerin akademik kökenlerine dair veriler de paylaşıldı. Türkiye’deki rektörlerin en büyük kısmı %25 oranıyla mühendislik alanından gelirken, onu %20,5 ile tıp, %6 ile işletme ve ilahiyat, %4 ile tarih bölümleri izledi. Bu oranlar, üniversite yönetimlerinde belirli disiplinlerin öne çıktığını gösteriyor.
YOZGAT’TA TAKDİRLE KARŞILANDI
Prof. Dr. Evren Yaşar’ın elde ettiği bu başarı, Yozgat’taki eğitim camiasında da memnuniyetle karşılandı. Göreve geldiği günden bu yana Bozok Üniversitesi’nde birçok bilimsel, sosyal ve altyapı alanında gelişmeye öncülük eden Rektör Yaşar’ın, ülke genelindeki üniversite rektörleri arasında üst sıralarda yer alması, üniversitenin ulusal düzeydeki prestijine de olumlu yansıdı.
Akademik liyakat ve üretkenlik açısından ortaya koyduğu performansla Prof. Dr. Yaşar, sadece Bozok Üniversitesi’ne değil, Türk yükseköğretimine de değer katan isimler arasında gösteriliyor.
