Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi hepimizin üzerine olsun kıymetli okuyucular.
Ramazan ayını tatlı bir telaş, belki farklı umutlar ile bekledik; belki önceki ramazanları hatırlayıp özlemle andık ve özenli bir hazırlık ile karşıladık on bir ayın sultanını. Belki bazılarımız için çok şey değişmedi hayatımızda. Ama ömür çok kısa. Bir dahaki Ramazana ulaşıp ulaşamayacağımız meçhul. Bu sebeple farkına varmalıyız kazandıklarımızın ve kaybettiklerimizin. Düşünmeliyiz neler yaptığımızı, bundan sonrası için neler yapmamız gerektiğini; ardımızdan “nasıl bilirdiniz?” sorusuna nasıl cevaplar alacağımızı. Ne mutlu, Ramazan ayına ulaşıp, onun kıymetini bilip, hakkıyla değerlendiren ve mükâfat olarak da sevabına ulaşanlara... Allah  rızası için oruç tutan , açlığa susuzluğa sabredip Senin rızkınla orucumu aç iftar sevinci yaşayanlara, gecenin yarısı uykusundan uyanıp sahur yapanlara, sofrasını yoksula, fukaraya, yetime, öksüze, sılayı rahime açanlara ne mutlu.. Allah’a inanan ve  güvenenlere, teravihleri kılan, mukabeleleri takip eden, vaaz ve sohbetleri dinleyen, sadakasını verenlere ne mutlu.
Unutmamalıyız ki önemli olan Ramazan ayında kazandığımız güzel özellikleri, Ramazan’dan sonra da devam ettirmektir, her günümüzü Cuma, her gecemizi Kadir, her ayımızı da Ramazan yapmak bizim elimizdedir. Yeter ki biz, bu mübarek gün, gece ve ayları değerlendirmesini bilelim.
Ramazan ayında oruç, iftar, sahur, teravih, vaaz, mukabele, sadaka-i fıtır, itikâf nasıl mübarekse, bunları yapan insan da öyle mübarektir. Mübarek Ramazan’da, mübarek bir insan olmak için bu ayı çok iyi bir şekilde değerlendirmeye çalışmalı, sadece bir ay değil, ölünceye kadar mübarek olmaya çalışmamız gerektiğini anlamalıyız. Ramazan ayının bize sayılamayacak kadar kazançlar sağladığını, bu kazanımları tekrar günaha girerek, hatalarımızı yeniden yapmaya başlayarak; edindiğimiz güzel alışkanlıkları, yapmaya başladığımız ya da devam ettiğimiz ibadetleri bırakmamalıyız.
Bu mübarek ay bize neler kazandırdı? Ramazan ayı öncelikle günlük hayatımızı tanzim etti.  Ramazan ayında aile fertlerinin beraber olduğu sahur ve iftar sofraları oldu. Oruç bize irademizin aslında ne kadar sağlam olduğunu gösterdi. Hazır kurulmuş iftar sofrasında ezanı beklerken sabrı öğrendik. Hayatımızı düzene koyduk; elimize, dilimize, gözümüze, nefsimize sahip olmayı öğrendik.
    Rasulullah buyurdular ki: "Bir kimse oruçlu olduğu halde yalanı, dedikoduyu, yalanla iş görmeyi bırakmazsa Allah'ın, onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur.”Buhari.
Ayrıca pek çok kişi sigara ve içki olmadan da yaşayabileceğinin farkına vardı. İbadetlerimiz bir düzene kavuştu. Diğer zamanlarda aksattığımız başta namaz ve Kur’an okuma gibi ibadetlerimizi belli bir düzen içerisinde yapmayı öğrendik. Namazlarımızı tam kılmaya başladık veya kaza namazlarımızı kılmaya başladık. Teravihleri de unutmadık, ihmal etmedik. Zekatlarımızı, fitrelerimizi yerlerine ulaştırdık.
    Rasulullah’a soruldu: Hangi sadaka faziletlidir? “Ramazanda verilen sadakadır” diye cevap verdi. Tirmizi.
Kur’an ile hemhal olduk, mukabeleleri kaçırmamaya özen gösterdik. Kur’an ayı olan Ramazan’da Kur’an’ı daha iyi okumaya, anlamaya ve hayatımızda uygulamaya çalıştık. Oruçlunun sevabını bizzat Allah'ın vereceğini öğrendik. Yedi yüzden fazla sevaba kavuşmaya niyet ettik. Oruçluların gideceği cennet olan Reyyan cennetine talip olduk. İyilik ve takvada yardımlaşıp, infakta bulunduk. Başkalarına iftar ettirme sevincini yaşadık.
"Rasulullah buyurdular ki: “Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksiltme olmaz.”Tirmizi.
Ramazan ayında birçokların dini hassasiyeti arttı. Ramazan ayında bazı insanların kendilerinin oruç tutmadıkları halde oruç tutanlara saygı gösterdiklerini gördük. Yazılı ve görsel medya dini konulara daha fazla yer vermeye başladı. Ramazan vesilesiyle eksik bilgilerimizi tamamladık. Emniyet birimlerince Ramazan ayında suç işleme oranlarının düştüğü, kavga, cinayet ve hırsızlık gibi suçlarda büyük oranda azalma olduğunu öğrenince her ayımızın Ramazan gibi olmasını istedik.
    Rasulullah buyurdu ki: "Oruç tutan öyle insanlar vardır ki, oruçlarından geriye sadece açlık ve susuzluk kalır. Nice gece namazı kılanlar vardır ki, namazlarından geriye uykusuzluk kalır."İbn Mace.
    Rabbim ibadetlerimizi oruçlarımızı dualarımızı kabul etsin. Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan Ayının, tüm İslam alemine ve ülkemize İlahi kazançların çok çok verildiği, nimetlerin bereketinin artıp eksilmediği; huzur, mutluluk sağlıkla nice güzelliklere hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.