İstanbul'un gözde bölgelerinden Prens Adaları, şehrin karmaşasından kaçış noktası olarak öne çıkıyor. Marmara Denizi'ndeki bu adalar arasında, adeta bir saklı hazine olan Sedef Adası, ziyaretçilere huzurlu bir kaçış sunuyor. Adanın tarihi, doğal güzellikleri ve özel mülkiyet durumu, Sedef Adası'nı ilginç kılmakta.
SEDEF ADASI'NIN TARİHİ VE ÖZELLİKLERİ
Sedef Adası, Büyükada Maden Mahallesi'ne bağlı olup, yüzölçümü yaklaşık 1.300 x 1.100 metre olan küçük bir adadır. Adını, yüzeyindeki bitki örtüsünün sedefe benzediği düşüncesinden alır. Tarih boyunca "Tavşan Adası" olarak bilinen adanın eski adı ise "Terebinthos"tur.
Bizans Dönemi'nde sürgün yeri olarak kullanılan Sedef Adası, 1850 yılında Tophane Müşiri Fethi Ahmet Paşa'nın özel mülkü haline gelmiştir. Paşa, adayı zeytin ağaçları ve sebzelerle donatmıştır. Ancak, I. Dünya Savaşı sırasında ağaçlar kesilmiş ve ada bakımsız kalmıştır. Fethi Ahmet Paşa'nın torunları, adayı yeniden yeşillendirip, konut kooperatifi kurarak villalar inşa ettirmiştir.
Günümüzde Sedef Adası, Mehmet Birgen ve kardeşi Esra Birgen’in mülküdür. Adaya ait 4 dönüm arazi, Suudi Kralın kardeşi Saddam Bin Abdulaziz’e satılmıştır. 2011 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imara açılan ada, bugün özel mülkiyete sahip bir yerleşim yeri olarak bilinmektedir.
SEDEF ADASI'NA ULAŞIM VE KONAKLAMA
Sedef Adası'na yaz aylarında Adalar Vapuru ile ulaşmak mümkündür. Adada konaklama imkânı bulunmamakta olup, sadece burada yaşayanlara özel villalar ve konutlar bulunmaktadır. Günlük ziyaretçiler için plajlar da mevcut. Adanın denizi son derece temizdir ve dörtte üçü özel mülkiyettir. Bunun yanı sıra, ada üzerinde bir bakkal ve gezilebilecek sınırlı alanlar bulunur.
SEDEF ADASI'NDA BİR GÜN
Sedef Adası, Prens Adaları içinde en küçüklerden biri olarak, kalabalıktan uzaklaşmak isteyenler için ideal bir seçenektir. Adada, özel beachler ve halk plajları mevcut olup, özel günler için düğün organizasyonları da düzenlenebilir. Adanın sessizliği ve huzuru, dinlenmek isteyenler için büyük bir avantaj sağlamaktadır.
