Büyük Okyanus’tan Hazar’a, Keşmir’den Kuzey Sibirya’ya kadar genişleyen bir bölgeyi fethederek Asya milletlerini birleştiren ilk hükümdar olarak tanınır. Osmanlı tarihçileri tarafından Oğuz Kağan olarak anılan Metehan, M.Ö 234 yılında doğmuş, doğum yeri kesin olarak bilinmemekle birlikte M.Ö 209 yılında tahta çıkmış ve 35 yıl süren hükümdarlığının ardından M.Ö 174'te vefat etmiştir.
HÜKÜMDAR OLUŞU
Asya Hun İmparatorluğu'nun kurucusu Teoman, oğlu Metehan'ın yerine üvey annesi Yenişi'nin oğlunu tahta çıkarmak istemişti. Ancak Han beyleri ve Metehan, bu durumu kabul etmeyerek, Türk töresine aykırı olduğunu belirterek karşı çıkmışlardır. Bunun üzerine Metehan, üvey annesinin kışkırtması sonucu Yuezhi'ler tarafından rehin alınmış, ancak babasının Yuezhi'lere savaş açmasıyla kaçmayı başarmıştır. Bu başarı, ona 10.000 kişilik bir ordu verilmesini sağlamış ve nihayetinde üvey annesi ve babasını öldürerek MÖ 209 yılında kağan olmuştur.
OK HİKAYESİ VE ASKERİ DEHASI
Metehan, askeri dehasını gösteren birçok strateji geliştirmiştir. Özellikle çavuş oku olarak bilinen ıslıklı oku icat etmesi ve bu okla düşmanlarını hedef alması, onun emirlerinin tartışmasız bir şekilde kabul edilmesine neden olmuştur. Askerlerine olan disiplini ve cesaretine olan güveniyle ordusunun morali her zaman yüksek olmuştur. Metehan, günümüz ordularının temellerini atmış ve bugünkü Türk Kara Kuvvetleri’nin kuruluş yılını M.Ö 209 olarak kabul etmiştir.
KAVİMLERLE MÜCADELE
Metehan, ilk olarak doğu komşusu olan Donghu kavmini mağlup ederek, yıllık vergi ödemelerini kabul ettirmiştir. Daha sonra Kuzey Moğolistan'da Tunguz halklarını da idaresi altına almış, Yüeçilerin topraklarına seferler düzenleyerek onları mağlup etmiştir. Ayrıca Ordos’taki Tahin Türkleri’ni de yenerek, Çin üzerine sürekli seferler düzenleyerek Sarı Irmak çevresindeki kaleleri ele geçirmiştir. Bu zaferler, Metehan’a büyük ticaret yollarını kontrol etme imkanı sağlamıştır.
HAN İMPARATORLUĞU İLE MÜCADELE
MÖ 200 yılında, Çin’in Han Hanedanı imparatoru Gaozu, Metehan’a karşı 320.000 kişilik bir orduyla Baideng'de kuşatıldı. Ancak Gaozu, Metehan’a hediyeler göndererek yıllık vergi ödeme ve kuzey eyaletlerini Hunlara bırakma şartlarını kabul etmiştir. Metehan, bu zaferlerle Han İmparatorluğu’na karşı büyük bir güç kazanmış, Gaozu ise barış istemek zorunda kalmıştır.
OĞUZ KAĞAN DESTANI VE METEHAN
Türk destanlarında, Oğuz Kağan’ın hayatı ile Metehan’ın hayatı arasında birçok benzerlik bulunur. Oğuz Kağan Destanı, Metehan’ın büyük fetihlerini ve askeri dehasını anlatan bir halk hikayesidir.
TÜRK KARA KUVVETLERİ’NİN KURULUŞU
Türk Kara Kuvvetleri'nin kuruluş tarihi, uzun yıllar boyunca 1363 olarak kabul edilmiştir. Ancak Nihal Atsız, 1960’larda yaptığı çalışmalarla bu tarihi, Metehan’ın tahta geçtiği M.Ö 209 yılına dayandırmış ve Türk Kara Kuvvetleri’nin kuruluş tarihini bu şekilde revize edilmesini önermiştir. Yılmaz Öztuna ve Cemal Tural da bu görüşü benimsemiş ve günümüzde Türk Kara Kuvvetleri’nin kuruluş yılı olarak M.Ö 209 kabul edilmiştir.
Metehan, Asya’nın büyük bir kısmını fethederek Türklerin tarihinde bir dönüm noktası oluşturmuş ve askeri, idari sistemleriyle sonraki nesillere ilham vermiştir. Ölümünden sonra geriye 18 milyon km² büyüklüğünde bir imparatorluk bırakan Metehan, askeri gücü ve liderliğiyle tarihe damgasını vurmuştur.