İlk olarak Hititler tarafından yerleşilen bu topraklar, tarih boyunca birçok farklı medeniyetin hüküm sürdüğü bir merkez haline gelmiştir. Frigler, Lidyalılar, Asurlular ve Persler, bu topraklarda kültürel etkiler bırakmışlardır.
M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu'nun bölünmesi ile birlikte Nevşehir, Doğu Roma İmparatorluğu'nun bir parçası olmuştur. Ancak 8. yüzyılda İslam orduları bu bölgeyi fethederek yaklaşık üç yüz yıl boyunca hakim olmuşlardır. İslam Devleti'nin zayıflaması sonucunda bölge tekrar Bizans İmparatorluğu'nun hakimiyetine girmiştir.
1071 Malazgirt Zaferi'nin ardından Anadolu'nun kapıları Türklere açılmış ve Süleyman Şah liderliğindeki Türkler, Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselişiyle 14. yüzyılın sonlarında Nevşehir ve çevresi Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
Osmanlı döneminde, Mustafa Kemal Atatürk'ün Hacı Bektaşi Veli Tekkesi'ni ziyareti, Milli Mücadele'nin önemli bir dönemeçlerinden biri olarak kabul edilir. Bu ziyaret, Anadolu'daki Bektaşi tekkelerinin Milli Mücadele'ye katkısını simgeler.
Cumhuriyetin ilanından sonra, Nevşehir, 1924'te Niğde'nin bir ilçesi olarak kabul edilmiş, ancak 1954'te il statüsü kazanmıştır. Bu süre zarfında, bazı ilçeler eklenirken bazıları da Nevşehir'den ayrılmıştır.
NEVŞEHİR'İN ESKİ ADI
Nevşehir'in tarih boyunca kullanılan farklı isimleri de bulunmaktadır. Hititler tarafından "Nissa" olarak adlandırılan şehir, Asurlular'ın "Katputuka" dediği Kapadokya bölgesi olarak bilinmiştir. Türkler bu topraklara "Muşkara" demişlerdir. Ayrıca, Assurlu tacirler "Karum-Hattuş" olarak adlandırdıkları Boğazköy için bu bölgede etkide bulunmuşlardır. Melegübü olarak bilinen şehir, daha sonra Derinkuyu olarak adlandırılmıştır. Bu isimler, Nevşehir'in köklü tarihine ışık tutan önemli ipuçlarıdır.
Kaynak: Haber Merkezi