ÜÇ yıla yakındır Yozgat İleri Gazetesinde haftada bir köşe yazısı kaleme alıyorum. Yazılarımın tamamına yakını, Yozgat tarihi ve kültürü üzerinedir. Bir gazetede köşe işgal etmek, bölgesel ve yerel sorunları açık yüreklilikle dile getirmektir. Halkın sorunlarına kulak vermek, yaşadığın şehirde gördüğün sorunları, örnek davranışları buradan paylaşarak, sorunların çözümüne yönelik başta idareciler olmak üzere! Halkı bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve geleceğe dair tarihe not düşmektir.
Okurlar tarafından yazılarıma aldığım yorumlara bakınca, bu köşeyi beyhude işgal etmediğim kanaatindeyim.
Ne var ki memleketimize dair yazdığımız sorunlar ilgili kurum-kuruluş ve yöneticileri tarafından pek de kale alınmadığını görüyorum.
Ali Ağam söylüyor, kulağım dinliyor!
Kıymetli okurlarımdan af dileyerek, köşe yazılarıma bir süre ara verme kararı aldım.Bu kararımdan henüz İleri Gazetesi yöneticilerinin dahi haberi yok.
Üç yıldır her hafta yazı gönderdim, bir kere dahi İleri Gazetesi Yöneticileri, “biz bu yazıyı yayınlayamayız!” demedi. 
Hiçbir zaman yazılarıma müdahale etmedi. Tamamen hür irademle kaleme aldığım yazılarım, İleri Gazetesi Web sitesinde mevcuttur. 
Okurlarım zaman zaman şahsımı düşünerek, “suya sabuna dokunma!” uyarısında bulunsa da ben doğru bildiğim şeyleri halka dürüstçe yansıtmak için elimden gelen her şeyi yaptım. 
İleri Gazetesinin çizgisi, benim hayat düsturumla uyuşmakta.
Bir hafta önce kaleme aldığım, GARİPLER MEZARLIĞI başlıklı yazım, bu kararı almamda etkili oldu. Hem yerel, hem de ulusal basında defalarca yer almasına rağmen bir arpa boyu yol alınamadı. İş başa düştü!
Yozgat’a dair kurum ve kuruluşları üç kez bilgilendirdiğim, sorunun çözülmesi için makamlarına gittiğim halde, asli görevlerini yapması gereken kişiler, konuyu göz ardı ederek, sorunun çözümüne yönelik hiçbir adım atılmadı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak “Asker Mezarlarının” kaderine terk edilmesi, şahsımı çok üzdü.
Olmadık evliyaya mezar yapıp, türbeye dönüştüren Yozgat halkı burada yatan asker mezarlarını görmezden geldi.
Muşallim Kalesi içerisindeki Selçuklu şehitlerinin mezarları defineciler tarafından tarumar edildi, kemikleri çıkarıldı. İlgili kişileri haberdar ettiğimiz halde, kimse kılını kıpırdatmadı.
Çekerek İlçe Merkezindeki şehit yedi asker anısına 1934 yılında dikilen abide yıkıldı, kemikleri torbalara doldurularak bilinmeyen bir yere nakledildi. Çekerekte yaşanan bu olay, duyarlı vatandaşların vicdanını, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Katillerin torunları ise kendilerini muzaffer sayıyorlar.
Sanırım yazmak yetmiyor!  
Yozgat’ta yazı yazmak, Mezarlıkta Ramazan davulu çalmak gibidir!
Ölüleri Sahura kaldıramazsın!...  
Kusurum olduysa, lütfen affedin.