Evvel sen de yücelerden uçardın,
Şimdi enginlere indin mi ...gönül,
Derya, deniz, dağ, taş demez ..geçerdin....
Karada menzilin aldın mı... gönül...........
 
Yiğitliğin elden gitti.... yel gibi...
Damağımda tadı kaldı... bal gibi.
Hoyrat eli değmiş goncagül gibi...
Bozulmuş bağlara döndün mü gönül...
 
Hasta oldun, yatağını istersin,
Kadir mevlâm, sağlığını göstersin,
Cennet-i Aladan ,Bir köşk dilersin,
Boynunun farzını kıldın mı ?...gönül...
 
Karacaoğlan der ki ...söyle sözünü...
Hakka teslim eyle kendi özünü...
El içinde karalama yüzünü...
Yolun doğrusunu buldun mu... gönül... KARACAOĞLAN

GEL
Gene gel, gene. 
Ne olursan ol, 
ister kafir ol, 
İster ateşe tap, 
ister puta, 
İster yüz kere tövbe etmiş ol, 
ister yüz kere bozmuş ol tövbeni... 
Umutsuzluk kapısı değil bu kapı, 
Nasılsan, 
Öyle gel...
Mevlana Celaleddin Rumi
NAMAZA GELENİN FARKI
Harun Reşid, bir Ramazan günü Behlül'e, akşam namazında camiye gitmesini ve namaza gelen herkesi iftara davet etmesini söyledi. 
Akşam oldu, namaz kılındı, namazdan sonra Behlül 5-10 kişilik bir grupla çıka geldi. Harun Reşid şaşırdı: 

- Akşam camiye bu kadar insan mı geldi? 

Behlül cevap verdi:
- Siz bana camiye gelenleri değil, namaza gelenleri iftara çağır dediniz. Namazdan sonra cami kapısında durdum, çıkan herkese hocanın namaz kıldırırken hangi sureyi okuduğunu ve daha başka şeyler sordum. Onları da yalnız bu getirdiğim kişiler bildi. Camiye gelen çoktu ama namaza gelen bu kadarmış.

ORUÇLU MUSUN/ DEĞİL MİSİN?
Senusi Hazretleri, Allah korkusunun fazlalığı kendisinin devamlı Allah tarafından gözetilme şuuru ve tefekkür halinde olmak gibi sebeplerden dünyada sanki hapiste gibiydi. O günlerini bir gün oruçlu bir gün oruçsuz geçirirdi. Kendisini bir şey verilince yer, verilmezse talep etmezdi. Oruçlu olduğu bazı günlerde,
-Oruçlu musunuz yoksa değil misiniz? Diye sorulunca; 

-Ne oruçluyum ne de değilim derdi. 
Oruca niyetli olduğu için "oruçlu. değilim" diyemezdi. Ama kendini hakiki oruç tutanlardan oruç ıbadetinin hakkını verenlerden saymadığı için "oruçluyum" da diyemezdi, soranlar böyle söylemesindeki inceliği anlamayıp:
-Oruçlu olup olmadığınızı bilmiyor musunuz? diyenlere cevap vermez sadece tebessüm ederdi.