YANDAŞ medya, muhalif medya kavramları artık dilimizden düşmez oldu. Gazete, televizyon gibi bazı medya kuruluşları söylemleriyle hep iktidarda olanları yere göğe sığdıramazken muhalif medya kuruluşları da iktidarı sürekli olarak acımasızca eleştirmektedir.

Peki, bir medya kuruluşunun, dolayısıyla orada çalışan gazetecilerin görevi ne olmalıdır? Her zaman iktidardan yana olmak mı yoksa her zaman iktidarı yerden yere vurmak mı?... Kanımca her ikisi de olmamalıdır. Yanlış anlaşılmasın, böyle derken medyanın tarafsız olması gerektiğini anlatmak  istemiyorum.

Sözde değil, özde bir medya tarafsız olamaz. Ne demek tarafsızlık?.. “Eneğime enek, neme gerek?” demek midir? “Elin üç koyunundan beş kuzusundan bana ne?” anlayışına bağlı olmak mıdır? “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.” mantığını mı sürdürmektir? “İtle dalaşmaktansa çalışı dolaş.” diyerek kötülüklere göz yummak mıdır? “Dilini tut, yahniyi yut.” öğüdüne kapılarak haksızlıklara karşı kör, sağır, dilsiz kalmak mıdır? “Bükemediğin eli öp.” buyruğuna uyarak ezilmeyi kabullenmek midir?.. Hiçbiri değildir kuşkusuz.

Özde medya kuşkusuz ki taraflıdır. Ama bu taraflılık ülkemizin ortak değerleri çerçevesindedir. Cumhuriyet, Atatürkçülük, demokrasi, laiklik, hak, hukuk, adalet eksenine dayalıdır. İyilere destek verici, kötülere karşı çıkıcıdır. Gücünü haktan alır, onun sorunlarını ortaya koyar ve bunlara çözüm yolları önerir. Başka bir deyişle halkın sesi olur.

Sırtını halka dayamayan, kişisel çıkarlar peşinde koşan bir medyadan ülkeye hayır gelmez. Özde medya, ülkeyi yönetenlerin doğrularını alkışlarken yanlışlarını da eleştirir. Yapılanlara tek yanlı yaklaşmaz. Birtakım güzellikleri görürken olumsuzlukları görmezden gelmez. Kısacası olaylara, durumlara bardağın yalnızca dolu ya da boş tarafından bakmaz.

Medyanın temel görevi ülkedeki olaylar konusunda halkın haber almasını, bilgilendirilmesini sağlamaktır. Haberleri sunma ve bilgilendirme yukarıda sözünü ettiğim ölçütlerle yapılmalıdır. Medya bu konuda kendini hiçbir zaman baskı altında hissetmemeli, özgür olmalıdır. Baskı altında yazıp konuşanlar hiçbir zaman gerçeğin sesini yansıtamazlar.

Basın özgürlüğü Anayasa’mızın temel ilkelerindendir. Medyanın temel direği olan gazeteciler; Anayasa’mızın kendilerine sağladığı güvencenin kanatları altında, yasalara bağlı olarak düşünce ve duygularını korkmadan, özgürce yazıp konuşabilmelidirler.

Medyanın özgür olmadığı, halkı doğru bilgilendirmediği bir toplum; yanlışlarını göremez, bunlardan ders çıkaramaz, doğruya ulaşamaz. Dolayısıyla çağın gerisinde kalır. 

Özlenen ve istenen medya; demokrasiden yana olur, ülke çıkarlarını ön plana alır, vicdanının sesine göre hareket eder, yasalara uygun davranır, özgürlüğü, hakkı ve adaleti savunur, halkı her zaman doğru bilgilendirir, birtakım çevrelerin güdümüne girmez. Sözün kısası kalemini satmaz.