Katliamın tanığı ve mağduru olan Çimen, yıllarca toplumsal mücadelede yer alarak adalet arayışının simgelerinden biri haline gelmişti. Nesimi Çimen’in eşi olarak tanınan Makbule Çimen’in yaşamı, Madımak Katliamı’nın acı hatırasıyla şekillenmiş ve toplumsal hafızanın korunmasında önemli bir rol oynamıştır.

MADIMAK KATLİAMI'NDAN HAYATTA KALAN BİR TANIK: MAKBULE ÇİMEN

Makbule Çimen, 2 Temmuz 1993’te Sivas’taki Madımak Oteli’nde eşi Nesimi Çimen ile birlikte konaklamakta iken, otelin alevler içinde kalması sonucu yangından sağ olarak kurtulmuştur. Ancak, bu trajik olayda eşini ve birçok dostunu kaybetmiş, kendisi de ağır şekilde yaralanmıştır. Madımak Katliamı’nda 33 Alevi sanatçı ve entelektüel hayatını kaybetmiş, olay tüm Türkiye’yi derinden sarsmıştır.

Kızlarla iftar açtı Kızlarla iftar açtı

Katliamın ardından, Makbule Çimen sadece bir hayatta kalan değil, aynı zamanda bir tanık ve toplumsal hafızanın taşıyıcısı olmuştur. Eşi Nesimi Çimen, Madımak Oteli’nin yangınında hayatını kaybetmiş, geriye sadece anılar ve kayıplar kalmıştır. Makbule Çimen, yıllarca kaybettiği eşinin anısını yaşatmaya çalışarak, bu acı olayın ardından toplumsal mücadeleye atılmıştır.

Nesimi Çimen'in Kimdir (1)

NESİMİ ÇİMEN: TÜRK HALK MÜZİĞİNİN ÖNDE GELEN İSİMLERİNDEN

Makbule Çimen’in eşi Nesimi Çimen, Türk halk müziği dünyasında büyük bir saygı gören ve Alevi-Bektaşi geleneğinin en önemli ozanlarından biridir. 1950 doğumlu olan Nesimi Çimen, özellikle şiirleri ve müzikleriyle halk arasında büyük bir sevgi kazanmış, aynı zamanda toplumsal olaylara duyarlı bir sanatçı olarak dikkat çekmiştir. Nesimi Çimen’in katliamda hayatını kaybetmesi, sadece ailesini değil, tüm halk müziği camiasını derinden üzmüştür.

Eşi Makbule Çimen, nesiller boyu sürecek bir mücadele başlatarak, katliamın sorumlularının yargı önüne çıkarılması için büyük çaba göstermiştir. Çimen, bu trajedinin ardından sadece bir eşin kaybını değil, aynı zamanda bir toplumun hafızasını yaşatmanın derin sorumluluğunu üstlenmiştir.

MADIMAK KATLİAMI: SİVAS'IN KARARMIŞ YILLARI

Madımak Katliamı, 1993 yılının 2 Temmuz’unda Sivas’ta, Alevi toplumunun temsilcisi olan sanatçılara yönelik bir saldırıydı. 33 Alevi sanatçı ve entelektüelin katledildiği bu olayda, Madımak Oteli ateşe verilmiş, 37 kişi hayatını kaybetmiştir. Olayın ardından Türkiye’nin pek çok yerinde büyük tepkiler gösterilmiş, ancak adalet arayışı hala tam anlamıyla sonuçlanmamıştır. Makbule Çimen, yıllarca bu davanın savunucusu olmuş, katliamın tanığı olarak adaletin peşinden gitmiştir.

Katliam sırasında, 30 yaşlarında olan Makbule Çimen, yangından sağ kurtulmuş ve uzun yıllar boyunca yaşadığı travmalarla mücadele etmiştir. Eşini ve dostlarını kaybetmek, onun hayatını derinden etkilemiş, ancak bu acıları toplumsal bir mücadeleye dönüştürmüştür. Makbule Çimen, kaybının ardından hem hukuki hem de toplumsal anlamda hak arayışı içinde olmuş, Madımak Katliamı’nın sorumlularının yargılanması için büyük bir çaba sarf etmiştir.

MAKBULE ÇİMEN’İN ÖLÜMÜ VE ARDINDA BIRAKTIĞI MİRAS

Makbule Çimen, 12 Aralık 2024 tarihinde hayatını kaybetti. Çimen’in ölümünün ardından, Madımak Katliamı’nın hafızası ve mağdurlarının hak mücadelesi bir kez daha gündeme gelmiştir. Ancak, Makbule Çimen’in ölümüne neyin sebep olduğu henüz net olarak açıklanmamıştır. Uzun yıllar boyunca yaşadığı travmalar, psikolojik zorluklar ve Madımak Katliamı’na tanıklık etmenin getirdiği ağır yükler, sağlığını olumsuz etkilemiş olabilir.

Makbule Çimen’in yaşamı, bir acının ve mücadelenin simgesi haline gelmiştir. Katliamın ardından, toplumsal hafızayı canlı tutma adına verdiği mücadele, onu sadece bir mağdur değil, aynı zamanda bir direniş figürü yapmıştır. Yıllarca süren hukuki süreçlerde, katliamın mağdurlarının haklarının savunulması ve sorumluların cezalandırılması için çalışan Makbule Çimen, ölümünden sonra da adaletin peşinden gitmeye devam edecektir.

Makbule Çimen, sadece bir kaybın değil, aynı zamanda bir toplumsal mücadelenin simgesidir. Madımak Katliamı’nın ardından yaşadığı travmalar ve katliamın sorumlularının yargılanması için verdiği hukuk mücadelesi, onun adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır. Nesimi Çimen’in eşi olarak başlayan yolculuğu, toplumsal hafızanın korunmasında önemli bir rol oynamış ve halk müziğinin derin izlerini taşımıştır. Makbule Çimen, hayatını kaybetse de ardında bıraktığı miras, toplumsal hafızanın korunmasında ve adaletin sağlanmasında büyük bir rehber olmaya devam edecektir.

Kaynak: Haber Merkezi