Edinilen bilgilere göre bakanlık, lise eğitiminde hem içerik hem de süre açısından köklü bir dönüşüm üzerinde çalışıyor.
“3+1”, “2+2” ve “2+1” gibi alternatif modellerin masaya yatırıldığı süreçte, zorunlu eğitimin kapsamı ve yönlendirme mekanizmalarının yeniden düzenlenmesi gündemde.
MEB kaynakları, henüz resmi bir karar alınmadığını ancak mevcut sistemin çağın gerekliliklerine uygun şekilde daha esnek ve öğrenci merkezli hale getirilmesi için yoğun bir çalışma yürütüldüğünü bildirdi. Çalışmalar kapsamında üniversiteye hazırlık süreci, mesleki yönlendirme, bireysel farklılıklar ve 21. yüzyıl becerilerinin eğitime entegrasyonu gibi çok sayıda başlık dikkate alınıyor.
“3+1” MODELİ: SON SINIF SEÇMELİ OLABİLİR
MEB’in üzerinde durduğu modellerden biri olan “3+1” sisteminde lise eğitiminin ilk üç yılının zorunlu temel akademik eğitim olarak sürdürülmesi, son yılın ise öğrencinin kariyer planına göre şekillendirilmesi öngörülüyor. Bu son yıl, öğrencinin isteğine göre üniversiteye hazırlık, mesleki gelişim ya da girişimcilik ve üretim odaklı projelere ayrılabilecek.
“2+2” MODELİ: MEZUNİYET 2. YILDAN SONRA DA MÜMKÜN
“2+2” modelinde ise ilk iki yıl temel lise eğitimi olarak zorunlu tutulurken, bu sürenin ardından öğrencilere mezuniyet belgesi verilmesi ve sonraki iki yılın öğrencinin tercihiyle devam etmesi planlanıyor. Bu tercihler üniversite hazırlığı, sanat, spor, teknoloji, mesleki beceri ya da doğrudan iş hayatına hazırlık gibi seçenekleri içerebilecek.
“2+1” VE ESNEK ÖĞRENME SEÇENEKLERİ DE MASADA
Bakanlığın değerlendirdiği diğer bir alternatif olan “2+1” modelinde ise lise eğitiminin süresi üç yıla çekilerek daha kompakt ve yönlendirici bir yapı oluşturulması gündeme geldi. Ayrıca açık lise, çevrim içi öğrenme ve hibrit modellerle desteklenen esnek öğrenme seçeneklerinin de yeni yapıya entegre edilmesi planlanıyor.
UZMANLAR GÖRÜŞLERİNİ PAYLAŞTI
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Baştuğ, mevcut sistemin öğrenci ihtiyaçlarına tam olarak karşılık vermediğini belirterek, “Zorunlu eğitimi 16 yaşa kadar sınırlayarak bireylerin erken yaşta kendi hedeflerine yönelmesi sağlanabilir. Ancak bu süreçte rehberlik çok kritik olacaktır,” ifadelerini kullandı.
Ölçme ve değerlendirme uzmanı Doç. Dr. Turgay Öntaş ise 2+2 modelinin öğrenciye hem akademik hem de kariyer yönünden seçenek sunabileceğini belirterek, bu modelin öğrencinin üniversiteye değil, hayata hazırlanmasına da katkı sağlayacağını vurguladı.
MEB: SÜREÇ SİYASİ VE AKADEMİK İSTİŞAREYLE YÜRÜYOR
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Henüz kesinleşmiş bir model yok. Gündeme gelen alternatifleri hem siyasi karar mekanizmaları hem de akademik çevrelerle istişare ederek değerlendiriyoruz,” dedi. Tekin, öğrenci merkezli, çağın becerilerini içeren, eşitlikçi ve yönlendirici bir yapı hedeflediklerini belirtti.
EĞİTİM SENDİKALARINDAN ENDİŞELİ TEPKİ
Eğitim İş Sendikası ise yeni sistemin öğrenciler arasında fırsat eşitsizliğini artırabileceği uyarısında bulundu. Sendikadan yapılan açıklamada, “Zorunlu eğitimin lise düzeyinde esnetilmesi, özellikle sosyoekonomik olarak dezavantajlı kesimlerin çocuk yaşta eğitim dışına itilmesine yol açabilir. Bu da çocuk işçiliği ve erken yaşta işgücüne katılım gibi riskleri beraberinde getirir,” denildi.
YOZGAT’TA UYGULAMALI LİSE DENEMELERİ YAKINDAN İZLENİYOR
Bu süreçte MEB’in pilot uygulamalar için bazı illeri değerlendirmeye aldığı, özellikle Yozgat, Kayseri, Kütahya ve Trabzon gibi orta büyüklükteki illerde esnek öğretim modellerinin kademeli olarak uygulanabileceği belirtiliyor. Yozgat İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, yeni lise modellerine yönelik ön hazırlık raporları hazırladığı ve özellikle mesleki eğitim merkezlerinin bu süreçte kritik rol oynayacağı öğrenildi.
GÖZLER YENİ MÜFREDATA ÇEVRİLDİ
Bakanlığın, liselerde uygulanacak yeni müfredatla birlikte alternatif lise modelleri üzerinde önümüzdeki haftalarda kapsamlı kamuoyu bilgilendirmesi yapması bekleniyor. Pilot uygulamaların 2025-2026 eğitim öğretim yılı itibarıyla başlatılabileceği belirtiliyor.