Lilith, İbrani mitolojisine göre Adem’in ilk eşi olarak bilinen efsanevi bir figürdür. Tevrat’ta doğrudan yer almamakla birlikte, birçok Yahudi dini kaynağında Lilith’in, Adem’in Havva’dan önceki eşi olduğu belirtilir.
Efsaneye göre, Lilith Adem ile aynı anda ve aynı topraktan yaratılır. Ancak kendini Adem'e eşit görmesi nedeniyle onunla birlikte olmayı reddeder. Adem’in taleplerine karşı koyan Lilith, sihir kullanarak kaçar ve Adem'i terk eder.
Lilith, Kızıldeniz'e kaçarak burada cinlerle birlikte olur. Tanrı tarafından gönderilen üç melek tarafından geri dönmesi için tehdit edilse de, Lilith kararından dönmez. Melekler, her gün bir çocuğunu öldüreceklerini söylese de Lilith inadını sürdürür. Bu yüzden, her gün bir çocuğunu kaybeder. Adem’e ve Tanrı’ya itaat etmeyi reddeden Lilith, tarihin en asi ve bağımsız figürlerinden biri olarak anılmaya devam eder.
Lilith’in hikayesi burada sona ermez. Rivayete göre, Lilith Adem ve Havva’nın soyundan gelen çocukları öldürmeye başlar. Özellikle, yeni doğmuş erkek çocuklarını sekiz gün içinde, kız çocuklarını ise yirmi gün içinde öldürmeye çalıştığına inanılır. Hatta bazı toplumlarda, lohusa kadınların geceleri yalnız bırakılmaması ve evde çocuk bezi asılı kalmaması gerektiği yönündeki gelenekler, Lilith’in bu efsanesine dayandırılır.
Lilith, zamanla farklı mitolojilerde de yer bulur. Sümer, Babil ve Pers mitolojilerinde kötü bir dişi figür, baykuş veya yılan olarak tasvir edilir. Bir başka inanışa göre ise Lilith, geceleri erkeklerin rüyalarına girerek onlara erotik rüyalar gösterir ve spermlerini çalar. Bu spermlerle kötü yaratıklar doğurduğuna inanılır.
TÜRK İNANCINDA LİLİTH VAR MI?
Türk mitolojisinde Lilith, "Albastı" veya "Al Karısı" olarak bilinir. Lohusa kadınları korumak için Kur'an konulması, kırmızı kurdele takılması ve yalnız bırakılmamaları gibi gelenekler, Al Karısı'nın yani Lilith'in kötü etkilerinden korunmak amacıyla yapılan ritüellerdendir. Eski inanışlara göre, Lilith ya da Al Karısı, yeni doğan bebeklere zarar vermek için lohusa kadınları hedef alır.
Lilith efsanesi, mitolojinin derinliklerinden günümüze kadar uzanan ve farklı kültürlerde çeşitli şekillerde karşımıza çıkan bir hikayedir. Bu efsane, gerek korkutucu gerekse bağımsız ve güçlü bir kadın figürü olarak dikkat çekmeye devam etmektedir.