Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankaların sermaye yeterliliği hesaplamasında bireysel kredilere ve konut kredilerine uygulanan ilave risk ağırlıklarını kaldırarak önemli bir düzenlemeye imza attı. Bu karar, finansal piyasalarda güvenin yeniden tesis edilmesine ve kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına katkı sağlamayı hedefliyor.
BDDK’dan yapılan açıklamada, “Finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması amacıyla alınan makro ihtiyati tedbirler kapsamında, bankaların sermaye yeterliliği hesaplamalarında uluslararası minimum standartlara oranla daha ihtiyatlı risk ağırlıkları uygulanmaktaydı,” denildi. Ancak, 19 Eylül 2024 tarihli Kurul Kararı ile yapılan yeni düzenleme ile birlikte, tüketici kredileri için daha önce belirlenen ihtiyatlı risk ağırlıkları yeniden gözden geçirildi.
Yeni düzenlemeyle birlikte, binek araç edinimi amaçlı taşıt kredileri ve taşıt teminatlı krediler ile konut edinimi amacıyla kullandırılan ikamet amaçlı gayrimenkul ipoteği ile teminatlandırılan kredilere yönelik uygulanan risk ağırlıklarının kaldırıldığı belirtildi. Böylece, 31 Temmuz 2023 tarihli Kurul Kararı ile belirlenen daha ihtiyatlı risk ağırlıklarının ilga edilmesine ve Yönetmelikte belirlenen standart risk ağırlıklarının uygulanmasına karar verildi.
BDDK’nın daha önceki kararında, ihtiyaç kredileri, bireysel kredi kartları, taşıt kredileri ve finansal kiralama işlemlerinde risk ağırlıklarının artırılmasına yönelik düzenlemeler yer alıyordu. Bu kapsamda, standart yaklaşımın kullanılması durumunda bankaların risk ağırlıkları yüzde 150 seviyesine kadar çıkmakta ve kredi faizlerinin yükselmesine, dolayısıyla kredi arzının ve talebinin sınırlandırılmasına yol açmaktaydı. Bu durum, iç talebi de olumsuz etkileyen bir durum olarak kayıtlara geçmişti.
BDDK’nın son kararı, daha önce uygulanan risk ağırlıklarına dönülmesi anlamına geliyor. Önceki uygulamalarda kredi kartları için 1-6 ay vadede risk ağırlığı yüzde 100, 6 aydan uzun vadede yüzde 150; ihtiyaç kredileri için ise 1-12 ay vadede yüzde 100, 12 aydan uzun vadelerde yüzde 150 seviyelerinde bulunuyordu. Taşıt kredileri için ise risk ağırlığı yüzde 75 seviyesindeydi.
Uzmanlar, bu değişikliğin bankacılık sektörü ve tüketiciler üzerindeki etkilerini yakından takip ederken, piyasalarda nasıl bir ivme kazanacağı merakla bekleniyor. BDDK’nın bu adımının, kredi piyasasına olumlu yansımaları olması ve iç talebin canlanmasına katkıda bulunması hedefleniyor.