Eşi Orhan Kuriş’in etkisiz hale getirildiği bu kaçırma olayı, 555 gün sonra, 23 Ocak 2000 tarihinde trajik bir şekilde sonuçlanmıştır. Konca Kuriş'in cansız bedeni, Konya'nın Meram ilçesindeki bir ölüm evinin bodrumunda bulunmuştur.
1961 yılında Mersin’de dünyaya gelen Konca Kuriş, henüz 16 yaşında Orhan Kuriş ile evlendi ve bu evlilikten beş çocuğu dünyaya geldi. 1987 yılında kayınpederinin mensubu olduğu Nakşibendi tarikatı aracılığıyla İslamiyet ile tanışan Kuriş, zamanla Kur'ancılık akımını benimseyerek tarikatlara karşı eleştiriler geliştirdi. Tarikatlar ve dini cemaatlerle tebliğ amacı güderek temaslarda bulunan Kuriş, hiçbir dönemde Hizbullah üyesi olmamıştır.
İslam'ı çağın aklıyla yeniden yorumlamak gerektiğine inanan Kuriş, örtülü olmasına rağmen Kur'an'da başörtüsü zorunluluğunun olmadığını savunmuştur. Çok eşliliği eleştiren ve kadınla erkeğin yan yana namaz kılabileceğini söyleyen Kuriş, bu söylemleri nedeniyle tehditler almaya başlamıştır. Mersin’de teyzesi Necla Genç ile beraber Bağımsız Kadın Derneği’nde çalışmış ve Kur'an'ın dogmatik bir şekilde yorumlanmasına karşı çıkmıştır. Bu nedenle Türkiye Hizbullahı'nın hedefi haline gelmiştir.
KONCA KURİŞ OLAYI
16 Temmuz 1998 tarihinde kaçırılan Konca Kuriş, 35 gün boyunca Hizbullah üyeleri tarafından işkenceye maruz kalmış, ardından öldürülüp sorgulandığı evin bodrumuna gömülmüştür. Bu işkence seansları, katilleri tarafından kaydedilmiş ve Kuriş’in cesedi, 23 Ocak 2000 tarihinde Hizbullah evlerine düzenlenen operasyonlar sırasında bulunmuştur. Yapılan ön otopsi raporuna göre, Kuriş’in 8-10 ay önce öldürüldüğü tespit edilmiştir. Türkiye Hizbullahı, Kuriş'in kaçırılmasının, işkence görmesinin ve ölümünün sorumluluğunu üstlenmiştir.
Evli ve beş çocuk annesi olan Konca Kuriş'in mezarı, Mersin Şehir Mezarlığı'nda bulunmaktadır.