Kalkolitik Çağ'da, bölgedeki çanak çömlek parçaları gibi buluntular, Kırıkkale'nin tarihsel olarak bu döneme kadar gittiğini göstermektedir. Eski Tunç Çağı'nda, bölge Anadolu'nun önemli kültürel ve ticari merkezleriyle bağlantılıydı.
Orta Tunç Çağı, Kırıkkale'nin tarihinde dikkat çekici bir dönem olarak öne çıkar. Assur Ticaret Kolonileri bu dönemde bölgeye gelerek, ticari ve kültürel etkileşimi artırdı. Bu dönemin sonlarına doğru Hititler, bölgeye önemli bir güç olarak yükseldi.
Genç Tunç Çağı'nda, Hitit İmparatorluğu'nun etkisi bölgede arttı ve Hititler, Anadolu'nun büyük bir bölümünü kapsayan bir imparatorluk haline geldi.
Demir Çağı, yoğun bir yerleşim dönemini temsil eder ve Hititlerin hüküm sürdüğü dönemin ardından Frig yerleşimlerinin kurulduğu bilinir. Bu dönemde bölgede bulunan seramik buluntuları, Japon araştırmacılar tarafından Demir Çağı'na ve Friglere tarihlenmiştir.
Roma ve Bizans dönemlerinde, Kırıkkale ve çevresi bu iki büyük imparatorluğun etkisi altında kalmıştır. Bu döneme ait seramik parçaları ve yerleşim yerleri, bölgenin zengin tarihine işaret eder.
1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra, Kırıkkale ve çevresi Türk-İslam coğrafyasının bir parçası haline gelmiş ve Oğuz-Türkmen boyları bölgeye yerleştirilmiştir. Ayrıca, Hoca Ahmet Yesevi'nin oğlu Haydar Sultan'ın da bu bölgede faaliyet gösterdiği bilinmektedir.
Cumhuriyet Dönemi'nde ise Kırıkkale, hızla gelişen modern bir şehir haline gelmiş ve 1989 yılında il statüsü kazanmıştır. Kırıkkale'nin bu gelişimi, ekonomik ve kültürel açıdan önemli bir merkez haline gelmesine katkı sağlamıştır.
KIRIKKALE'NİN ESKİ ADI
Kırıkkale'nin eski adı, zaman içindeki gelişmeler ve şehirleşme sonucu "Kırıkkale" olarak değişmiştir. Bu isim, "Kırık" ve "Kale" kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Günümüzde Kırıkkale, hem tarihi zenginliği hem de modern dokusuyla dikkat çeken bir şehir olarak varlığını sürdürmektedir.
Kaynak: Haber Merkezi