MÜBAREK üç ayların sonuncusu olan Ramazan ayında idiler…
Öksüzde ilkokula gidiyor.
Bir keçi’leri  iki de koyunları vardı.
Çilli tavuk, yeşil  başlı ördek ve buğulu sesleriyle öten güvercinleriyle de boşta kalan zamanlarıyla da  onlarla ilgileniyordu.
Bu arada derslerini de ihmal etmiyordu.
Köyün ortasında demirci karanın oğlu ve demirci İsmail’in dükkanının yanında geniş damlı tembel Yusuf’un  evi vardı.
Akşam olup iftar vakti yaklaşınca Köyün gençleri ve çocukları bu damda toplanarak oyunlar oynayıp sohbet ederek iftar saatini bekliyorlardı.
Evdeki hanımlarda boş durmayarak iftar için yemekler hazırlıyorlardı.
Köyün İmamını, isteyenler evlerine davet ederler.
İmam, gittiği o evin damına çıkarak herkesin beklediği o güzelim Ezanı… okuyordu.
Tembel Yusuf’un  evinin geniş damına  biriken o kalabalık bir anda. 
Çocuklar oyunlarını büyüklerde konuşmalarını keserek pür dikkat.
Misafir gittiği o evin damına çıkan İmamın okuduğu Ezanı  dinlemeye  başlarlar.
Köye henüz daha elektrik gelmemişti.
Çoğunda da Saat ve Radyo da yoktur.
Bu yüzden  evin damın da toplanan o kalabalık İmamın okuduğu  Ezanı duyar duymaz hep bir ağızdan:
“Ezan okunuyor!... Ezan okunuyor!!“ diye  yüksek sesle atılan çığlıkla…  herkes evlerine dağılırlardı.
İftar için hazırlanan yemekleri afiyetle yiyip Rablerine şükrederlerdi.
Bizim öksüzde ailesi ile birlikte yemeğini yeyip, karnını doyurduktan sonra o da bu rızkı… veren Rabbine… şükrederdi. Annesi:
“Oğlum teravih Namazı için abdestini al, sağda solda oyalanma Camiye git. Sakın ha camide yaramazlık yapma, orada anlatılan vaazları iyi dinle ve öğren. Döndüğünde de bana anlat olur mu?” diye öğütlerdi. Öksüz, anne öğüdü dinledikten sonra imamın vaazlarını da dinlemek üzere Camiye gider.
İçerisi sıcacıktır. Çocukların yanında boş bir yer bularak oturur.
İmam ateşli ateşli bir şekilde vazınasihatları anlatırken Cemaat da sessiz bir şekilde anlatılanları dinliyorlardı.
Bir ara Çocukların sık sık yer değiştirerek yaptıkları gürültüden dolayı rahatsız olmuş olacaklar ki.
Çocukları yukarı Kadınların olduğu balkon denilen yere çıkardılar.
Çocuklar fıkır fıkır gülüşerek yukarıya çıkarlarken de yeni yaramazlıklar düşünüyorlardı.
Öksüzde bu yaramazlar ile beraber yukarı kadınların olduğu yere çıktı.
Öksüz İmamın sohbetini dinlerken, içini çekerek bir taraf tanda düşünüyor ve üzülüyordu.
“Aşağıda babam yok, keşke Annemin de arkasından biç kimse; “Bu dul kadında, dul başı ile her yere gidiyor.”
Laflarını etmeseler de annemde bu kadınların arasında olsa, bende diğer çocuklar gibi şımarsam, annemde beni yakalayıp sırtıma sırtıma vursa, diye içine kapanmış sessizce ağlıyordu.
Kadınlardan birisi oradan oraya yer değiştiren çocuklara seslenerek:
“Bakın, öksüz ne güzel akıllı akıllı oturuyor, sizde akıllıca oturun.” Diye çocukları uyarıyorlardı.
Çocuklar ise bir müddet sessiz kalıp daha sonra gürültüye devam ediyorlardı.
Nihayet teravih namazı kılındı. İkişer üçer kişilik gruplarla evlerine gittiler.
Öksüz eve geldiğinde İmamın anlattıklarını anladığı gibi annesine anlatır ve annesinden aldığı hayır duaları ile sevinerek mutlu oluyordu.
                           ***
Hacı kanın odası dolar taşardı.
Sohbeti duyanlar ona koşardı.
Bülbüller öter diller coşardı.
Sohbetler güzeldi benim köyümde.
                        ***
Çalıya  sığınan  kuşun    yuvasına   dokunmayın.
Kırık  gönüllerin  gamı  kederine.  Sabır, şükür  Ahu  gerek.
Gariplerin  mazlumların  dumanına  takılmayın.
Mevlana’nın  narı, kelamına.  Birde  Yunusun  Seni.
Mazlumun  sofrasına.  Rahmet, bereket, Ya’hu   gerek. 
Annesi  öksüzü  ve  kardeşlerini:
 “Arefe  gününün  suyuyla  yıkamak  Sevaptır” diyerek güzelce çimdirdi  (Banyo)  ellerine de  kına  yakarak  “haydi  şimdi  yatıp  uyuyun  Sabah  Bayramdır  kısmet  olursa  erken  kalkacağız”  der  ve  Çocukların  uyumasını  sağlar.
Tatlı  ve güzel uyku  ardından  Sabah  olur  Annesi  çocuklara  seslenerek: 
-Haydi  kalkın  size  Pınardan  Zemzem  suyu  getirdim  Bayram  Sabahı  Pınarlardan  akan  su  Zemzem…  olurmuş, der. 
Çocuklar  yataklarından  fırlayarak  Annesinin  Pınardan  helkeler  ile  getirdiği  Zemzem  suyuna  üşüşürler.
Öksüz  ırgatlıktan  gelmiş  gibi  içiyordu  Annesi  öksüze  seslenerek: 
-Yavaş  oğlum  boğulacaksın  önce  bir  Besmele  çek,  der. 
Öksüz  Annesine  seslenerek: 
-Anne Zemzem  ne kadar güzelmiş aklına sevdiğin hangi  yiyeceği  ve  içeceği  getirirsen  tadı  Ona  benziyor, diye  söylendi  Annesi de: 
-Öyledir oğul, öyledir,  diye  cevap  verir  bir  taraftan da  çabuk  hazırlan  Bayram  Namazına  gideceksin  der  ve  öksüzü  evin  erkeğiymiş  gibi  hazırlayarak  Bayram  Namazı  için  Camiye  gönderir.
Öksüz  Cemaat  ile  birlikte  Bayram  Namazını  kılarlar  Caminin  İmamı  Cemaate  seslenerek: 
-Kimse  bir  yere  dağılmasın  birlikte  Köy  mezarlığına  gideceğiz  önce  mezarlıktaki  Gariplerle…  Bayramlaşalım  daha  sonra  Köy  odasında  yemek  yenilecek  ve  daha   sonra  istediğinizin  yere  gide  bilirsiniz,  diye  seslendi.
Kalabalık  hep  birlikte  mezarlığa  vardılar  mezarları  karşılarında  görecek  şekilde  yere  çömeldiler  İmam  başta  olmak  üzere  okunan  Kur’anı  kerim  ve  duaların  ardından  herkes  mezarlıktaki  dostlarının  kabirlerine    vararak  ziyaretlerini  tamamladılar.
Öksüzde  Babasının  mezarına  vardı  diz  üstü  çömelerek  Babası  için  gözlerinden  süzülen  yaşlarla  dua  etti.
Daha  sonra  oradaki  bulunan  kalabalık  dağılmadan  Köy  odasına  gelerek  hazırlanan  yemek  sofrasına  oturdular.
Öksüz  ağlayarak  eve  Annesinin  yanına  geldi  Annesi  ile  Bayramlaştıktan  sonra: 
-Anne  herkesin  Babası  Köy  odasına  yemek  götürüyor  bende  oraya  yemek  götürmek  istiyorum,  der.  Öksüzün  Annesi: 
-Senin geleceğini düşünerek bende bir tepsiye yemek hazırlamıştım,  der. 
Ve  hazırlanan  yemeği  öksüz   Annesinin  elinden  alarak  Köy  odasındaki  yemek  dağıtıcılarına  teslim  eder  kendiside  aç  karnını  doyurmak  için  kalabalığın  arasına  sıkışarak  oturur  ve  yemekler  yenir  dualar  edilir.
Evet  öksüz  Çocuk  aklıyla  çok  şeyler  yapıp  mutlu  oluyordu.  İmkanı  olanlar  ya  bizler   kocaman  aklımızla  neler  yapıyoruz? Hiç  düşündük mü?...
Mübarek üç ayların sonuncusu olan. Ramazanı şerifi ve Bayramınızı tebrik eder. İnsanlığa ve İslam alemine hayırlar getirmesini diliyorum. 
Selam ve dualarımla.