Habeşistanlı bir köle ailesinin çocuğu olarak Mekke’de dünyaya gelen Bilal'in, İslamiyet’i ilk kabul eden ve bunu açıktan ilan eden ilk yedi kişiden biri olduğu rivayet edilir.
İLK MÜSLÜMANLAR ARASINDA YER ALDI
Annesi Hamâme ve babası Rebah olan Bilal-i Habeşi, İslam’ı seçmesiyle ağır işkencelere maruz kaldı. Sahip olduğu köle Bilal'in İslam’ı kabul ettiğini öğrenen Ümeyye bin Halef, onu dininden döndürmek için çeşitli işkenceler uyguladı. Bilal’in, bu işkencelere rağmen İslam’a olan bağlılığından vazgeçmemesi, Mekkeli müşrikleri derinden etkiledi.
EBU BEKİR TARAFINDAN KURTARILDI
Bilal'in çektiği acılara tanık olan Ebu Bekir, Ümeyye bin Halef ile anlaşarak Bilal’i özgürlüğüne kavuşturdu. Ebu Bekir’in ona olan desteği ve yardımı sayesinde Bilal, işkencelerden kurtuldu.
EZANIN İLK MÜEZZİNİ OLDU
622 yılında hicret ederek Medine’ye yerleşen Bilal-i Habeşi, burada Müslümanlar için büyük bir görevi üstlendi. Namaz vakitlerinin duyurulması için ezan uygulaması başladığında, ilk ezanı okuyan kişi olarak tarihe geçti. Bilal’in sabah ezanına eklediği "Essalâtü hayrun minen nevm" (Namaz uykudan hayırlıdır) ifadesi, Peygamber Efendimiz tarafından beğenilerek kabul edildi.
PEYGAMBERLE BİRLİKTE SAVAŞLARA KATILDI
Bilal-i Habeşi, Peygamber Efendimiz ile Bedir, Uhud ve Hendek savaşları başta olmak üzere birçok savaşta omuz omuza mücadele etti. Peygamber'in vefatının ardından Şam’a yerleşen Bilal, rüyasında Peygamberimizi görerek Medine’ye dönüp bir sabah ezanı okudu ve bu ezan, Peygamber’in hatırasını canlı tutan bir anı olarak halkın hafızasında yer etti.
ŞAM’DAKİ KABRİNE DEFNEDİLDİ
641 yılında vefat eden Bilal-i Habeşi, Şam’daki Babu's Sağir mezarlığına defnedildi. Özgürlüğü, İslam’a bağlılığı ve İslam tarihine kazandırdığı ilklerle Bilal-i Habeşi, Müslümanların gönlünde unutulmaz bir yere sahiptir.