6. yüzyılda (11. yüzyılın ikinci yarısında) doğmuş olabileceği düşünülen Yesevi, Sayram kasabasında doğmuş ve çocukluğundan itibaren derin bir dini ve tasavvufi eğitim almıştır. Arapça ve Farsça gibi dillerin yanı sıra, İslami ilimleri de öğrenmiş ve genç yaşta manevi bir lider olarak tanınmaya başlanmıştır.
Ahmed Yesevi'nin hayatı, özellikle Arslan Baba'dan aldığı öğretiler ve Şeyh Yusuf el-Hemedânî'den edindiği derin tasavvufi bilgisiyle şekillenmiştir. Yesevi, tasavvufi düşünceleri ve öğretileriyle büyük bir etki yaratmış ve yazdığı Dîvân-ı Hikmet adlı eserle, Türk dili ve edebiyatının gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Ahmed Yesevi'nin türbesi, Türkistan'da, Yesi şehrinde yer almakta ve özellikle Zilhicce ayında yapılan görkemli merasimlerle ziyaret edilmektedir. Timur'un emriyle inşa edilen büyük külliye, bir zamanlar harabe haline gelmiş ancak, Özbek Hanı Abdullah Han tarafından restore edilmiştir.
Ahmed Yesevi'nin öğretileri, hem tasavvufi düşünceler hem de halkın günlük yaşamını etkileyen değerlerle şekillenmiştir. Türbesi hala, özellikle Türk halkı arasında büyük bir dini ve kültürel öneme sahiptir.