Kayseri, Yozgat ve Sivas illerini kapsayan Orta Anadolu Kalkınma Ajansı (ORAN) tarafından Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Toplantı Salonu'nda, 'Küresel Krizin Ardından Yeni Ekonomik Politikalar' konulu panel düzenlendi.

            Panelin açılışında konuşan ORAN Yönetim Kurulu Üyesi ve Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, Türkiye'nin Şubat 2001'de önemli bir ekonomik kriz atlattığını hatırlatarak, önemli ölçüde daralmaya sebep olan krizin, ülkenin makroekonomik hedeflerinin değişmesiyle yeni Mali programlar uygulanmasına neden olduğunu belirtti.

            Bilici, "Son 10 yılda alınan tedbirler, isabetli ekonomik programlar ve sıkı para politikaları uygulanmasıyla krizin etkileri aşılmıştır. Geçtiğimiz 2 yıl içerisinde küresel ölçekte meydana gelen ekonomik kriz ise, birçok gelişmiş ülke ekonomisini çok zor durumlara düşürmesine rağmen, ülkemizde sürdürülen sıkı Mali politikalar sayesinde hafif atlatılabilmiştir" dedi.

            ORAN Genel Sekreteri Dr. Mustafa Palancıoğlu'nun yönettiği panelde, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan yaptığı sunumda, makroekonomik istikrar için 4 temel şartın bulunduğunu, bunların fiyat istikrarı, finansal istikrar, kamu kesimindeki istikrar ve siyasal istikrar olarak sıralanabileceğini kaydetti.

            Turhan, Türkiye'de 1980'li yıllarda halkı bunaltan enflasyonun, 1990'lı yıllarda daha da arttığını ifade ederek, şunları söyledi:

            "1999'da Türk sanayicisinin, girişimcisinin, çiftçisinin ürettiği her 100 liranın 20 lirasını, borçların faizi olarak öder hale geldik. Yani milli gelirin yüzde 20'si faizlere gitti. 2002 sonrasında ise ekonomide yapısal değişiklikler gerçekleşti ve fiyat istikrarı sağlandı. Merkez Bankası'nın bağımsız hale gelmesi ve Merkez Bankası'nın fiyat istikrarını sağlaması sayesinde, enflasyon düştü ve büyüme trendi sağlandı.

            Fiyat istikrarı sağlanmadan kalkınma olmaz. Fiyatta istikrarsızlık, karanlık sularda yol bulmaya çalışmaya benzer. Fiyat istikrarının olduğu yerlerde diğer konularda da istikrar sağlanır. Fiyat istikrarının sağlanması ve finansal istikrarın garanti altına alınması, Mali politikalardaki yani ekonomideki kalıcı istikrarı da beraberinde getirir."

"YAŞLI NÜFUS,

 BÜYÜK SORUN

OLACAK"

            Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü Abdullah Çelik de panelde yaptığı sunumda, Amerikan yönetiminin ülkedeki yaklaşık 3 milyon evsizi ev sahibi yapma girişimi sonucu patlak veren küresel ekonomik krizden Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmadan çıktığını kaydetti.

            Çelik, küresel ekonomik kriz sonrası dünyayı bekleyen tehlikeler ya da sıkıntıları da dile getirdiği sunumunda, "Dünyada yaşlı nüfus, bütün ülkeleri şimdiden zorluyor. Küresel kriz sonrasında daha çok zorlamaya başladı ve ileride görülüyor ki daha da çok zorlayacak" dedi.

            Yeni doğan ve genç nüfusu az, yaşlı nüfusu çok olan ülkelerin sıkıntı içinde olduğunu vurgulayan Çelik, "Ekonomi iyi giderken, para varken bazı konularda anlaşmak daha kolayken, kötüye gittiğinde sürtüşmeler, anlaşmazlıklar, çatışmalar görülebilir. Ayrıca, işsizlik de bütün dünyada önemli bir sorun olarak ortada duruyor. Yaşlı nüfus ve işsizliğe bağlı olarak ileride sosyal sıkıntılar yaşanabilir" diye konuştu.

            ORAN Ajansı Genel Sekreteri Dr. Mustafa Palancıoğlu da yaptığı değerlendirmede, ajans olarak savunma, sağlık ve gıda sanayisindeki yatırımlara önem verdiklerini ifade ederek, "Organik tarım, seracılık ve hayvancılık için arazilerimiz müsait. Ayrıca madencilik de bölgemiz için olmazsa olmaz konulardan. Bu konularda girişimcilere ciddi kaynak sağlıyoruz" dedi.

            Palancıoğlu, Türkiye'nin madencilik açısından şanslı olduğunu da vurgulayarak, "Avustralya ve Yeni Zelanda'da maden çıkarmak için Ocaklar 3 bin metrelere kadar iniyor. Avrupa ortalaması ise bin 100 metre civarında. Türkiye ise 200 metrede maden işliyor. Diğer ülkelere bakıldığında ülkemizde işlenecek çok maden var ve bu nedenle şanslıyız" diye konuştu.


Editör: TE Bilişim