İl Milli Eğitim Müdürlüğü İl Rehberlik Koordinatörü Psikolojik Danışan ve Rehberlik Uzmanı Nevzat Özer, karnenin çocuğun başarısızlığından ziyade derslerindeki bazı eksiklerinin olduğunu göstermek için öğrenciye ve veliye verilen bir uyarı belgesi olduğunu belirterek, anne ve babaların 15 günlük yarı yıl tatilinde karnedeki notlar yüzünden çocuklarını baskı altına almadan, anlamaya çalışması gerektiğini söyledi.
    Karnenin öğrenci başarılı ise onu taltif eden bir vesika olduğuna dikkat çeken Nevzat Özer; “Karne öğrenciye verildiği gibi aynı zamanda aileye de verilmektedir. Unutmayınız ki, çocuğunuz getirdiği karne aslında sizin karnenizdir. Çocuğunuzun başarısı sizin başarınız; onun başarısızlığı da yine sizin başarısızlığınızdır” dedi.
    Kırık notun her zaman telafi edilebileceğini ancak kırık kalbin tamirinin kolay olmadığı gerçeğini vurgulayan Özer; “Alınan karnenin sadece çocuklara değil, aileler ve eğitim sistemine de verilmiş olduğunun unutulmamalıdır.
    Çocuklarımızın karnelerinin iyi ya da kötü olması, onun biricik olduğu ve bizim için çok özel biri olduğu duygusunu değiştirmemeli. Her şartta onlar bizim için çok değerli varlıklar.
    İki tür düşünme yapısına sahip insan vardır. Sorun odaklı hareket edenler ve çözüm odaklı düşünenler.
    Eğer karneye çözüm odaklı bakarsanız önce başarıları görebilirsiniz. Ama sorun odaklı bakarsanız çocuğunuz isterse "90" alsın, bu sefer "Niye 100 değil?" diye sıkıntı yaparsınız. Önce iyi notları görmeli ve kötü notlarla ilgili de çocuğumuzun açıklamasına izin vermeli. Ama bunu yaparken sinirlenmeden, kızmadan, suçlamadan yapmalıyız” dedi.
    “Doğrusu, iyi notlar için çocuğu tebrik etmek, kötü notlar için ise nedenlerini araştırıp düzeltmesi için ona rehberlik etmektir. Karne bir sonuçtur” diyen Özer, aileleri yakından ilgilendiren şu önemli bilgileri verdi:
    “Bu sonuca gelene kadar çocuğunuzu sorumlulukları konusunda nasıl eğittiğiniz en önemlisidir. Çocuğunuza sonuç odaklı değil, süreç odaklı olmayı öğretin. Başarının ya da başarısızlığın nasıl oluştuğunu anlamasına yardımcı olun. O zaman çocuğunuz sorunlara çözüm bulabilen, sonuçların her zaman değiştirilebileceğine inanan olumlu bir zihinsel yaklaşım geliştirebilir. Başarısızlıklar karşısında hemen pes etmez. Bu nedenle karneyi çocuğunuzu yargılamak için değil, onun genel davranışlarını değerlendirmek için bir araç olarak kabul edin.
BUNLARI ASLA YAPMAYIN
    Onu asla suçlamayın. Bağırmayın, tehdit etmeyin, dövmeyin. Başkalarıyla kıyaslamayın. “Tembelsin"gibi sözlerden kaçının. Hakaret etmeyin. Sevginizden mahrum bırakmayın. Desteğinizin yanında olduğunu hissettirin. Peki, ne yapalım? Ona zaman ayırın, onu dinleyin ve birlikte bu durumu nasıl düzelteceğinizi konuşun. Her kriz beraberinde fırsatı getirir. Karne krizini fırsata çevirmek sizin elinizde. Belki bu karne sonrasında onunla daha kaliteli ve daha fazla birlikte zaman geçirerek onu daha yakından tanıma fırsatını yakalayacaksınız.
    Eskisi kadar televizyon izlemeyecek belki de daha çok kitap okuyacaksınız. Hiç tanışmadığınız öğretmenleri ile bu vesile ile tanışacaksınız.”
Editör: TE Bilişim