Kışın büyük bölümünü ağılda geçiren koyunlar, kar yağmayınca meralarda yalancı baharın keyfini sürüyor. Yozgat'ta son yılların en kurak kışı yaşanırken besiciler koyun ve kuzularını arazide otlatıyor. Besiciler bu durumun daha az yem tüketmelerine sebep olduğunu söyledi.
    Yozgat'ın Boğazlıyan ilçesinde tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan İbrahim Tamer, son 3-4 yıldır, hayvancılığın büyük önem kazandığına dikkat çekti. Bu yüzden koyunculuğa biraz daha ağırlık verdiklerini vurgulayan İbrahim Tamer, "Koyunlarımızdan yılda iki defa ikiz veya üçüz kuzu alıyoruz. İlçemizde son yılların en kurak kışını yaşıyoruz. Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin çok üzerinde bu sıcak havadan dolayı otlar ve ekinler çabuk büyüdü. Koyunlarımızı ve yeni doğan kuzularını kendi tarlamızda otlatıyoruz. Koyunların kışında meradan beslenmesi bizim yem giderlerimizi düşürdü. Koyunlara iyi bakıldığı takdirde yılda iki defa yavru yapabiliyor. Bizim koyunlarımız kangal koyunu, yani yiğit ve canlı bizde yılda iki defa kuzu alıyoruz. 800 koyunumuz var. Bunların yaklaşık 200 kadarı kuzuladı. Doğumların yüzde ellisi ikiz ve üçüz oldu. Önemli olan bu hayvanların bakımını iyi yapabilmek. Çünkü yeni doğan kuzunun bakımı biraz daha özen ister. Koyun kuzusunu almaz kuzu annesini bulamaz ve iyi beslenemez. Bunlara çok dikkat etmek gerekir. Tıpkı bir çocuğumuza nasıl bakıp büyütüyor isek bu kuzulara da aynı şekilde bakıp büyütmek gerekiyor. İyi bakımlı bir koyun 40 ile 50 kilo arasında et verir. Kuzular da 15-20 kilo civarında et vermektedir. Türkiye'nin her tarafına koyun ve kuzu satıyorum. Koyunların tanesini bin liraya kuzuların tanesini ise 450 liradan satıyorum." diye konuştu.
    Köyde çalışmaktansa şehirde asgari ücretle çalışırım düşüncesinin yanlış olduğuna dikkat çeken Tamer, şunları söyledi: "Köyde yaşayan insanlarımız maalesef yeterince bilinçli tarım ve hayvancılık yapmadıkları için işlerinde istenilen seviyeye ulaşamamışlardır. Yaşadıkları sorun ve sıkıntıları çocuklarının da yaşamalarını istememesinden dolayı köyden şehirlere göç başlamış oluyor. Köyde baba, oğlunun şehirde asgari ücretlide olsa bir işe girmesini ve geçimini bu yönde kazanmasını istiyor. Fakat günümüz şartlarında köyde yaşayan normal bir insan küçük birikimlerle hayvancılığa başladığı takdirde birkaç yıl içerisinde bir koyun sürüsüne sahip olabilir. Hem şehirde asgari ücretle çalışan kişilerden daha fazla kazanır. Hem de sosyal güvencesini de bu yönde kendisi yatırır."
Editör: TE Bilişim