İç Anadolu Belediyeler Birliği Başkanı Bülent Tanık, bugün gelinen noktada ülkenin büyük çoğunluğunun kazanan değil kaybeden, hem parasal kayıpları olan hem de onursal kayıpları olan, yardımlarla ayakta durmak zorunda bırakılan bir topluma dönüştüğünü her geçen gün daha fazla elem duyarak gözlemlediklerini söyledi.
Tanık, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından toplantının açılışında yaptığı konuşmada, zor bir dönemden geçildiğini, ekonomik anlamda dünyanın büyük bir sıkıntı yaşadığını, bu sıkıntının büyük çoğunluğunu da yoksul kesimlerin yaşadığını, 'kriz' ve 'buhran' kelimeleri edildiğinde herkese eşit ölçüde yansıyan bir krizden ve buhrandan söz edilmediğini savundu.
Tanık, 'kriz' ve 'buhran' dendiğinde bazılarının çok kazandığını, büyük çoğunluğun da çok kaybettiğini, ülke olarak çok kazanan bir konumda olduğumuzun söylenemeyeceğini ifade ederek, ''Bugün gelinen noktada ülkemizin büyük çoğunluğunun kazanan değil kaybeden, hem parasal kayıpları olan hem de onursal kayıpları olan, yardımlarla ayakta durmak zorunda bırakılan bir topluma dönüştüğünü her geçen gün daha fazla elem duyarak gözlüyoruz'' dedi.
Yardıma muhtaç hale gelmekten çıkmanın büyük önem taşıdığını, insanların işsiz ve yoksul olduğunu, işi olanların dahi gelir düzeylerinin ciddi ölçüde ailelerini geçindirmek için yeterli durumda olmadığını savunan Tanık, bu kişilerin de genelde belediye başkanlarına çare aramak için geldiklerini bildirdi.
Tanık, şöyle konuştu: ''Böyle bir ortamda nasıl ayakta kalırız. Bunun için kafa kafaya vermekten başka çaremiz yok. Biz, hem yönettiğimiz kasabaların, şehirlerin, yerleşmelerin dayanışmasını sağlamak hem de yönetimlerinin dayanışmasını sağlamak zorundayız. Tek yolumuz, bu dayanışmanın sağlayacağı imkanlarla bu zor günleri aşacak bir yolu bulabilmek. Bizim, birlikleşme ihtiyacımız buradan kaynaklanıyor, ama sadece böyle bir zorunluluktan mı kaynaklanıyor, hayır akıllı insanlar organize olurlar, dayanışırlar, geleceğe dönük plan yaparlar, strateji belirler, olanı hemen anında tüketmeye çalışmazlar, geleceğe yatırım yapmaya çalışırlar, yatırım yaparken kaynaklarının ekonomik kullanılması içinde akıllarını, görgülerini, bilgilerini kullanırlar. Kendilerinde olmadığını hissettikleri birikimi, nereden bulacaklarını belirleyip, oradan bulmak üzerede de gerekli çalışmayı yaparlar.
Bizim İç Anadolu Belediyeler Birliği olarak sayımızın potansiyel olarak en az 200 olması gerektiğini düşünüyorum. 200 civarında bir belde topluluğunun birbirleriyle dayanışmasının, birinde olanın öbüründeki açığı kapatacağı ilişki düzeninin kurulmasının, sadece kriz dönemi için değil önümüzdeki dönem içinde büyük yararı olacak. Biz kaynakları iyi kullandığımız takdirde beldemiz insanına daha iyi hizmet ederiz duygusunu taşıyoruz. O nedenle İç Anadolu Belediyeler Birliği'nin yönetimine akılla yaklaşmak, duygusal veya anlık değil uzun vade, istikrarlı olabildiğince ilkeli politikalarla yaklaşmak ihtiyacını hissettik. O nedenle bunu hayata geçirmeye çalışıyoruz. Üye sayımızdaki artışın, etrafımıza bu güveni verdiğimiz kanısında olduğum için sözlerime (gurur duyarak başlıyorum) dedim. Şu ana kadar, yaratmış olduğumuz çizginin elbetteki eleştirilecek çok yanı olabilir, ama özümüzün iyi olduğuyla ilgili kanaatiniz, sizin bugün bize onur vermenize yol açtı.''
Daha sonra, gündeme alınan 7 maddenin görüşülmesine geçildi.
Toplantıda, 2 milyon 733 bin 600 lira olarak belirlenen 2011 yılına ait gelir-gider tahmini birlik bütçesi kabul edildi. Gündemin 2. maddesi olan üye olmak isteyen belediyelerin talepleri görüşülerek, Kırıkkale'nin Delice İlçe Belediyesi, Aksaray'ın bağlı Ağaçören ilçesine bağlı Camili Belde Belediyesi, Yozgat'ın Boğazlıyan ilçesine bağlı Çalapverdi Belde Belediyesi, Konya'nın Beyşehir ilçesine bağlı Sadıkali Belde Belediyesi ve Ankara'nın Beypazarı ilçesine bağlı Kırbaşı Belde Belediyesi'nin üyelikleri kabul edildi.
Kayseri'nin Tomarza İlçe Belediyesi'nin ise üyelikten ayrılma talebi konusunda ise meclise bilgi verilmesinin ardından, gündemdeki diğer maddeler görüşülerek oy birliğiyle kabul edildi.
BELDE VE KÖYLERDEKİ ÜRÜNLERİN, KENTLERDE PAZARLANMASI
Tanık, gündem maddelerinin görüşülmesi sırasında, birliğin üyelerinin şehirleşmiş ve kırsal bölge üyeleri olmak üzere iki yapısının bulunduğunu, beldelerde üretilen tarımsal ürünlerin, hedef pazarı olması yönünde bir örgütlenmeye ihtiyaç bulunduğunu söyledi.Ankara'nın merkezinde en gelişkin gelir düzeyi ve eğitim düzeyi olan ilçelerde dahi, çok sayıda yoksulun ve işsizin bulunduğunu ve bunların beslenme sorunlarının olduğunu anlatan Tanık şöyle dedi: ''Giderek mevcut yönetim bu yapıyı çoğaltarak, yardım paketine mahkum hale getiriyor. Bu neslin sağlıklı beslenerek gelişmesine destek olmak, belediyeler olarak bizim görevimiz. Buna karşın kırsal belediyelerimizin büyük çoğunluğunda nüfus dışarı kaçıyor çünkü tarım para getirmiyor. Dolayısıyla bunlara duyarsız kalmak mümkün olmuyor. Hedef pazar niteliği taşıyan büyükşehir belediyeleriyle ilçe ve belde belediyeleri arasında ürün ve üretimin desteklenmesi ve pazarlanmasına yardımcı olmak üzere, bizim organize edeceğimiz değil ama, esas olarak üretici kesimin güvence ortamına kavuşmasını sağlayacak bir takım düzeneklerin kurulması kaçınılmaz ve gerekli görünüyor. Sizin beldenizden bize gönderdiğiniz elemanların beldenizde kalacak türde, oradaki üretkenliği artıracak bir sistemin ortalığı alt üst etmeden yaşatabilmesi için bizlerin ilişki içinde olması gerekir. Biz bu konuyu kent ve tarım kardeşliği genel mantığı içinde ciddi bir projeye dönüştürmek istiyoruz.''
Konuşmaların ardından meclis, Nisan ayında toplanmak üzere sona erdi.
Editör: TE Bilişim
