Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ramazan Bayramı nedeniyle ilçe ziyaretlerinde bulundu. Sorgun ilçesinde AK Parti İlçe Teşkilatı'nı ziyaret eden Bozdağ, burada partililerle bayramlaştıktan sonra yaptığı konuşmada, bayramların yardımlaşmanın, dayanışmanın en güzel örneğinin verildiği özel günlerden birisi olduğunu belirtti.

            ''Bizler bir yanda bayram yaparken, öte yanda dünya dönmeye, işler akmaya devam ediyor'' diyen Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

            ''Her şey yolunda ilerliyor, işler düzgün gidiyorsa bu bizi mutlu ediyor. Başkası açısından da işler düzgün, yolunda gidiyorsa onu mutlu ediyor. Bizim bütün derdimiz ülkemizde, Yozgatımızda, Sorgunumuzda işlerin yolunda gitmesi ve buradaki insanlarımızın mutlu olmasıdır. Biz bunun için çaba sarfediyoruz. Bugüne kadar da epey bir mesafe katettik. Allah'a hamdolsun Türkiyemiz, dünkü Türkiye değil. Hatırlarsanız 17 Ağustos 1999'da ülkemiz büyük bir deprem oldu. Kocaeli, Sakarya, Yalova ve bunların mücavir alanlarında. O dönemlerde camilerde, derneklerde yardımlar toplandı. İnsanlarımızın yaralarına merhem olsun diye paralar gönderildi, paralar toplandı, 'bunların derdi giderilsin, yaraları sarılsın' diye. O dönemin hükümetinin bakanı açıkladı, sanırsam Hikmet Uluğbay idi 'Biz deprem için topladığımız paralarla işçiye, memura maaş ödedik' dedi. Rahmetli Ecevit bu bakanı görevden aldı daha sonra bu açıklamayı yaptı diye. Şimdi düşünebiliyor musunuz? Deprem mağdurları için camisinde, sokağında, köyünde toplanan paraları depremzedelerin yarasını sarmak için kullanması gerekirken, işçisine, memuruna maaş olarak veriyor. Bu bir aczdir. Türkiye bunu yaşadı. O zaman takip etmişsinizdir, 2002 yılı kasım ayı maaşını Türkiye'nin işçisine, memuruna ödeyecek imkanı olmadığı noktasına gelmişti.''

            AK Parti Hükümeti'nin 18 Kasım 2002 tarihinde kurulduğunu hatırlatan Bozdağ, ''Biz maaşları 15'inde aldık. Peki ne oldu bu üç günlük süre içerisinde Türkiye'ye iyimser bir hava hakim oldu. Bu iyimser hava iş dünyasını kuşattı, dünyayı kuşattı ve kapalı muslukları açtırdı. Türkiye bu rahatlık içerisinde AK Parti iktidarı daha kurulmadan faydasını göstermiş oldu'' şeklinde konuştu.

''TÜRKİYE

BUGÜNLERE GELDİ''

            Türkiye'nin böyle bir fotoğraftan bugünlere geldiğine işaret eden Bozdağ, Türkiye'de herşeyin yolunda gitmesine karşılık, komşularında sıkıntılı günlerin yaşandığını, tüm dünya ülkelerinin yardım etmesine karşılık Yunanistan'da halen krizin devam ettiğini, Suriye'de ise yönetimin ramazanda dahi masum insanları öldürdüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:

            ''Öte yandan Akdeniz'den komşumuz Libya'ya baktığımızda orada da yine Türkiyemizin Suriye'de olduğu gibi aktif rol aldığını görüyoruz. Sadece buralarda mı? Bu örneği çoğaltabiliriz. Türkiye yönetimiyle, ekonomisiyle yoluna devam ediyor, devam edecektir. Biz sadece komşularımızın sıkıntılarıyla uğraşmıyor. Dünyanın öbür ucunda da sıkıntı varsa oraya da ulaşıyoruz. Şimdi bakın Somali'ye, insanlar açlıktan, susuzluktan, yokluktan, doktorsuzluktan kırılıyor. Birçok çocuk, 6 dakikada bir basit bir insani müdahale yapılamadığı için hayatını kaybediyor. Sayın Başbakanımızla 100 kişilik bir heyetle Somali'ye gittik. O heyette ben de vardım. Gördüğümüz manzara Türkiye'de anlatılanlarla kıyas bile edilemez. Çocuklar gözlerinizin önünde eriyor. Sayın Başbakanımız 'Çocukları hastaneye kaldırınız' dediğinde bir ülke düşünün ki onları hastaneye kaldıracak ambulans yok. 'Arabalarla gönderelim' dedik, Sağlık Bakanlığı bir sahra hastanesi kurmuştu, oraya varıncaya kadar bir çocuk rahmetli oldu. Şimdi oraya gönderilmiş ilaçlar var, bu ilaçları okuyup, uygulayacak bilgi ve beceriye sahip teknik personel yok. 6 dakikada bir çocuk hayatını kaybediyor. Üç ay içerisinde hayatını kaybeden çocuk sayısı 31 bin. Nüfusu 10 milyon küsur. Çocuklar gözünüzün önünde ölüyor. Örneğin yolda rahmetli olan çocuk bir ishal yüzünden hayatını yitirdi. Oysa ufacık bir müdahaleyle hayata tutunma imkanı var. O müdahaleyi yapacak personel yok. Sokakta çöpler dağlar gibi, belediyenin adı var ama ekipmanı yok, malzemesi yok, onları kaldıracak personeli yok.''

''SOMALİ'YE YARDIM''

            Türkiye'de muhalefetin bu meseleyi de iç meseleye getirip bağladığını kaydeden Bozdağ, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

            ''Dediler ki; Türkiye'nin ne işi var orada? 'Bizim de bir sürü mağdurumuz var, garibanımız var' dediler. Doğru bizimde mağdurumuz, garibanımız var. Ama şükürler olsun, biz de aç kaldığı için ölen, susuz kaldığı için ölen, çaresiz kaldığı için ölen insan yok. Hadi diyelim ki bir gariban insan var. Onun da akrabaları var, yardım ediyor. Akrabası yok, komşusu yardım ediyor. Komşu yok, mahalleli yardımcı oluyor. O yok belediye, o yok devlet yardımcı oluyor. Ama Somali'de durum çok farklı. Orada akrabada da yok, komşuda da yok, mahallelide de yok, belediyede de yok, devlette de yok. İşte biz bu insanlara yardım ediyoruz. Şu ana kadar 400 milyon lira gönderdik, sanırım bu rakam şimdi 500 milyon olmuştur. Biz alan el değil, veren el olduk.''

ŞEHİT AİLESİNİ UNUTMADI

     Bozdağ, Ramazan Bayramı'nı geçirmek üzere geldiği memleketi Yozgat'ta, 17 Ağustos'ta Hakkari Çukurca'da şehit düşen 8 askerden biri olan Uzman Çavuş Erhan Ar'ın Yerköy ilçesindeki babaevini ziyaret ederek, ailesine başsağlığında bulundu.

    Yozgat Valisi, Belediye Başkanı Yusuf Başer, AK Parti Yozgat milletvekilleri Yusuf Başer ve Ertuğrul Soysal ile şehit Uzman Çavuş Erhan Ar'ın Yerköy ilçesindeki babaevi önünde kurulan taziye çadırını ziyaret etti. Bozdağ, şehidin babası Mustafa Ar ile bir süre sohbet edip, başsağlığı dileğinde bulundu. Bozdağ, daha sonra şehidin babası Mustafa Ar'a Kur'an-ı Kerim ve Türk bayrağını öperek hediye etti. Hediyeyi aynı şekilde öperek alan baba Mustafa Ar gözyaşlarına hakim olamayıp, ağlarken fenalık geçirdi. Mustafa Ar'ı Bozdağ ve Yozgat Valisi koluna girerek, güçlükle sandalyeye oturtabildi.

            Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, şehit Uzman Çavuş Erhan Ar'ın Gültepe Mahallesi'ndeki evinde bulunan eşi Ayşegül Ar ve annesi Medine Ar'ı da basına kapalı olarak ziyaret etti, oradan AK Parti Yerköy İlçe Teşkilatına geçti.

            Bozdağ burada yaptığı konuşmada, ''27 Nisan e-muhtırası''nın verildiği gün düştüğünü belirterek, ''27 Nisan e-muhtırası verildiği gün esasında dönmüştü. Çünkü verilmesinin hemen akabinde hükümet bu muhtırayı tanımadığını söyledi ve yırtıp çöpe attı. Arkasından 22 Temmuz'da milletimiz seçimde verdiği oylarla bu muhtırayı bir kez daha çöpe attı ve en sonunda 28 Ağustos tarihinde Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle TBMM tarafından bu e-muhtıra yırtılıp çöpe atıldı'' dedi.

            Muhtıranın sitede yer alıyor olmasının hiçbir kıymetinin kalmamış olduğunu da kaydeden Bozdağ, şöyle konuştu:

            ''Çünkü millette, hükümette, Meclis'te buna gereken cevabı vermiş ve onu ait olduğu yere göndermiştir. Ancak bunun sembolik bir anlamı olabilir ve sembolik olarak algıları olabilir, sembolik olarak ona birtakım değerler verenler olabilir. Bu nedenle sembolik de olsa bugün Genekurmay Başkanlığı tarafından sitenin güncellenmesi nedeniyle de olsa bunun siteden çıkarılmış olması olumlu bir gelişmedir. Türkiye'nin normalleşmesi adına olumlu adımlardan bir tanesidir. Ben bu nedenle bu kararı alanları tebrik ediyorum.''

            30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle bugün ayrı bir fotoğrafın da ortaya çıktığına dikkat çeken Bekir Bozdağ, şöyle konuştu:

            ''Baktığınızda sayın Cumhurbaşkanı tebrikleri bugün bizzat kendisi kabul etti. Tebrikatın yapılmasında eski usule bakıldığında orada ne vardı Sayın Genelkurmay Başkanı tebrikatı kabul ediyordu ama, bugün Sayın Cumhurbaşkanı ilk defa 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle tebrikatı kabul etti ve Sayın Genelkurmay Başkanı dahil bütün diğer tebrikat için gelenler sıraya girdi, sayın Cumhurbaşkanımıza tebriklerini ilettiler, Sayın Cumhurbaşkanı da tebrikleri kabul etti. Bu fotoğraf da demokrasimiz adına olumlu görüntü ortaya koydu, Türkiye'nin normalleşmesi adına olumlu adımlardan bir tanesiydi.

            Son bir ay içerisine baktığınızda hem Milli Güvenlik Kurulundaki oturma düzeninin değişmesi hem Yüksek Askeri Şura'daki (YAŞ) eş başkanlık örgütünün ortadan kalkması, 30 Ağustos'taki tebrikat kabul usulünün değişmesi, hem de Genelkurmay'ın internet sitesinde e-muhtıraya ilişkin yer alan belgenin siteden çıkarılmasının hepsi, demokrasimiz adına olumlu adımlardır, Türkiye'nin normalleşme sürecinde hızla yol aldığını gösteriyor. Bu nedenle katkısı olan herkesi tebrik ediyorum.''

''TERÖRLE MÜCADELE''

            Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye'nin güvenliği ile ilgili yapılması gereken ne ise bunların hepsinin kararlılıkla yapılacağını da bildirdi.

            'Terörle mücadele konusunda hem yurt içinde hem de yurt dışında atılması gereken bir adım söz konusu olduğunda, bunu yetkili makamlar değerlendirerek, atacaklardır'' diyen Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı:''Bunda herhangi bir tereddüt söz konusu değildir. Zaten bugün de, Çukurca'da şehit olan askerlerimizden biri de Yerköylüydü, ailesiyle de görüştük, tekrar ona başsağlığı dileklerimizi ilettik. Türkiye terörle mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. Bir yandan güvenlik boyutuyla adımlarını atacaktır öte yandan da terörün doğrudan temini, terörün istismar ettiği zeminin ortadan kaldırılması, insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti alanında atılması gereken adımlar neyse onları da kararlılıkla atmaya devam edecektir. Hem terörle etkili ve güçlü bir mücadele hem de terörün doğurduğu zemini ortadan kaldırmak için güçlü adımlar birlikte atılmaya devam edilecektir.''

            Bozdağ, açıklamasının ardından partililerle basına kapalı sohbet etti.

Editör: TE Bilişim