Denizli Servergazi Devlet Hastanesinde çalışan üyelerinin yetkili sendikanın başkan yardımcısıyla aralarındaki husumet sonucunda soruşturmaya tabii tutularak yalancı tanık ifadelerine ve eksik yapılan soruşturmayla cezalandırmaya yönelik bir değerlendirme sonucunda hem aylıktan kesme,  hem de başka bir kuruma naklen tayin yoluyla iki defa cezalandırıldığını belirten Necip Taşkın, soruşturma raporunun hukuki açıdan değerlendirilmesi neticesinde üyelerinin haksız ve hukuksuz bir şekilde cezalandırıldığı kanaatine varıldığı, bunun da İdare Mahkemesince tescillendiğine dikkat çekerek, bu suçu işleyenler hakkında yargı önünde hesap soracaklarını söyledi. Üyelerinin Servergazi Devlet Hastanesinde işyeri temsilcisi ve aynı zamanda Hasta Hakları Birim Sorumlusu olarak görev yapan Tıbbi Teknolog olduğunu belirten Taşkın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: ‘Denizli Servergazi Devlet Hastanesi işyeri temsilcisi olan, aynı zamanda Tıbbi Teknolog olarak görevini başarıyla yürüten üyemize Sağlık Sen Başkan Yardımcısının husumeti nedeniyle haksız ve hukuksuz bir şekilde soruşturma açtırılmış; yürütülen soruşturma, üyemiz hakkında ileri sürülen şikâyetlerden 7 ay sonra başlatılarak deliller karartılmış ve olayı aydınlatacak yeni delillere ulaşılması engellenmiştir. Bunun sonucunda işyeri temsilcisi üyemize hem aylıktan kesme cezası, hem de başka bir kuruma naklen tayin yoluyla iki kez cezalandırma yönüne gidilmiştir. İdare Mahkemesi dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığına karar vermiştir. Hasta hakları Birim Sorumlusu olarak görev yapması nedeniyle, Hasta Hakları Uygulama Yönergesinin 22. Maddesi 2. Fıkrası; ‘…Hasta Hakları biriminde çalışan personel görevlendirildikten sonra kendi istekleri dışında başka bir kurum, kuruluş veya ünitede görevlendirilemezler…’ hükmü ihlal edilmiştir. İşyeri temsilcisi üyemizin bakmakla yükümlü olduğu kemoterapi alan kanser hastası babasının sağlık durumunu belgelemesine rağmen hukuka ve vicdana aykırı işlem yapılmıştır. İşyeri temsilcimizin Denizli İdare Mahkemesinde açtığı dava reddedilmiş; yerel mahkeme tarafından verilen kararın idarenin beş ana unsuruna, usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle İzmir Bölge İdare Mahkemesince idari uygulamaların hukuka aykırı olduğu tescillenmiştir. Üyemiz, İdare Mahkemesini kazanıp Servergazi Devlet Hastanesindeki görevine yeniden başladıktan bir gün sonra, kendisinin hiçbir talebi ve dilekçesi bulunmamasına rağmen 26.02.2022 tarih ve 1194 sayılı soruşturma raporuna istinaden Buldan Göğüs Hastalıkları Hastanesine naklen tayin edilmiştir. Denizli İl Sağlık Müdürünün yargı kararına uymayarak kendisini hukukun üstünde gören tavrı kabul edilemez. Üyemiz ve aynı zamanda işyeri temsilcimiz, aynı zamanda Hasta Hakları Birim Sorumlusu, aynı zamanda babasının sağlık durumunu belgelemesine rağmen 657 Sayılı DMK’nun ‘Tarafsızlık ve devlete bağlılık’ başlıklı 7. Maddesi, ‘Davranış ve işbirliği’ başlıklı 8. Maddesi, ‘Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları’ Başlıklı 10. Maddesi İl Sağlık Müdürü tarafından ihlal edilmiştir. Üyemiz ve işyeri temsilcimize karşı idare tarafından uygulanan fiil, 19 Mart 2011 tarih ve 27879 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ‘İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi konulu Başbakanlık Genelgesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin de taraf olduğu ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü), İnsan Hakları Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine göre mobbingtir ve suç kapsamında değerlendirilmektedir. Mobbing; ülkemizin taraf olduğu AB sosyal şartının 26. maddesi, ILO prensipleri, İnsan Hakları Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine göre bir insan hakları ihlalidir. Anayasamızın 10. 12. 17. 49, 50 ve 90’nci maddelerinde insan hakları güvence altına  alınmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 2, 23 ve 25’nci maddeleri, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 417’nci, 5237 Sayılı TCK’nın 96, 106, 107, 117, 118, 122, 123’nci maddeleri ve yukarıda açıkladığımız 657 Sayılı Kanun’un adı geçen maddeleri kişi hak ve hürriyetleri konusunda düzenleyici maddeler olup, bu çerçevede mobbing suç kapsamında değerlendirilmektedir. Yine 6701 Sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu ile iş yerinde ‘yıldırma’ ve ‘taciz’ kavramları tanımlanmış ve bu kavramlar ayrımcılık kapsamında değerlendirilmiştir. Denizli İl Sağlık Müdürü ve diğer görevliler, kanunlar ve uluslararası sözleşmelere aykırı bu idari uygulamaları nedeniyle üyemiz ve işyeri temsilcimizi korkutmak, yıldırmak ve baskı altına alarak mobbing uygulamak suretiyle moral ve motivasyonunun bozulmasına neden olmuşlardır. İlgililer hakkında gerekli hukuki süreci başlattık. Yargı önünde haksız ve hukuksuz uygulamalarının hesabını vereceklerdir. Hiç kimse, üyesi olduğu sendikanın siyasi gücüne ve idarecileri baskı altına alarak diğer sendikaların üyelerine karşı hukuksuz işlem yapamazlar, yaptıkları takdirde de sonuçlarına katlanırlar.”

Deprem Yozgat'ı korkuttu: Çadırlar kuruldu! Deprem Yozgat'ı korkuttu: Çadırlar kuruldu!
Editör: TE Bilişim