YOZGAT’ın yetiştirdiği ünlü şairlerden, 1879 yılında Aşağı Nohutlu Mahallesi’nde doğan Hüzni Baba, diğer Yozgatlı ünlüler gibi unutuldu. Esas adı Mehmet olan Hüzni Baba, iyi bir öğrenim görüp, Sağır Mustafa Medresesi’nde ilim öğrenmiş, mahkeme zabıt kâtipliğinde, imamlıklarda bulunurken, yazdığı şiirleriyle de hem döneminde hem de öldükten sonraki yıllarda isminde sıkça söz ettiren ender isimlerden birisi olduğu kaydedildi. İlk divanını aruz vezniyle yazdığı şiirler, İkincisini hece vezniyle söylediği koşma, destan, taşlama, şarkı, maniler dolu olan Hüzni Baba, 1930’da meydana getirdiği koşmalarını içine alan üçüncü kitabı basıldı. Hüznî'nin şiirlerinde kullandığı atasözleri ve deyimlere bakılınca onun bir kültür taşıyıcısı, mahallî bir kaynak olduğuna vurgu yapan araştırmacılar, ‘’Bunun da en büyük delili 200 dolayında cönk, mecmua ve basılı kaynakta şiirlerinin edebî yönünün, hayatının yer almış olmasıdır’’ diye özetlediler. 17 Ocak 1936’da Yozgat’ta vefat eden Hüzni Babanın Halit Efendi Bağı Mezarlığı’ndaki mezarı 1991 yılında Anıt Mezar haline getirildi. Çamlık eteklerindeki mezarlığa ise ‘Hüzni Baba’ ismi verildi.
UNUTULDU
‘Bir kıptî ufacık mesned alınca/Sadr-ı a’zam gibi piyesine bak/İşin düşüp başın darda kalınca/ Bir tecrübe it de mâyesine bak’ dizelerinin sahibi Hüzni Baba için dönemin Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek tarafından Yozgat’ta anıt mezar yapılması programa alındı. Gazi Üniversitesinden Doç. Dr. Öcal Oğuz, dönemin Yozgat Belediye Başkanı Mehmet Erdemir’in girişimleri ile ölümünün 55'inci yıldönümüne yetiştirilen anıt mezar dönemin Yozgat Valisi Nusret Miroğlu tarafında açılışı yapıldı. Bu yıl 17 Ocak tarihinde 84’üncü ölüm yıldönümünün geride kaldığı Hüzni Babanın adına taşıyan mezarlık ile birlikte içerisinde bulunan Anıt Mezarı harabeye döndü. Hüzni Babanın anıt mezar açılışından sonraki yıllarda anılmadığını da belirtildi. 
