Türk-İş Genel yetkilileri, istihdam sorunun çözümünde sürdürülür ekonomik büyümenin önem taşıdığını belirterek, "Ekonomik büyüme tek başına istihdam ve işsizlik sorununu çözmeye yetmemektedir.
    Ekonomik büyümeyi daha çok istihdam odaklı hale getirmek uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların önceliği olmalıdır" dedi. 
    Türk-İş Genel yetkilileri, istihdam sorunun çözümünde sürdürülür ekonomik büyümenin önem taşıdığını belirterek, "Ekonomik büyüme tek başına istihdam ve işsizlik sorununu çözmeye yetmemektedir. Ekonomik büyümeyi daha çok istihdam odaklı hale getirmek uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların önceliği olmalıdır" dedi.
    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) yetkilileri, düzenlenen 16. Dünya Verimlilik Kongresi ve Avrupa Verimlilik Konferansı'nda bir konuşma yaparak, dünyada yaşanan krizin temel nedenini "sosyal devlet politikalarından uzaklaşılmasının bir bedeli" olarak görmekte olduklarını ifade etti.
    Çalışanların temel hak ve özgürlüklerini, yaşama ve çalışma koşullarını gözetmeksizin, emeği sadece maliyet unsuru olarak gören bir bakış açısıyla verimlilik artışı sağlamanın ve bunu sürdürmenin mümkün olmadığını ifade eden yetkililer, "Çalışanlar, kendi yarattığı katma değerden ve verimlilik artışından adil ve dengeli pay almalıdır. Bu sağlanmıyorsa, bir başka ifadeyle işgücü verimliliğindeki artış daha yüksek ücretler ve daha iyi çalışma koşulları getirmiyorsa, bu tür bir verimlilik artışı uzun dönemde işgücünün etkinliğini olumsuz etkileyecektir, işbirliği ve ortak çıkar duygusunu zayıflatacaktır" diye konuştu.
SÜRDÜRÜLÜR EKONOMİK BÜYÜME ÖNEMLİ
    İstihdam sorunun çözümünde sürdürülür ekonomik büyümenin önem taşımakta olduğunu sözlerine ekleyen yetkililer, "Ancak ülkemizde yaşanan son gelişmelerin de ortaya koyduğu gibi, ekonomik büyüme tek başına istihdam ve işsizlik sorununu çözmeye yetmemektedir. Ekonomik büyümeyi daha çok istihdam odaklı hale getirmek uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların önceliği olmalıdır. Sorunlara sosyal devlet ve sosyal adalet temelinde çözüm getirmek Hükümetlerin öncelikli hedefi olmak durumundadır" dedi.
    Küreselleşmenin getirdiği zorluklarla başa çıkmak için yeni bir yol haritasına ihtiyaç bulunmakta olduğunu ifade eden yetkililer, "Bu yol haritasına ilişkin arayışlar hiç kuşku yok ki burada yapılacak değerlendirmelerle zenginleşecektir" diye konuştu.
İŞLETMELERİN TEMEL YAKLAŞIMI VERİMLİLİK ARTIŞI OLMALIDIR
    Küresel rekabet ortamında ulusal ekonomilerin, işletmelerin varlığını sürdürmesi ve büyümesi için başta işgücü maliyeti olmak üzere işletme maliyetlerini düşürmelerinin öncelikli hedef durumuna gelmiş olduğunu dile getire yetkililer, "Oysa temel yaklaşım verimlilik artışı olmalıdır. İşgücü maliyetini düşürmeye yönelik politikaların emek açısından yansıması, kazanılmış hakların tartışma konusu edilmesi biçiminde olmamalıdır" dedi.
    Küresel rekabette başarı için, ekonominin sosyal politikalarla ve koruyucu iş yasalarıyla oluşan yapısının değiştirilmemesi gerektiğini söyleyen yetkililer, çalışma barışının olmadığı yerde sosyal barışın ve huzurun sağlanmasının mümkün olmadığını belirtti.
İNSAN ONURUNA YAKIŞIR İŞ
    Kayıt dışı faaliyetlerle veya işgücü yerine makineyi ikame ederek sağlanan verimlilik artışının sosyal sonuçları açısından maliyetli olacağını sözlerine ekleyen yetkililer, "Sürdürülebilir bir büyüme için hem emek verimliliği hem de kaliteli istihdam artışını birlikte sağlayacak politikalara öncelik verilmelidir" dedi. Sendikaların yanı sıra hükümetlerin ve işverenlerin de Uluslararası Çalışma Örgütü'nün tanımladığı "insan onuruna yakışır iş" olanaklarının yaratılması için çaba göstermelerinin görev ve sorumluluğunda olmaları gereğinden bahseden yetkililer, "Kısaca verimlilik artışının insan onuruna yakışır iş ürettiği bir toplumsal anlayışta birleşmemiz gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Editör: TE Bilişim