Kan uykudayım… Yaşadığım iklimin altından topraklar kayıyor, kayalar yerlerinden oynuyor. Heyelan vurmuş can evimi. Baskın yemişiz gavurdan, yedi kez yakılmış güzel köyüm.
Anaların avuçları güneşe çevrili. Sevdiğim Makbule silah kuşanmış, dört nala gidiyor düşman üstüne. Vuruyor, dağlarda Yunan’la cesurca çarpışıyor… 
Düşman Ege’ye doğru köyümü yakarak kaçıyor. Şunun şurasında Makbule’mle evleneli bir ay olmuş, Makbule’m şehit düşüyor. Al kanlar içinde kollarıma aldım, alnından öptüm ve Hüseyni Baba;“Üzülme oğul, vatan sağolsun diyor…” Üzülmüyorum, vatan sağolsun…
Altı ay geçmemişti, Gördes’in herhangi bir dağında bende vuruldum. Bütün ömrüme bedel o muhteşem mertebeye ulaşmış, tez kavuşmuştum Makbule’me… 
Yunan, İzmir’de Ege’nin serin sularını boylarken, sevincimiz bulutların bin kat üstünde halay tutmuş, kimi yerde Zeybek, başbarı ve kimi yerde horon tepiyordu… Yalnız Gördes’te kalanların, doğdukları mekanlara sahip çıkmayışı, üvey üvey bakıp, Gördes’i adeta yağmalarca davranışı, yerin bin kat altına sıkıştırmıştı yüreklerimizi… 
Gördes ha babam yıkılıyor, talan ediliyordu. Düşmanın yaptığının beşbeteri yaşatılıyordu Gördes’e… Yani taş taş üstünde bırakılmıyor, ne varsa sökülüp birkaç kilometre öteye taşınıyordu. Oysa ki biz bunun için çarpışmamış ve bunun için ölmemiştik. Davamız bu topraklar içindi…
Sevdiğimin anısına bir meydan kurmuşlar, adını “Şehit Makbule Meydanı” yanına da beni koymuşlar… Keşke yaşasaydı, keşke yıkılıp talan edilmeseydi eski Gördes… 
Şimdi hazin bir sevdanın ve köyün hikayesi çalkalanıyor Manisa’nın Gördes’inde ve şimdi “BAŞKA İKLİMLERİN” kahramanları, bizim hikayemizi anlatıyor bütün dünyaya… 
Ey ahali!.. Tütün kokan topraklarımda, analarım, bacılarım, halı, kilim dokurdu. İlmek ilmek sevgi nakışlardılar yüreklere… Ey ahali!.. At biner, kurşun atardık düşmana, vurur, vurulurduk bu dağlarda… Coğrafyamız kabristanlar ile doluydu, ölümde vardı biz yaşarken ve ölüm her andı… Yoksa siz ölmeyi unuttunuz mu?.. Yoksa ölmekten korkup, yeni Gördes’e mi kaçtınız?.. Unutmayın ahali, doğdukları topraklara haince bakan kem gözler bir gün toprağa akar ve söner… Yine unutmayın ahali, ölülerinde bir göz yaşı vardır ve onlarında ağladığı bir saat… Ağlıyoruz alabildiğine ey ahali!...
Gördes’te ulu çınarların üstüne her gece ve her sabah bir mavi hüzün çöker. Bir tarafta Şehit Makule’nin, diğer tarafta ona kavuşamayan efenin gözleri ağlar… Ve toprağın yatağına hızla akarken damlalar, buluştukları noktada kururlar…
Sevgili dostlar 01 Temmuz 2007 Sabah 11.00’de, Flash TV’de BAŞKA İKLİMLER isimli yol hikayelerinden oluşan TV Programımızla huzurlarınızdayız. Yani yarın… Manisa’nın Gördes’inde ve Manisa’nın Alaşehir’inde neler yaşanmış, neler olmuş?.. Eminim yürekleriniz dolu dolu olacak ve yine eminim gülerken o masum, o asil göz yaşlarınıza hakim olamayacaksınız. Beni ve ekibimi yalnız bırakmadığınız için, gelen yüzlerce mail ve mektuplarınızla hayata biraz daha asılmama vesile olduğunuz için minnettarım…(02 Temmuz 2007 20.30&23.30 arası Flash TV Ozanlarımız Türkülerimiz başlıyor. İlk konuğum Ali Kızıltuğ…)
Sevgi ve derin saygılarımla… 
Murat İnce
21 Haziran 2007