Yozgat basınında 50. yıla yaklaşmanın verdiği sorumluluk omuzlarımda ki yükün ağırlığını her geçen gün daha da artıyor.
    Bu yükün ağırlılığı  ve sorumluluğu beni heyecanlandırıyor, umutlandırıyor.
    Heyecanlandırıyor çünkü;  Yozgat’ta maddi ve manevi tüm olumsuzluklara rağmen dimdik ayakta kalabilmek, bu uğurda 45.Yıla adım atmak kolay değil.
    Umutlandırıyor çünkü; Gazetemiz personelinin yaş ortalamasına baktığımızda Yozgat’ın en genç kadrosu ile bu onurlu mücadeleyi sürdürüyor olması çok önemlidir.
    İtiraf edeyim, umutlanırken çok duygulandığım, sitem ettiğim anlar da olmuyor değil!
    Bu sitem, bazen 1990’lı yılların ortasına götürüyor beni. VASIFLI GAZETE çıkartmak için bürokrasi ile verdiğimiz mücadeleler gözümün önüne geliyor.
    Verilen mücadelede sonucun İleri gazetesinin lehine olmasından çok, bürokrasinin “kıldan, tüyden” sebepler ile duruma olumsuz etki etmek için elinden geleni yapması, anlamsız direnmesi, eksik bulacağız diye devlet adamlığı(!) sınırlarının zorlanması gibi yaşananlar arşivlerimizde ve aklımın bir köşesinde “mıh” gibi çakılı duruyor…
    Bugün Yozgat ve ilçelerinde 10’larca günlük gazete VASIFLI olarak yayınlanıyorsa, bu durum İLERİ GAZETESİ’NİN 1995 yılında verdiği mücadelenin onurlu bir sonucudur.
    Bu sonuç bize gurur verse de, vasıflı gazete olmak için verilen mücadelenin, gazetemizde görev yapan genç kadromuz tarafından önemli bir ders olarak alındığını iyi biliyorum.
    Aslında bu ders, bir gazetecinin her an, her şeye hazır olması gerçeğinide bir kez daha kanıtlamaktadır…
    İleri gazetesinin genç kadrosu, Erhan Kayhan, Seda Erkılıç, Tarık Yılmaz, Yasin Kayhan, Ali Şahiner, Ahmet Ayverdi, Resul Kılıç, Seyfettin Güneş, Kaan Pınarcıoğlu, İlknur Kayhan, Hakan Şahin ve Bayram Erdoğan aslında çok, ama çok şanslı!
    Nedeni de önlerinde gazeteciliğe emek vermiş, dirsek çürütmüş, bu mesleği yaparken rahmetli olan babam Nazım Kayhan, rahmetli ağabeyim Ayhan Köylüoğlu gibi başarılı, örnek gazeteci üstadları var.
    Ne zaman başları sıkışsa, danışabilecekleri İleri Gazetesi Yazıişleri eski Müdürü Saygı Öztürk, üstad Salim Taşçı ve gönül adamı Ahmet Sargın gibi ağabeyleri var…
    Bir gazeteci için geçmiş, bugün ve gelecek çok önemlidir.
    GEÇMİŞ’ten tecrübe alabilen bir gazeteci, attığı her adımda tedbirli olur, topluma olumlu katkıları çoğalır, özetle “kantarın topuzunu iyi ayarlar.”
    BUGÜN’ü geçmişten tecrübeleri ile yaşayan gazeteci gelecekte de hata yapmaz.
    Çünkü; GELECEK zaten bugün, şuan yaşadıklarımızdır…
    Gazetemiz yazıişleri müdürü Seda Erkılıç’ın şahsında İleri gazetesi çalışanlarına, tüm yazarlarına, okurlarına, İleri’nin bu günlere gelmesinde emeği olanlara ve Karadeli ailesine teşekkür ederim.
    İleri’nin ve Yozgat basınının daha özgür  günlere ulaşması dileklerimle saygılar sunarım…