Mahkeme, Gök hakkında yaklaşık üç yıldır uygulanan yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması yönündeki talebi reddetti.

Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Gök’ün yargılandığı duruşmaya kendisi ve avukatları Resul Temur ile Mehmet Emin Aktar katıldı. Duruşmayı Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), DİSK Basın-İş, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti ve İnsan Hakları Derneği (İHD) temsilcileri ile çok sayıda gazeteci takip etti.

Dava kapsamında Gök’ün sosyal medya paylaşımları, gazetecilerle yaptığı telefon görüşmeleri, sigorta kayıtları ve haber içerikleri suçlama konusu olarak dosyaya yansıdı. Mahkeme, savcının mütalaası doğrultusunda dosyadaki eksikliklerin giderilmesine ve mevcut adli kontrol tedbirlerinin sürdürülmesine hükmetti.

Demir kadın Neslican Tay kimdir? Demir kadın Neslican Tay kimdir?

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) Deniz Tekin’in aktardığına göre, duruşmada savunma yapan Gök, uzun yıllardır çatışmalı bölgelerde gazetecilik yaptığını ve uygulanan yurtdışı yasağının mesleğini icra etmesini engellediğini belirterek, yasağın kaldırılmasını talep etti. Gök’ün avukatları da müvekkillerinin kamuoyunca tanınan bir gazeteci olduğunu, dosyada yer alan gizli tanık beyanlarının benzer davalarda takipsizlikle sonuçlandığını ifade ederek adli kontrol kararının mağduriyet yarattığını dile getirdi.

Mahkeme ayrıca, gazeteci hakkında 2024 yılında açılan başka bir soruşturma dosyasının akıbetinin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan sorulmasına karar verdi. Dava, 11 Eylül 2025 tarihine ertelendi.

Gazeteci Abdurrahman Gök, daha önce yürütülen bir soruşturma kapsamında 225 gün tutuklu kalmıştı.

Abdurrahman Gök Kimdir1

ABDURRAHMAN GÖK KİMDİR?

1980 yılında Batman’da doğan Gök, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olduktan sonra meslek hayatına 2004 yılında Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) başladı.

Gazetecilik serüveni boyunca Zarok TV, DiHaber ve Mezopotamya Ajansı gibi medya kuruluşlarında görev alan Gök, bu kurumların birçoğunun OHAL sürecinde Kanun Hükmünde Kararnamelerle kapatılması sonrası çalışmalarını bağımsız mecralarda sürdürdü. Özellikle bianet gibi platformlarda yayınladığı yazılarla dikkat çekti.

Gök'ün yönettiği “Sınır ve Ölüm” adlı belgesel, 2011 yılında büyük yankı uyandırmış, 2012 Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali’nde Onur Ödülü’ne layık görülmüştü. Ancak adını en çok duyurduğu an, 2017 yılında Diyarbakır’daki Newroz kutlamaları sırasında üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un polis kurşunuyla vurulma anını fotoğraflaması oldu. Olayı gündeme taşıyan bu fotoğraflar, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, Gök’e Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri Jüri Özel Ödülü’nü kazandırdı.

Gök, mesleki faaliyetleri nedeniyle yıllar içinde birçok kez gözaltına alındı ve hakkında çeşitli davalar açıldı. 2018 yılında KCK basın davası kapsamında gözaltına alınan Gök, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gazeteciliğini sınır ötesine taşıyan Gök; İran’da Jîna Mahsa Amini protestoları, Şengal’deki IŞİD saldırıları ve 2023’te yaşanan Maraş merkezli depremler gibi kritik olayları sahada takip etti.

Nisan 2023’te ise 128 kişiyle birlikte gözaltına alınarak tutuklanan Gök, yaklaşık 7 ay cezaevinde kaldı. Tutukluluk sürecinde suç delili olarak kitaplar, sosyal güvenlik kayıtları ve haber fotoğrafları gösterildi.

Kaynak: Haber Merkezi