Her ikisinin ortak özelliği, Anadolu’yu kan gölüne çeviren Teşkilat-ı Mahsusa’nın elemanı olmaları ve şartların zorlamasıyla, “eşkıya prangasından” kurtulmak için Kemalist harekete katılmalarıdır. İpsiz Recep’in diğerinden tek farkı ise doğal bir ölümle hayatını kaybetmesi ve TRT’de hakkında diziler çekilerek gençlere örnek gösterilmesidir.
İPSİZ RECEP’İN HAYATI
İpsiz Recep, 1862 yılında Rize’nin Halda Mahallesi'nde doğmuştur. Topal Osman gibi, Bektaşi-Alevilikten dönüp Sünnileşen Çepni halkına mensuptur. "İpsiz" sıfatı, ona övgü düzenler tarafından olumlu bir anlam yüklense de yöredeki anlamı "serseri" ve "hayta" olarak kabul edilir.
1900’lerin başlarında, Batum-Rize hattında sevkiyat ve kaçakçılık yapmıştır. Zaman zaman Rusya kıyılarına giderek seyreden yelkenlileri soyduğu da olmuştur. İlk önemli vukuatı, Batum’dan aldığı Rus vatandaşı 17 Ermeni yolcuyu gasp edip öldürdükten sonra denize atmasıyla meydana gelmiştir. Bir hafta sonra Rusya, İpsiz Recep’in teslim edilmesi için İstanbul hükümetine baskı yapmaya başlamış, Recep ise İnebolu’ya kaçarak buradaki Cebeci Köyü’ne yerleşmiştir.
BALKAN SAVAŞI VE SONRASINDAKİ YAŞAM
1912 yılında Balkan Savaşı’nın başlamasıyla çıkan aftan yararlanarak Rize’ye dönen Recep, orada karıştığı olaylar yüzünden Batum’a kaçmak zorunda kalmış, ancak burada yakalanarak hapse atılmıştır. Hapisten çıktıktan sonra tekrar Rize’ye dönmüştür.
1917 Bolşevik Devrimi’nin ardından Rus güçleri Batum’dan çekilmiş, bölgede kalan Gürcü ve Rumlara yönelik harekâtta Teşkilat-ı Mahsusa’nın desteğiyle şehir ele geçirilmiş ve İpsiz Recep, yerleşik Rumları hedef almıştır.
İSTANBUL YILLARI
Daha sonra İstanbul Sarıyer’e yönelen İpsiz Recep, Harbiye Nezareti’nde görevli Yüzbaşı Ziya Bey ile irtibat kurarak Karakol Teşkilatı üyesi olmuş ve Sarıyer’den Şile’ye kadar geniş bir alanda Rumların faaliyetlerini engelleme görevi almıştır. Burada eline geçen fırsatlarla bölgedeki Rumları hedef alıp mallarını ele geçirmiştir. İngilizlerin takibine uğrayınca Şile’ye geçmiş ve burada Anadolu’ya kaçırılacak silahların güvenli sevki için Rumları ortadan kaldırmakla görevlendirilmiştir.
KUVA-Yİ MİLLİYE’YE KATILIM
Ankara hükümetiyle irtibata geçerek Kuvay-i Milliye'ye katılan İpsiz Recep, Kuvva-i Milliye için çalışırsa kahraman olacağı ve cezadan kurtulacağı garantisiyle ikna edilmiştir. Mükellefiyet dışı eratı terhis edilerek oluşturulan müfrezesi, Adapazarı ve İzmit bölgesinde faaliyet göstermiştir. Daha sonra düzenli orduya katılan İpsiz Recep, 41. Alay’ın 3. Taburunu oluşturmuş ve milis yüzbaşısı rütbesiyle ödüllendirilmiştir.
SAVAŞ SONRASI
Savaş sonrasında Ankara’ya gelen İpsiz Recep, Mustafa Kemal tarafından kabul edilip bando ile karşılanmış, kendisine İstiklal Madalyası ve maaş bağlanmıştır. 1928 yılında Sakarya’da hayatını kaybetmiştir.
