Yetkililer, dünya ekonomisinde tedirginliklerin hala devam ettiğini, Türkiye'de olduğu gibi bir toparlanmanın yaşanmadığını söyledi.
     Buna karşın Türkiye ekonomisinde dünya ekonomisinin çok üzerinde bir toparlanma yaşandığına vurgu yapan yetkililer, 2010 yılı büyüme rakamlarının da buna işaret ettiğini söyledi. Türkiye'nin Çin'den sonra dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi ve OECD ülkeleriyle, Avrupanın bir numaralı büyüyen ülkesi konumuna geldiğini belirten Ergün, Türkiye ekonomisinin ekonomik kriz sırasında reel sektör, mali sektör, mali disipline uyma, piyasaları genişletme konusunda aldığı önlemler gibi birçok parametreyi çok iyi tutturmasıyla ilgili olduğunu kaydetti.
     Yetkililer sanayi üretim rakamlarının düzenli bir artış trendi içerisinde olduğunu belirterek, bunun da yine bazı parametreleri tutturduğuna işaret ettiğini bildirdi.
     Otomotiv sektöründeki gelişmelere de değinen yetkililer, ekim ayında otomobil sektöründe iç pazardaki satışların geçen yılın aynı ayına göre üç kattan fazla artış gösterdiğini söyledi. Otomotivde bu yıl satış hedefinin 500 binin üzerinde olduğunu vurgulayan yetkililer, bu sektörde iç piyasada hem üretim artışı hem de iç pazardaki satışlarda artış bulunduğunu bildirdi.
     Yetkililer, ''bu yıl bizim sanayi üretim rakamlarımızın önümüzdeki aylarda çok daha iyi bir şekilde göreceğimize işaret ediyor'' dedi.
     Otomotiv sektöründeki üretimin yüzde 80'inin ihraç edildiğini belirten yetkililer, toplam ihracat içerisinde sanayin payının ise yüzde 95 olduğunu bildirdi.
    Yetkililer şunları kaydetti:
     ''Yani biz sanayi ürünleri ihraç eden bir ülkeyiz. Tabi ki tarım ürünleri de ihraç ediyoruz. Ama tarım ürünleri ihracatı toplam ihracat içerisinde yüzde 5'e tekabül eden bir rakam. Sanayi ürünleri çok ağırlıklı. Bu kısa zamanda olmadı tabi. Son zamanlarda Türkiye sanayi üretimine ciddi oranda önem verdi, vermelidir. Çünkü üretime dayanmayan, sanayiye dayanmayan bir ekonomi gerçek bir ekonomi değildir. Bunu biz komşumuz Yunanistan'da gördük.
     Sürekli AB fonlarından kaynak çekerek gerçek bir ekonomi meydana getirmek mümkün değildir. Bunlar sizi her zaman yalnız bırakabilir. Bu da çok önemli. Ama esas olan üretim gücü ve kabiliyetidir. Eğer üretim gücü ve kabiliyetinizi kaybederseniz, onu bir kenara koyarsanız, üretmek çok zor, zahmetli. Ürettiğini dünyaya satmak epey uğraş gerektiriyor. (En iyisi şurası kısa zamanda çok kar edilebilecek bir alan diye) ülkeler stratejik olarak düşünmelidir. Stratejik olarak düşünmezler, stratejik olarak zorda olsa, zahmetli de olsa üretmek de, satmak da başlı başına bir zahmete katlanmak demektir. Üretmek, sanayileşmek vazgeçilecek birşey değildir. Bizim de zaten sanayi ürünleri ihracatımız toplam ihracat içerisinde yüzde 95'lere ulaşmıştır. Bunu memnuniyetli görüyoruz.''
     Yetkililer, bir soruya verdiği yanıtta da yeni bir kredi faiz destek paketi açıklayacaklarını, bunun miktarının ise geçen yıldan fazla olacağını söyledi. Ergün söz konusu paketin 11 Kasım Perşembe günü açıklanabileceğini sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilişim