Prof. Dr. Mustafa Böyükata, ‘Azapbaşlı’dan ODTÜ’ye Nasıl Gidilir?’ başlığı altında söyleşi ve sohbet havasında geçen seminerlerine bir yenisini ekledi. İlkokul birinci sınıf öğrencileri başta olmak üzere bütün öğrencilerle tek tek ilgilenmeye çalışan Böyükata, katılımcıların sorularına özenle cevap vererek, eğitim-öğretim hayatı boyunca yaşadığı deneyimleri, bilgi birikimi ışığında örnekler verip, kariyer süreçleri hakkında bilgilendirdi. Öğrencilere hangi mesleği seçmek istedikleri ve ileride ne olmak istediklerini sorarak, farklı meslekler ve üniversite eğitiminin önemini anlatan Böyükata, çalışan herkesin emeğinin karşılığını alabileceğini, hedef odaklı ve ekip çalışmasıyla büyük hayallerin başarılmasının mümkün olacağının altını çizdi.
VELİLERİN KATKISI
Prof. Dr. Mustafa Böyükata, eğitime katkının sadece devletten değil halktan gelen katkılarla gerçek anlamını bulacağının altını çizdi. Böyükata, eğitime destek vermek sadece okulda öğrencisi olan ebeveynlerle de sınırlı olmadığını, bilimin ve araştırmanın sonucunda ortaya çıkan günlük hayattaki kullandığımız hemen her şey eğitimli insanlarla elde edildiğini, bütün herkesin eğitime katkı vermek zorunda olduğunun bilmesi gerektiğine işaret etti. Prof. Dr. Mustafa Böyükata, yetişkinlerin geçmişten edindikleri ve alışkanlık haline gelmiş pek çok yanlışlığı üzerlerinden, davranışlarından olabildiğince atmaya çalışmaları gerektiğini belirterek, istenmeyen davranışların çocuklara yetişkinlerden geçtiğine de vurgu yaptı. Böyükata, bizlerden pek çok başarıya yetişkinlerin kendi yanlışlarından kurtulmaları ve çocuklara kendilerinde var olan olumsuzlukları aktarmamalarını konusunda inceliklere değindi. 
KÖY OKULU AVJANTAJ
Büyük şehirlerde olmayan ama köy okullarının sahip olduğu avantajlardan da bahseden Prof. Dr. Mustafa Böyükata, ‘Köy Koleji’ anlayışını anlattı. Bu fikri yaygınlaştırmaya çalıştığını, öğretmenlerle paylaşan Böyükata, öğrenci odaklı olmanın önemine vurgu yaparak, çok küçük yaşlarda çocukların mizaçlarına, eğilim ve yeteneklerine göre doğru eğitim verilerek, karakter ve kişilik gelişimine destek vermek gerektiğini ifade etti. Böyükata, öğretmenlere kişisel hobilerini de öğrencilerle paylaşmalarını, çocukların farkındalıklarını artırmalarını önerdi, okul dışı ortamların aslında çok önemli, etkili eğitim, öğretim imkanlarına sahip olduğunu bildirdi. Böyükata, ‘’Mesela bir fabrika gezisi düşünülebilir. Hiç olmasa bir değirmen ziyareti yapmakla pek çok kazanım elde edilebilir. Orada çocuklar ‘sistem’ kavramını rahatlıkla anlayabilirler. Buna benzer pek çok örnek vermek mümkün’’ dedi. Prof. Dr. Mustafa Böyükata, bilgi kaynaklarına ulaşmak günümüzde çok kolaylaştığını, köy okullarında ve çevrelerinde çok daha nitelikli eğitim verebilme fırsatları olduğunu tekrarladı.
EĞİTİM MALZEMESİ
Prof. Dr. Mustafa Böyükata, İstanbul'dan Halil Vedat Fıratlı İlkokulu'ndan gelen materyaller, Yozgat Eczacı Odası'nın yayınlarından ve Eczacı Hasan Gürcü ile emekli akademisyen Prof. Dr. Kadriye Kayakıyılmaz’ın katkıları ile temin edilen kitap ve kırtasiye malzemelerinden oluşan hediyeleri de okul müdürüne teslim etti. Prof. Dr. Mustafa Böyükata, bu tür katkıların sembolik ama çok anlamlı ve ihtiyaca dönük olduğunu ifade ederek gönüllü destekçilere de teşekkür etti. Prof. Dr. Mustafa Böyükata, “Köylere gitmek gerekiyor, köy okullarını ziyaret etmek gerekiyor, öğrencilerle bir araya gelmek gerekiyor, halkla buluşmak gerekiyor, bilgi paylaşmak ve sorularına cevap vermek gerekiyor. Öğretmenlerle kendi çalışma ortamlarında buluşmak sohbet etmek gerekiyor. Bunlara ihtiyaç var. Sorumluyuz. Halen çok temel düzeyde bilgilendirmelere ihtiyaç var. Bütün şehirlerimizde üniversite var. Ama öğrencilerimiz ve halkımızın önemli kesiminin üniversite kavramı ile sağlıklı bir tanışıklığa ihtiyacı var. Geleceğe dair aydınlatıcı bilgilere ihtiyaç var. Öğrencilerimiz iyi bir lisede okumanın önemini kavramaları, becerilerini geliştirmeleri, yetkinlik ve donanımlarını artırmaları için bir çabamız olmalıdır” diyerek, yapmaya çalıştığı etkinliklerin önemini de değerlendirdi.

Editör: TE Bilişim