AKŞAM yoğunluğuna kalmamak için günlük ekmek ihtiyacımızı öğle saatlerinde almaya özen gösteriyorum. Dün yine evden çıkıp, işyerine geçmeden önce, fırına giderken arkamdan gelen esnaf arkadaşımız, selam verdi, sohbete başladık.

''Dükkan açık mı?'' sorusunu yönelttim. ''Yok, açık değil abi!'' yanıtını verip, sorumun yanıtını ''Biraz önce polisler de çevirdi. Kimlik istediler, gösterdim. İzin belgemin bulunup, bulunmadığını sordular, belgemin olmadığını söyledim'' diyerek, detaylandırdı. 

Biraz nefeslenip kaldığı yerden devam etti. ''Ceza uygulayacaklarını söylediler. Bende, esnaf olduğumu, bankaya ödeme yapmam gerektiği için sokağa çıkmak zorunda kaldığımı bildirdim. Öylese tamam dediler, bankaya gitmeme izin verdiler.'' 

Yol ayrımına geldik. Farklı yönlere gitmeden önce, ''İşyerin kapalı, satış yapmadığın malın bedelini nasıl ödüyorsun?'' sorusunu yönelttim. Verdiği yanıt çok ilginç. ''Şimdi bir bankaya gideceğim, kredi kartımdan para çekeceğim. Diğer bankaya gidip, aldığım ama işyerim kapalı olduğu için satamadığım malın bedelini ödeyeceğim. Böyle böyle döndermeye çalışıyoruz, bakalım sonumuz ne olacak'' diyerek, yolumuza devam ettik.

Bunlar şaka değil. Karşılaştığım esnaf tek de değil. Benzer yakınmaları başka esnaf tanıdıklarımdan da duydum. Tam kapanya ''Evet'' diyorlar ama ''Biz kapalıysak bankalarda kapansın, borçlarımız ertelensin istiyoruz. Kimseye derdimizi anlatamıyoruz'' diyerek, yakınıyorlar, bilesiniz...