Yozgat Şehir Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ümran Koral, genetik geçişli bir kan hastalığı olan talasemi (Akdeniz anemisi) ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Dr. Koral, hemoglobin genleri ile geçen bu hastalığın aslında önlenebilir bir kan hastalığı olduğunu vurguladı.
Her yıl 8 Mayıs’ın Dünya Talasemi Günü olarak anıldığını belirten Dr. Koral, hastalığın tanı ve tedavi süreçleri hakkında bilgi vererek, toplumda farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekti.
Talaseminin genetik geçişli bir kan hastalığı olduğunu belirten Dr. Koral, hastalığın üç tipini şu şekilde sıraladı: “Talasemi Minor (Taşıyıcı Tip): Hafif derecede kansızlık dışında sorun yaratmayan grup. Talasemi Major (Hasta Tip): Anne ve babanın her ikisinin de taşıyıcı olduğu durumlarda doğan çocuklarda görülen ağır seyirli tip. Talasemi İntermedia: Hafif hastalık tipidir.”
Dr. Koral, çocuklarda talaseminin genellikle yaşamın ilk yılında belirtilerini gösterdiğini ifade ederek, “Solukluk, halsizlik, büyüme ve gelişme geriliği, dalak büyümesi gibi bulgular hastalığın ilk belirtileridir. Tedavi edilmediği takdirde yüz kemiklerinde değişiklik ile klasik talasemik yüz görünümü oluşur” dedi.
Hastalığın tanısında tam kan sayımı, hemoglobin analizi ve genetik testlerin önemine değinen Dr. Koral, tedavi yöntemlerini şöyle özetledi: “Kan Transfüzyonları, Splenektomi (Dalak alınması), Demir Şelasyon Tedavileri, Hematopoetik Kök Hücre Transplantasyonu.”
Türkiye’de 2003 yılından bu yana uygulanan Hemoglobinopati Kontrol Programı kapsamında, evlilik öncesi tarama testleri ile talasemi taşıyıcısı bireylerin tespit edildiğini hatırlatan Dr. Koral, “Her iki eş adayı da taşıyıcı olduğunda, doğan bebeklerin yüksek oranda hasta olma riski vardır. Bu nedenle genetik danışmanlık ile sağlıklı bebek sahibi olma olasılığı artırılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Dr. Koral, toplumda farkındalık oluşturmanın talaseminin önlenmesindeki en önemli adımlardan biri olduğunun altını çizdi.
