13 Nisan 2025'te şirketin bu sürecin bir ay daha uzatıldığı duyuruldu. Peki, CBF Tekstil’in kurucuları kimdir ve şirket neden konkordato ilan etme ihtiyacı duydu?
CBF TEKSTİL’İN SAHİPLERİ VE ŞİRKETİN KURULUŞU
CBF Tekstil, 2015 yılında Tokat’ın Niksar ilçesinde, girişimci çift Burak Fadıloğlu ve Claudia Constanze Brandt Fadıloğlu tarafından kuruldu. İki isim, şirketi kısa sürede büyüterek Avrupa pazarına açılmayı başardı. Özellikle kadın istihdamına verdiği önem ve ihracat odaklı üretimiyle dikkat çeken şirket, 400'ün üzerinde çalışana istihdam sağladı. Avrupa'nın farklı ülkelerine tekstil ürünleri ihraç eden CBF Tekstil, özellikle İngiltere pazarında önemli bir pazar payına sahipti.
KONKORDATO İLANININ NEDENLERİ
CBF Tekstil, 2025 yılı başında yaşadığı mali zorluklar nedeniyle konkordato ilan etti. Şirketin konkordato sürecine girmesinin arkasında bir dizi ekonomik faktör yer alıyor:
1. Sıkı Para Politikaları ve Finansman Sorunları: Türkiye’de uygulanan yüksek faiz oranları, CBF Tekstil’in finansmana erişimini zorlaştırarak, işletme sermayesinin yönetilmesini ve borçların ödenmesini güçleştirdi.
2. Küresel Ekonomik Kriz ve Piyasa Dalgalanmaları: Küresel ekonomik belirsizlikler, ihracat odaklı bir firma olan CBF Tekstil’i olumsuz etkiledi. Özellikle Avrupa’daki talep dalgalanmaları, şirketin gelirlerini daraltarak, mali yükümlülüklerini yerine getirmesini zorlaştırdı.
3. Hammadde Fiyatlarındaki Artış: Tekstil sektöründeki hammadde fiyatlarındaki yükselme ve döviz kuru dalgalanmaları, üretim maliyetlerini artırarak, şirketin kar marjlarını daraltı.
4. Alacak Vadelerinin Uzaması: Tekstil sektöründe sipariş ve ödeme süreçlerinin uzunluğu, şirketin nakit akışını zorluyor. Bu süreçte yeterli işletme sermayesi olmayan şirket, finansman temininde zorluk yaşadı.
Bu ekonomik zorluklar, şirketin mali yapısını sürdürülemez hale getirerek konkordato ilan edilmesini zorunlu kıldı.
KONKORDATO SÜRECİ VE GELECEK PERSPEKTİFİ
Konkordato, borçlu şirketlerin alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını yapılandırmasını ve faaliyetlerine devam etmesini sağlayan bir yasal süreçtir. CBF Tekstil, bu süreçte üretim faaliyetlerine devam ederken, mahkeme tarafından atanan komiser heyeti şirketin mali yapısını inceliyor. Şirketin borçlarını yeniden yapılandırabilmesi durumunda, faaliyetlerine devam etmesi mümkün olabilir. Ancak süreç başarısız olursa, iflas riski ortaya çıkabilir ve bu da 400’den fazla çalışanın işsiz kalmasına yol açabilir.
SEKTÖREL ETKİLER VE GELECEKTEKİ SENARYOLAR
CBF Tekstil’in yaşadığı mali zorluklar, sadece şirketi değil, Türk tekstil sektörünü de olumsuz etkilemekte. Son dönemde birçok tekstil firması, ekonomik zorluklar nedeniyle konkordato ilan etti. CBF Tekstil’in durumu, sektördeki genel ekonomik krizlerin ve mali sıkıntıların bir yansıması olarak görülüyor. Uzmanlar, sektörün toparlanabilmesi için döviz kuru istikrarı, hammadde fiyatlarının kontrol altına alınması ve ihracat teşviklerinin artırılması gerektiğini vurguluyor.
CBF TEKSTİL’İN SAHİPLERİ BURAK VE CLAUDİA FADILOĞLU
Burak Fadıloğlu, CBF Tekstil’in kurucusu ve yöneticisi olarak, İstanbul kökenli bir girişimci olarak tanınıyor. Eşi Claudia Constanze Brandt Fadıloğlu ise Alman kökenli bir tekstil tasarımcısı ve üretim uzmanıdır. Çiftin kurduğu şirket, sadece yerel değil, küresel pazarlarda da güçlü bir konum elde etti. Ancak, küresel piyasa dalgalanmaları ve yerel ekonomik faktörler, şirketin zor bir döneme girmesine yol açtı.
Fadıloğlu çifti, hem iş hayatlarında hem de kişisel yaşamlarında uyumlu bir ortaklık sergileyerek, Türkiye’nin tekstil sektöründeki potansiyelini ortaya koydular. Tokat’ın Niksar ilçesinde kurdukları şirket, yerel kalkınmaya katkı sağladı ve kadın istihdamını destekleyen bir model sundu.
SONUÇ VE GELECEK
CBF Tekstil’in konkordato süreci, hem şirketin geleceğini hem de Türk tekstil sektörünün toparlanma sürecini doğrudan etkileyecek. Şirketin başarılı bir şekilde borçlarını yapılandırarak faaliyetlerine devam etmesi halinde, sektördeki diğer firmalar için de örnek teşkil edebilir. Ancak süreç olumsuz sonuçlanırsa, sektördeki daha büyük olumsuz etkiler kaçınılmaz olacaktır. Şirketin ve sektörün geleceği, alacaklılarla yapılacak görüşmeler ve ekonomik tedbirlerle şekillenecek.