TÜRKİYE Cumhuriyetinin kurulmasıyla birlikte Yozgat 1924 yılında TBMM tarafından il olma vasfını kazanmıştır. Yine aynı yıl içerisinde yurt gezilerinde Yozgat’a öncelik veren Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Yozgat’ın acil ihtiyaçları yerinde tespit edilerek ilin sorunlarını ilgili Bakanlıklara iletilir.
Savaştan yeni çıkmış bir ülke, harabeye dönmüş köy, kasaba şehirler, uzun süren savaşların etkisiyle tek bir çivi dahi çakılamamış, evler vardır. Eli silah tutabilen herkes cephelerde olduğundan yıkık viraneye dönmüş haneleri yerinde görür.
ATATÜRK 15 Ekim 1924 yılında Yozgat’ı ilk ziyaret ettiğinde öncelikli sorun olarak gördüğü Sağlık ve Eğitim konusunda gerekli notları alarak Yozgatlıların acil sorunlarını ivedilikle çözmüş, ikinci vade de şehrin yeni bir imar planına ihtiyaç olduğunu saptayarak, bugünkü Sivas Caddesinin genişletilmesini, yapılacak yeni binaların da buna göre imar edilmesini istemiştir. 
ATATÜRK şehrimize ikinci gelişinde Yozgat Valisi Bekir Sami BARAN ve Belediye Başkanıyla görüşerek şehrin imar planının çıkarılmasını istemiş, Zamanın Nafia Vekili Ali Çetinkaya Beyefendiye gerekli direktifleri vererek gereğinin yapılması talimatını vermiştir.
Nafia Vekili tarafından Şehircilik Şefi Hilmi Bey ve Alman Prof. Vagner görevlendirilerek Yozgat’ın imar planı hazırlanmıştır. 1938 yılında Şehir Stadyumundan tutun da, yüzme havuzu ve daha birçok proje o yıllarda yapılması hesaplanmıştır. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ömrü yetmemiş ardından İkinci Dünya Savaşının patlak vermesi tüm yurtta olduğu gibi Yozgat’ta da bazı işlerin askıya alınmasına sebep olmuştur. Aradan doksan yıl geçmiş, ne mimar, ne imar kalmış. Adamını bulan herkes şehrin göbeğine bir bina dikmiş.
Gelelim günümüze…
Yozgat Çapanoğlu Camii etrafında başlatılan çevre düzenlemeleri üçüncü yılı doldurduğu halde henüz zemin çalışmalarını dahi tamamlanamadı.  Diğer bir gerçek ise mimar ve müteahhitler tarafında yapılan büyük yanlışlar neticesinde projede değişikliğe gitmek zorunda kalındı.
Çapanoğlu camii İnşaat sahası çevresine asılan afişteki resimlerle, yapılacak olan parkın alakası kalmamıştır. 
Projenin başlama ve bitiş tarihine baktığımızda Temmuz 2021’de teslim edileceği yazılı. 
Yozgat Belediyesi ve Toki ortaklığıyla yapılan bu çalışma öyle görünüyor ki iki yıl daha sürer.
Diyeceksiniz ki, “acelen ne?” 
Bu şehrin en büyük camisinin tuvaletleri yok!
Halbuki TOKİ yeni başlamış olduğu Sarıhacılı tarafındaki konutları tamamlamak üzere. Cami çevresinde henüz bir ilerleme kaydedilemedi.
Tuvalet dedim de aklıma geldi. Sorgun Taşpınar köyünü ziyaret ettiğimizde, köyün hem girişinde hem de çıkışında son derece muazzam umumi hela mevcut. Bir de köy yerinde engeliler için yapılmış ayrı bir tuvalet var.
Türkiye genelinde engellilerin çokluğu sebebiyle ilk sırada bulanan Yozgat’ta kaç tane engelli tuvaleti var? Tuvalet medeniyetin göstergesidir. 
Bir büyüğümüz şöyle diyordu; “Yozgat Vali tarafından yönetilen yüz bin nüfuslu bir köy”. Haksızda değildi.
Sanırım köylü zihniyetiyle şehri yönetme çabalarımız sonucu bir arpa boyu yol alamadık.
Tabi bir de Yozgat milletvekili olup ta köy gayreti güdenlerimiz var.
Taşpınar köyü devamında Garipler ve Külhüyük köyü üzerinde Aydıncık’a bağlanan kestirme bir yol var. 21. Yüz yılda 2021 yılını bitirmek üzereyiz, bu yola henüz asfalt değmemişken, Milletvekilinin kendi köyü ve ara sokaklarına varıncaya kadar otoban asfaltıyla kaplanmış. Siz Yozgat’ın vekili değil, köyünüzün temsilcisi olduğunuzu haykırıyorsunuz sayın vekilim.
Şimdi size soruyorum!
1934 yılında Alman Mimarı Yozgat’a gönderende devlet adamı, Çapanoğlu cami etrafını düzenleyenler de, kendi köyünü otobana çevirip, Garipler köyüne toprak yolu reva görenlerde.
Sorgun, Akdağmadeni, Çekerek ilçelerimiz şehirleşmek için elinden gelen gayreti gösterirken Yozgat neden böyle?
Burası şehir mi, köy mü?