YOZGAT’ta bürokrasi zordur. Burada bürokrat olmak da zordur. Aslına bakarsanız Yozgat’ta olmak da bir şeyler yapmaya çalışmak kadar zordur.
Siyaset desen öylesine…
Bir yazıma başlık yapmıştım; “Biz Yozgat’ta yaşamıyoruz, hayatta kalıyoruz” diye bir sözüm var. Ardından kullanıcılar tarafından sosyal medyada paylaşılmıştı.
Yozgat’ı uzaktan takip edenler ne demek istediğimi sanırım şimdi daha iyi anlıyorlar.
Vali Kadir Çakır’ın son kararname ile Yozgat’tan merkeze mülkiye başmüfettişi olarak alınmasının ardından yaşananlar da Yozgat’taki bürokrasinin durumuna işarettir.
Bir yıl yedi ay Yozgat valisi olarak görev yapan Çakır ile ilgili sosyal medyada çıkan haberlerin ardından farklı bir gündem oluştu.
Geçtiğimiz hafta Kırşehir merkezli bir internet sitesinden ve yine Kırşehir merkezli sosyal medya hesaplarından yayınlanan bir iddia ile meşgul olduk.
Öncesinde whatsapp üzerinden yayılan bu iddiaların valilik sitesinden ve bazı resmi hesaplarından yalanlanması ile konuyu bilmeyenler de öğrenmiş oldular.
Tabi bu arada yaşananları, paylaşım ve yorumları takip ettim.
Bir Yozgatlı olarak şaşırdığımı söyleyemem ama Yozgat’ta yaşamadığı halde, sosyal medya üzerinden Vali Çakır hakkında olumlu/olumsuz görüşlerini kaleme alan çok sayıda hemşehrim vardı.
Biri de çıkıp demiyor ki; “kardeşim sen vali beyi ne kadar tanıyorsun, onunla Yozgat üzerine hangi konuları konuştun veya tartıştın? Kaç projesinde yanında bulundun? Kaçından haberdarsın?”
Nasıl oluyorsa, senede birkaç kez uğradıkları memleketlerinin valisi hakkında Yozgat’ta yaşayanlardan daha fazla fikir sahibiydiler.
Buna kızıyorum işte.
Yozgat’ta yaşayan bizleriz ama fikir sahibi olanlar alakasız insanlar!
Tabi ki bir insanın memleketinde yaşananlar hakkında yorumda bulunmasına bir itirazım olamaz. Fakat burada söz konusu bir kurumun başındaki insan ise durum değişir.
Bunu en iyi o kurumu ve çalışmalarını yakından takip edenler bilirler.
Bir sivil toplum kuruluşunun başkanını internet üzerinden yayınlanan haberlerden takip edebilirsiniz. Fakat o başkanın yaptığı çalışmaların sonuçları hakkında tam anlamıyla bilgi sahibi olamazsınız.
Siz bir ilin valisini, belediye başkanını, il müdürünü, sivil toplum kuruluşu başkanını kilometrelerce öteden, oturduğunuz yerden tartıp ölçemezsiniz.
Valiyi veya belediye başkanını o bölgede yaşayan sivil toplum kuruluşlarına, siyasetçilere, bürokratlara ve gazetecilere sorarsanız fikir sahibi olabilirsiniz.
Tabi bunu yaparken sadece bir noktaya, bir gruba yönlenmeden, ayrım yapmadan sorgularsanız net bilgilere ulaşırsınız.
Çok doğru bir ifadedir; hani deriz ya hep “yaşayan bilir” diye…
İşte aynen böyle.
Evet, yaşayan bilir ve biz yaşıyoruz.
O insanla teşrikimesaide bulunanlar ve gözlemleyenler bilir.
Velhasıl, siz sosyal medyada her okuduğunuza inanmayın.
Burada yaşayan bizleriz ama çoğu zaman konuşan başkaları!

Sağlıcakla…