Bugün itibariyle, ons altın 3.110 dolar seviyesini aşarak tarihi bir zirveye yükseldi ve yatırımcılar için dikkat çekici bir dönüm noktası oluşturdu.
Altının bu hızlı yükselişi, yılbaşından itibaren yüzde 18’lik bir artış kaydederek, değerli metalin güvenli liman olarak tercih edilmesinin arkasındaki güçleri bir kez daha gözler önüne serdi.
TİCARET SAVAŞLARI VE KÜRESEL BELİRSİZLİKLER, ALTINI YÜKSELTTİ
Altın fiyatlarındaki bu yükselişin başlıca sebeplerinden biri, küresel ticaret savaşlarının yarattığı belirsizlikler ve jeopolitik gerilimlerin tırmanması.
Özellikle ABD ile Çin arasında süregeldiği belirtilen ticaret müzakereleri, küresel ekonomik istikrarı tehdit eden bir noktaya gelmişken, yatırımcılar bu belirsizlik ortamında altına yöneldi.
Ticaret gerilimleri ve dünya çapındaki ekonomik belirsizlikler, altın gibi güvenli liman varlıklarına olan talebi artırdı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, 2 Nisan tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen yeni gümrük tarifeleri hakkında yaptığı açıklamalar, altın fiyatlarını daha da etkiledi.
Trump’ın, Çin’e karşı uygulanacak gümrük vergilerinin yanı sıra, diğer ticaret kısıtlamalarının dünya ekonomisi üzerinde yaratacağı olumsuz etkiler, altın gibi değerli metallerin değerinin artmasına yol açtı. ABD basınında yer alan haberlerde ise, bu yeni düzenlemelerden bazı sektörlerin muaf tutulabileceği ve böylece ticaret savaşlarının daha karmaşık hale gelebileceği belirtiliyor.
ABD'NİN JEOPOLİTİK YAPTIRIMLAR VE ALTIN TALEBİNİ ARTIRIYOR
Trump yönetiminin, Rusya'ya yönelik tehditlerini de dikkatle takip eden piyasalarda, altın fiyatları yükselmeye devam etti.
Trump, Rusya’nın Ukrayna’daki askeri müdahalesine son vermemesi durumunda, Rusya'nın petrolüne yönelik yüzde 25 ile yüzde 50 arasında değişebilecek oranlarda ek gümrük vergisi getireceklerini açıkladı.
Bu açıklama, küresel enerji piyasaları üzerinde ciddi etkiler yaratırken, yatırımcıların altına olan talebini artırdı. Jeopolitik tansiyonların yükselmesi, özellikle riskten kaçan yatırımcıların değerli metallerdeki güvenli liman arayışını pekiştiriyor.
Trump ayrıca, İran’a yönelik politikalarını da sertleştirerek, nükleer anlaşmazlık nedeniyle İran’a karşı yeni yaptırımlar ve ekonomik baskılar uygulama tehdidinde bulundu.
Bu açıklamalar, küresel ticaretin geleceği hakkında daha fazla belirsizlik yaratırken, altın gibi değerli metallerin cazibesini artırdı.
FAİZ KARARLARI PİYASALARI ETKİLİYOR
ABD ekonomisinden gelen veriler de altın fiyatlarının yükselmesinde önemli bir rol oynadı.
Özellikle, ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından yakından izlenen çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) endeksi, Şubat ayında beklentilerin üzerinde bir artış gösterdi. Çekirdek PCE endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,4 artarken, yıllık artış oranı ise yüzde 2,8’e yükseldi. Bu verinin ardından ABD borsalarında yaşanan satış baskısı ve riskli varlıklarda azalan talep, altına olan ilgiyi daha da artırdı.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly’nin yaptığı açıklamada, bu yıl için beklenen iki faiz indirimi beklentisinin azalması, yatırımcıları daha temkinli bir hale getirdi.
Daly, özellikle enflasyon ve büyüme oranlarına dair artan belirsizliklerin, altın fiyatlarının artmasına neden olabileceğini ifade etti. Bu gelişmeler, yatırımcıların daha az risk almalarını ve güvenli liman olarak bilinen altına yönelmelerini sağladı.
GOLDMAN SACHS’TAN İYİMSER TAHMİN
Goldman Sachs, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada altının gelecekteki fiyat hareketleriyle ilgili daha iyimser bir tahmin sundu.
Dünya çapında artan belirsizliklerin altın fiyatları üzerinde pozitif etkiler yaratacağını belirten kurum, altının 3.300 dolara kadar yükselebileceği öngörüsünde bulundu.
Goldman Sachs, bu tahminin arkasında ABD’nin iç ve dış politikalarındaki belirsizlikler, küresel ticaretin geleceği ve jeopolitik risklerin yer aldığını vurguladı.
Buna ek olarak, altın fiyatlarının, yatırımcıların ekonomik veriler ve jeopolitik gelişmeler karşısında ne kadar temkinli hareket edeceğine bağlı olarak daha da yükselebileceği öngörülüyor.
Altının, küresel piyasalarda güvenli liman olarak kalmaya devam etmesi, özellikle enflasyon endişelerinin artmasıyla birlikte değerinin daha da yükselmesine olanak sağlayabilir.
ALTIN, YATIRIMCILARIN TERCİH EDİLEN GÜVENLİ LİMANI OLMAYA DEVAM EDİYOR
Altın, dünya genelinde yaşanan ekonomik ve politik belirsizliklere karşı yatırımcıların güvenli liman olarak tercih ettikleri bir varlık olmaya devam ediyor.
Küresel ticaretin geleceği hakkında belirsizlikler, ABD’nin iç ve dış politikaları, jeopolitik gerginlikler ve ekonomik veriler, altın fiyatlarının önümüzdeki dönemde daha fazla artabileceği yönünde beklentilere yol açıyor.
Altın, hem bireysel yatırımcılar hem de kurumsal yatırımcılar için değerini koruyacak ve muhtemelen daha da değer kazanacak bir varlık olarak görülüyor.