30 Ağustos 1924 tarihinde, Büyük Taarruz’un ikinci yıl dönümünde, Dumlupınar’da "Meçhul Asker Anıtı"nın açılışında, Gazi Mustafa Kemal Paşa, zaferin önemini bir kez daha dile getirdi.
1 Eylül 1922’de Büyük Millet Meclisi’ne gönderdiği telgrafta, "zalim ve mağrur düşman ordusunun" imha edildiğini bildiren Mustafa Kemal Paşa, Türk milletinin zaferini kutlayarak, 30 Ağustos Zaferi’nin ayrıntılarını aktardı.
Atatürk, 26 Ağustos 1922'de başlayan ve beş gün süren taarruzun sonunda, düşman ordusunun ağır bir yenilgiye uğradığını vurguladı.
Ardından, Dumlupınar’da yapılan törende, zaferin askeri ve siyasi sonuçlarını anlattı.
Bu zaferin, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde kritik bir dönüm noktası olduğunu belirten Atatürk, zaferin Türk gençliğine ve gelecek nesillere bırakılan en önemli miras olduğunu ifade etti.
Konuşmasında, savaşın sadece iki ordunun mücadelesi değil, aynı zamanda milletlerin tüm varlıklarıyla çarpıştığı bir sınav sahası olduğunu belirten Mustafa Kemal Paşa, meydan savaşlarında yenilginin yalnızca bir ordunun değil, tüm bir milletin kaderini belirlediğini ifade etti.
Zaferin ardından, Türk milletinin egemenliği eline almasının, tarihimizde ve dünya tarihinde büyük bir devrim olduğunu dile getirdi.
Atatürk, yeni Türk devletinin temellerinin bu zaferle atıldığını ve Türk milletinin gelecekteki hedeflerinin çağdaş bir sosyal toplum olma yönünde ilerlemesi gerektiğini vurguladı.
Gençlere hitaben yaptığı konuşmada ise, Cumhuriyeti kuran neslin ardından, onu yükseltecek olanların genç nesiller olduğunu belirtti.
