Yozgat coğrafyasının en yeşil, en temiz ve en estetik köylerinden biridir Boğazköy… İnsanları görgülü, toprakları cömert, ürünleri leziz, sofraları açık ve gönülleri bereketlidir. Bu köye bahar bir başka geliyor. Rengarenk çiçeklerin, çeşit çeşit kuşların, berrak suların, toprağın güneşin hepsinin senkronize bir güzelliği gözleri, gönülleri ferahlatan tarifi imkansız bir atmosferi var.. Bağında, dağında, bahçesinde keyif, neşe, huzur aleni izlenirken, kar bile bir başka beyazlıkta yağıyor buraya.

Sivas sınırına yakın, Yozgat merkezine en uzak köylerden biri olmasına rağmen, samimi geleneklerimizi, yerel şivemizi, şehir kültürümüzü ve insan zenginliklerimizi çok iyi tanıtan bu güzel köyün bilge insanları;, hemşehri kimliğimize saygınlık kazandıran erdemli davranışlarıyla yaşadıkları her yerde adımızı gururlandırarak yüceltiyorlar. 

            Akdağmadeni aşkı ve Boğazköy sevdasıyla yoğrulmuş bu köyün değerleri, Avrupa, Asya, Amerika her nereye giderlerlerse gitsinler, nerde yaşarlarsa yaşasınlar akılları, fikirleri, gönülleri hep Boğazköy’e odaklı kalıyor. Hatıralar hepsinin burunlarında tütüyor. Hangi yaşam standartı, hangi ünvan ya da hangi varlık kategorisinde olurlarsa olsunlan, elerine küreklerini alıp, ucuna azığınızı takarak, Fındıhlı Dereden, Balcaoğluna, Böyelağan Gafadan, Loru Yuvasına doğru ıslık çalarak gezmek, Hüseyin Pınarının başına oturup buz gibi suyundan içip biraz uzanmak hatta isli bir çaydanlıkla Hokenin Pınarından tavşan kanı gibi bir çay demleyip,  azıklarını da orda oturup yemek hepsinin hayali…. Dertten, tasadan, stresten kurtulmanın yolu bizim için bu diyorlar.

Güneş sanki bu köye gülücüklerle doğarken, sular mecralarından dans eder gibi akıyor. Havası, doğası etrafa mutluluk serpiştirirken, bu cevahir topraklardan göçen insanların hasreti yüreklerinde kor olup katlanıyor..

Millet tatilini Datça, Marmaris, Kemer, Monako, , Antibes, Cannes, Sardunya Adası, Mayorka, Sotogrande, St.Lucia, Cote d’Azure, Saint Tropez vs. gibi yerlerde yapmayı planlarken, Boğazköylüler Daş Koprüde, Evliyanın Onünde, Cinni Derede, Kertme Oluhda; Çomahlının Dere, Çahırca, Galeycik, Böyük Gale, Komezin Ağıl, Guccük Gale, Ekinci Yurdu gibi yerlerde yapmayı arzuluyor. Biz buraları Karaiblere, Havai Adalarına değişmeyiz diyorlar.

Bilmiyorum Cenab-ı Allah bu köyün insanlarının misafirperverliğinden mi, tevazusundanmı, yoksa cömertliğindenmi bilinmez, dekoruna, desenine, modeline, motifine ayrı bir özenerek yaratmış.. Herkes yaşadığı güzelliğin, sofralarındaki bereketin farkında. Zengini ekmeğini fakiriyle paylaşırken, ağızlarda dua, gönüllerde şükür eksik olmuyor. Pine Yusufun Hüseyin CESUR, Kepeçi Bekirin çocukları Adem DOĞAN, Azmi DOĞAN ve Yüksel DOĞAN, petrolcü Necati AYÇİÇEK, kuyumcu Fadıl KOCAMAN, eczacı Tacettin AYÇİÇEK, Mehmet ŞEDİT, Sacit YILMAZ, Sami AYÇİÇEK, Fikret YAHŞİ, Hayati AYÇİÇEK, Kadir MANANGÖZ, Fındıkgillerin Recai ŞİMŞEK ve Serdar GAYRETLİ ile yurt dışındaki İlhami ERCİYES, Erol HABERCİ, Hanifi KILIÇ, Zabit HABERCİ gibi eli açık insanların adları her yerde yaptıkları hayır ve hasenatlarıyla anılıyor. 

Helede şu güler yüzleri yokmu. Selamlarını, yürekten, kelamlarını derinden servis ediyorlar. Dünyanın en hoş sohbet, şakacı, muhabbetli ve şen ruhlu insanları nerde derseniz bu sorunun da tartışılmaz tek cevabı yine Boğazköydür…. Hitaplar sevgi yüklü, dostluklar vefa garantili ve komşuluklar iyi-kötü günler için gönülden sigortalı bu köyde. Herkesin sofrası açık, eli bol, siması güleç hürmet ve ikrama amadeler.. Konuklarını yüreklerinde ısıtarak ağırlıyorlar.

Yemeklerindeki lezzeti anlatacak kelime bulamıyorum. Nimetlerin kıymetini bilip, lütfeden Yaradana şükrederek pişiriyorlar. Yığınla misafir ağırlayan bereketli sofrasıyla ünlü, çok sevilen büyüklerden Dodah Dursun’un evde Cinni Derenin unundan Zeynep Hala size bi çörek yapsaydıda görseydiniz. Helede Gôo Satı size bi sini büksün, Gaziantep Baklavasının yüzüne bile bakmazsınız. Gayagışlalıyla, Kôr Gazzik Hala üstünde tezek yanan sac arasında bi Barnah Çörek yapsın kendinizden geçersiniz. Helede Barnah Çöreğan unu Alacabaşı’nın, Su Dokülen Gayanın ya da Böyelağan Gafa’nın ekininden olursa.. vay gurbanım, ben ne deyim size...

Bıdbıdı Satı Bibi Kertme Oluğun ya da Çomahlının Dere’nin ekininden yarmalık ayırır ondan da  Bulamaşı bişirirdi. İçine Garimen Pınarının pahlasından, Dikilidaşın nohudundan atar, sofraya getirirkende Fındıhlı Dereden topladığı nanelerle yüzünü süslerdi.

Kôr Gocanın Nurciya Bibi sabahın köründe Çataktan topladığı kabak çiçekleriyle size bi dolma bişirse.. Yanına bi sulu köfte yapsa... Aman yarabbim, aman yarabbim.. Yarabbi o Gabah çiçaanin dolmasının dünyada bir eşi daha var mı ki acaba… Deligız Cıbır Mantıyı, Fındıh Hala Herleyi, Mahmıdın Gara Satı Mıhlayı bek güzel bişirir, Gabıtlı Hatın Nene de Pekmezi iyi kaynatırken,  Kase Bibininde çayına doyum olmazdı.

Zebik Bibi gendim aşı yapardı. Gendim aşını birtek Zebik Bibi ve Boğazköylüler bilir. Dünyaca ünlü gurmeler, gastronomi uzmanları ve  restoran zincirleri farkına varsa bu lezzet için Boğazköy’e kamp kurarlar.  Hayranlı ise gardoo aşı ve eşgilisiynen ünlüydü. Gavaalanlı pahla aşı ve ketesiynen el içine çıkarken, Gabıtlı ise suvannama ve gôo çokelik te birinciydi.

Bu değerlerin hepside bilgisi, becerisi, temizliği, titizliği ile lafı-sözü her yerde itaatle dinlenilen, görgü-görenek sahibi bilge insanlardı.. Boğazköy’den ve tüm yadırgı köylerden genç kızlar, kadınlar, melek ruhlu, imanlı itikatlı eli işli bu Osmanlı hanımları imrenerek izler, saygıyla hatırlarını sayarlardı.

Ben bu güzel köyün adını Ankara’da faaliyet gösteren Boğazköy Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma dernekleri vasıtasıyla duydum. Dernek yönetimindeki tüm güzel insanlar değerleriyle övünüp, gelenekleriyle gururlanırken çok başarılı hizmetler üretiyorlar. Dayanışma Derneklerinin Bedrettin AYÇİÇEK gibi köyü köylüsü için samimi hislerle koşuşturan çok çalışkan ve üretken bir başkanı var. Sadece Boğazköy’ü ve Akdağmadeni’ni değil, tüm Yozgat’ı yücelten hizmetleri ile Selami HABERCİ, Ali YILDIZ, Mehmet HİÇDURMAZ, Osman AZGIN, Mehmet YILDIZ ve Sedat KAYA gibi değerlerden oluşan birde yönetim kurulları var. Bu güzide ekip kısıtlı imkanlarına rağmen öyle nitelikli hizmetlere imza atıyorlar ki şaşırmamak elde değil. Köylerine bir konak yapmışlar, konak değil adeta 5 yıldızlı otel. Dinlenme odaları, ikram bölümleri, toplantı müştemilatları, mutfak, vs. vs. her yönüyle çok amaçlı 3 katlı devasa bir yapı. Arabaşı, piknik, iftar ve gezi programlarıda tertip edip, sık sık köylülerini bir araya getiriyorlar.

Başkan Bedrettin AYÇİÇEK, köy özlemini yüreğinin en derininde taşıyor. Ona bir su ikram etseniz “Alibağnin Pınarından ya da Gobülü Çeşmeden olacak ki içerken doyacaksın.” diyor. Mehmet YILDIZ ise “Ortalık Pınarının suyunu heç bi yer dutmaz derken, Selami HABERCİ “Hadimin Pınardan olmazsa içmem.” diyor.

Tatlı dilli, güler yüzlü, sofrası açık, misafirperver Emir KAYA adında kral bir muhtarları var. Bu güzel gönüllü muhtar köyüne hizmet etmek için adeta çırpınıyor. Eski Muhtar Halis HABERCİ’de öyle. Hanedan, hatırnaz, cömert insanlar.

Bir dinleseniz bu şeker insanların neşeli sohbetlerini, ayrılamazsınız. Birkere herkes lakaplarıyla tanınıyor. Sevilen, sayılan, gönlüne sığınılan, hanesine varıp, sofrasında doyulan, tüm güzel yürekli insanların hepsinin de birer lakabı var. Toplumdan uzak, dayanışma ruhuna uyumsuz ve hoşgörüsüz davrananlara ise lakap falan takılmamış. 

Akdağmadeni bölgesinde yiğitliği, babacan görünüşü ve dürüstlüğü ile herkesin adamın hası diyerek saydığı, Gayalıgilin Kamil, Mısdılının Goca, Gulünün İbo, Gobül, Gara Fahri, Pine Yusuf, Holo Halim ve Çetenin İbraham hepside bu köylü. Ankara’daki bir çok büyük camiilerde davet edilerek büyük-küçük herkese Kur’an öğreten, okutan, vaaz veren, sesi, tilaveti, bilgisi ve saygınlığı ile inançlı insanların çok severek dinlediği Osman AZGIN Hoca da bu köylü.

Boğazköy, milli ve manevi değerlerine bağlı vatanı ve bağrağı için canını çekinmeden vermeye amade  yürekten sadakatli insanların yurdu..... Gelenek ve görenekler, büyük-küçük saygı hiyerarşisi ve bireysel yardımlaşmaların mükemmel uygulandığı bu köyde, yarım ekmeği olsa paylaşan, ordu gelse misafir etmeye kalkışan bozulmamış insanlar yaşıyor.. Bakın bir paylaşım örneği vereyim size… Evliyanın Onünde Gara Kelle Dayıynan, Etlik Gadir Emmi oturmuşlar çokelik ekmek yiyolar. Dedenin Kehde de Gıllı Arif, Tahtacı, Ellisekiz ve Hadim, ırgatlık işliyo. “Durun la bitirmeyin, bizde yiyeciğik.” dediler. Gara Kellede, Etlik Gadirde “Gel oğlüm, buyurun, Allah ne verdiyse yirik, alayıcığmızada yeter.” diyo. Zaten yedikleri 1 ekmek, guru suvan, madenis, gırmızı filan. Onuda doymayacaklarını bile bile yinede ısrarla gönülden paylaştılar.

Balcaoğlunun, Sırçancının, Ağgayanın ve Arekliğin ekini bek zorlu olurdu. Çetenin Arığnan, Kolegilin Zırıh araziyi gezerken, “Yavrım burdan dünyanın ekini çıhar, Göç Yoluynan Çatağan ekini Amerihayı bile besler.” diyolardı.

Boğazköy’e yolu düşüpte Fındıkgilin Yirik, Gulünün Kırık, Topal Kerim, Sarı Emmi, Alaboyun, Omurogil, Şahanlar, Mulla Omergil, Hokeağal, Eşağal, Gôo Oğlangil, Gambır Hamdigil, Mulla Ömergil, Coruhlar, Dıvrahgil, Onbaşıgil gibi hanedan insanların ekmeğini yemeyen yoktur. Zaten Hadım Kâa’nın, Abdılla Çavış’ın, Ömer Kâa’nin ve Hasogil’in odaları 24 saat açık olur, geleni gideni eksik olmazdı. Horanta sufra kurmaktan, odalara döşşek çekmekten bitap düşerlerdi.

Boğazköy’ün insanlarını Allah eşsiz bir nezaketle donatmış. Misafirperverlikte, saygıda, cömertlikte, ikram ve muhabbette hepsi adeta birbirleriyle yarışıyorlar.

İnsan kalitesinin en yüksek olduğu, erdem ve tevazunun en yücesi, paylaşım ve himayenin en samimisi, dostluğun en sadakatlisi ve yardımlaşmanın en şahsiyetlisi yine bu köyde uygulanıyor. Helal ekmekleri, bereketli doğaları, zümrüt coğrafyaları ve misafirperver gönülleri hürmetine, Cenab-ı Allahın bereketle süslediği bu köy, onurlu, omurgalı, vatansever ve dürüst insanlarıyla Yozgat’ın yüzünü her yerde ak ediyor. Sevginin, bereketin, lezzetin merkezi aziz ve asil soylu bu güzel köyün ebediyete intikal etmiş tüm geçmişlerine Allah’tan rahmet, yaşayan birbirinden faziletli değerlerine sağlık, afiyet ve uzun ömürler diliyorum.

 

Milli ve manevi değerleriyle, hemşehri kimliğimize özünden bağlı örnek kişilikteki vatansever çocuklarınızın, layık oldukları en yüksek makamlara gelmesi temennilerimle Dünyanın her yerindeki Boğazköylülere sonsuz sevgi, muhabbet ve hayranlıklarımı sunuyorum.

Saygılarımla