Tembel, mızmız, lüzumsuz, her lafa karışan, patavatsız, meymenetsiz bi herifidi Kermeli Satılmış. Zatin pasaklı avradının yüzünden goyneğa ve fanilyaları kirden meşin gibi olur, goodesi sası sası ter kohardı. Toplum kurallarına fazla riayet etmez, argo ve ayıp gonuşur, içtiği cuvaranın külleri her tarafına dökülürdü. Biri bi laf gonuşsun ona öyle lüzumsuz cevaplar verirdiki, gonuşduğuna pişman ederdi insanı.
Godeğan Mar Oğlan.. Ula ha öte get kafir, nası eşgi eşgi kohuyon, sen heç mi çimmiyon aminim dedi de, niye çimmiyomuşum, ben buğazıma bahar, her gün avradımınan çimerim aminim, getirin sizin avratlarınan da çimiyim dedi. Olmadıh yerde belalı doğüşler çıharırdı.
Halbuki ne çimdiği vardı nede asbaplarını yıhattığı. Avradınında çimmiye heç hayrı yohdu zaten.
Adamın pisi, utanmazı da bek şikirsiz oluyo. Yav ne kötü, ne utanmaz bi durum arhadaş. Birgün gom gibi omaçlı bi dürüm almış, tüm yiyememiş, galanını evde yirim diyi sahosunun iç cebine goymuş. Onunda yağı ahmışki, zifiri ta cekodun dışına çıhmış. Utanmıyoda pis. Zifirli Şaziye’de ondan beteridi. Bi pasahlı avradıdı ki, sormayın. Gişisiynen Perşembe bazarından 4 kilo hamsi almışlar, bol yağda gızartmış, yimişler. Yağlı yağlı ellerini yıhamadan döşşeklerine yatmışlar. Sifli Satı görmüş de, anam onnarın yorganları, melefeleri bile tüm zifir diyodu.
Baba yiyesiceler. Böyle pasahlıların yüzünden köyün adı bile çıhdıydı. Başka koyün yalman gafalı adamları bile sizin köylüler tüm yağdalı yağdalı gezerler, sizden adama bit yörür aminim derlerdi ağızlarını ayırarak. Böyle kahıçları duyuncu bi cinnenirdik ki. 
Noldu gavur fışgı, gapının önüne bi teneke su goysan, melefeleri bi gaynadıp, acik tohaç vursan, tursilinen, sodaynan yuyup atsan şorıya. Köye çerçiciler her gün has kil getirirdiki, bi çinik buğday versen bi tehliz baş kili alırdın. Kilinen iyice bi çimsen donuz pasahlı. Vallahi avradınında gişisinin de gafaları tüm sirkeliydi. Gotüböyüğün Osman diyodu ki, Kermeli Satılmışınan Zifirlinin evinde serçe gatlek pireler, ayaggabı gatlek fareler var diyodu. Kermeli Satılmış’da Osman a, Yalançının avradını eşşek guvalasın mı? Diyodu. Bek gızdırıyolardı.
Zifirli Şaziyenin Gişisi ahırda guş beslerdi. Onnarın mallar guşların yüzünden  hep arıh olurdu. Gapılarının önündeki cağaldakta da şibileri yüzerdi. Amma o cağaldah öyle bi kohardı ki, kohusu taa caminin önüne kadar giderdi. Cami cemaati, Yavrım şu cağaldağı ya gubürünen gapadın, ya da su arhını şibi yalağna dutup öze guverin derlerdi de, size ne ki, keyfi kâyâsı sizemi düştü donuz buynuzlular derlerdi.