-Yazıyorum yazmasınada kaç kişi okuyor ki...
-Hadi okudu diyelim kim bizi takar ki...
-O kadar  gayret et, o kadar çalış sonucu bu mu olacak.
-Savaşa gidiyoruz gitmesine de ya mağlup olursak...

Genelde bu ve buna benzeri cümleleri çok duymuşsunuzdur. Bir moral ve motivasyon bozukluğu, belkide karşılığı maddi veya manevî olarak  görülmeyen bir çalışmanın ruhumuz da bıraktığı enkaz desek herhalde abartmış olmayız.
Oysa ne yaparsak...
Ne yazarsak yazalım...
Nasıl bir hizmetin içinde bulunuyor olursak olalım amelimizde fiillerimizde rıza-i İlahi olmalı. Bizler hangi işin içinde bulunuyorsak bulunalım yaptığımız işini neticesini sadece ve sadece Cenab-ı Allah'tan beklemeliyiz. Sonucu odaklandığımız işlerden gelecek maddi veya manevî mükafat veya taltif yerine O'nun, sadece ve sadece O'nun rızasını kazanmak kazançların en güzeli olsa gerek. Onun için Risale-i Nur da 21.Lema'da Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı.
Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette, doğrudan doğruya, yalnız Cenâb-ı Hakkın rızasını esas maksat yapmak gerektir.
............

Hatırlayalım Hz. İbrahim kıssasını… Kabe’yi inşa ettikten sonra, Yüce Allah “Bütün insanları tavafa çağır” buyurmuş. 
O da “Ya Rabbi ben bütün insanlara sesimi nasıl duyurayım?” demiş. Rabbimiz şöyle buyurmuş: 
-Sen İnsanları Kabe’yi tavafa çağır! Senin sesini duyuracak olan biziz!” 
Görüyoruz, o çağrıya hala insanlar dünyanın dört bir yanından koşuyorlar. 
Biz Hz. İbrahim (AS) gibi, Peygamberimiz (SAS) gibi, gerçek İslam’ı seslendirelim ve çarpık din anlayışlarına tepki gösterelim ve dur diyelim, sesimizi duyuracak ve tesirini halk edecek olan Rabbimizdir.
Kudus fatihi...
Selahaddin-i Eyyubi...
Kudüs seferine çıkarken hocası 'atının alnında zafer görüyorum' dediği Selahaddin Eyyubi, 'biz seferden sorumluyuz, zaferden değil' diyerek, yüzlerce yıl önceden bugüne gelecege, bizlere büyük bir ders vermiştir…
Bizlerde her ne yapıyor...
Her ne hizmetin,
İçinde...
Ucunda...
Kenarında...
bulunuyor olursak olalım bu sözü hiç bir zaman unutmayalım;
ZAFER DEĞİL, SEFERLE GÖREVLİYİZ.
Selam ve dua ile.