Zabağnan gahı gahmaz pantulumunan mintanımı giyer, doğru sığır sürmüye giderdim. Orda emsalim uşahlarla epey bi gubuz atdıhdan soona, doğüşürdük, guleşirdik, yumuçma oynardıh, hotah oynardıh, komme çelik oynardıh, bu arada tabiiki zabah ekmağnide, evide unudurduh.
Rahmetlik anam elinde bi çipliynen “Oğlan ekmağni yimiye gelmedi” diyi sinirli bi şekilde beni aramaya goyulurdu. Çoh zayıf, cılız, eyağleri gorüken Afrika çocuğu gibi bişeydim.
Anam bide beni gorüncük; “Ulan kafiiir, ulan umursuz, acından gebereceğan, zehden geçmiş, gemiklerin çıhmış, daha bızaa gibi teziyo şikirsiz, gelde ekmağni yisene” diyi bi bağrırdı, “Tamam lan geliyom ne bağrıyon milletin içinde” diyi bi çıhışırdım, “Hele donuz kafire bah, gessene helutüne gibi peşinde avara ediyon bizi..” diyi karşı şıltağnan beni önüne gatar eve getirirdi.
Sufrıya yımırtalı omaç, çalhama, eşgi, gôo suvan, gôo çokelik, çalma ne goyar, hepsini onüme kaharak “Yisene baba dağmiyesice, gurudun gebereceğan” diyerek kızgınlığının altında devasa bir şefkatle başımda dururdu. 
Yav ben yedikçe yüzüme öyle bi mutlu ifadelerle bahardı ki, adeta ben yidikce o doyuyodu. Ekmağmi yiyip “Ben gidiyom aminim” diyinci “Tamam aha şunuda yi vallahi guvereceğam” der bir iki sohum daha yidirirdi. Soona beni bi gucahlar, yüzlerimi ağzını gocahgene açarak bi öperdi ki, adeta yiyecek. “Deayt lan geçmişini bellerim” diyi bi gızardım, o da “Lan gurban olurum sanaaaa, kölesi olduğum, gapısında yatdığımm” diyi onlarca kendine has iltifatlarla uğurlardı beni.
Rahmetlik babam zatin hep peşimde gezerdi. Duttuğu yerde bi avuç gara üzüm yedirir, leplebi, püsgut, sormuh şekeri ne verirdi bana. Oğlan etlensin, gendine gelsin diyi. 
“Yimiyom aminim” diyi dikelinci, babam ordan bi diynek gırar, “Vallahi incikledirim, kopoğlü kopek” dirdi. 
Ne anamdan, ne babamdan canımı yakacak bir şiddet görmedim. Bağırmalarının altında bile buzdağı gibi merhamet yatıyordu. 
Hey gurbannar olduhlarım anam, babam, o melek yüzünüz, derya gönlünüz ve yüreğime Tuna Nehri gibi akıttığınız sevginizle nerdesiniz. Siz Cennette huzur içnde yaşarken ben sizsiz nasıl dururum. Düşünüyorumda özlem dedikleri şey bu olsa gerek. Yaşadığım müddetçe sevgi dolu geçmişim ve onların sıcak kucağına özlem, yakamı hiç bırakmayacak gibi.