Biz de zaman, zaman altyapının önemine dikkat çeken yazılar yazmıştık… Altyapı konusu, ne zaman yağmur yağar, kar yağar, vatandaş yollarda perişan olur, birkaç cılız söylemle olay geçiştirilir… Büyük olsun, küçük olsun yerleşim birimlerinde on dakika yağmur yağsın, sokaklar, caddeler teslim bayrağını çekerler… Hiçbir belediye başkanından fısıltı duyamazsınız… Çünkü onlar, iki fidan diksin, açılışın kurdelesinin rengiyle meşguldürler… Onların çoğu köpek, kedi öldürme peşindedirler. O canlılara barınaklar yapmak bilinci ve vicdanından uzaktırlar…
Akla gelmesi mümkün müdür ki, büyük şehirlerin sokak ve caddelerinde, insanlar suya kapılıp ölecekler, arabalar yüzecek ağır maddi hasarlar meydana gelecek… Ve ilgili, yetkili! kişilerin “Nerde bu şehrin altyapısından sorumlu Belediye Başkanı” diye çıkış yapması! ve sorumlulardan hesap sorması gerekmez mi? Bunlar yapılmıyorsa, hiç olmazsa yetkililerin şöyle bir duyuru yapmaları da akla gelmez mi? “ Ey vatandaşlar; aşırı yağış beklendiğinden, YÜZME BİLMEYEN VATANDAŞLARIMIZIN EVLERİNDEN DIŞARI ÇIKMAMALARI…” Bu duyuru, artık görsel medya mı, yazılı medya mı olur onu hiç bilemem!!! Benim de önerim şudur; artık arabalarınızda, çantalarınızda mutlaka can yeleği taşımanızın gerekli olacağıdır. Baktınız, yağmur atıştırmaya başladı, şemsiyeden önce can yeleğinize sarılın. Evden çıkmadan önce de eşinize “Can yeleğini unutma!” tembihini yapınız…
Ey Bayındırlığın etkili yetkilileri! Yaptığınız işler bayıltmıyor, öldürüyor, öldürüyor… Ey Belediye Başkanları! Size de son bir önerim olacak; madem altyapı yapmıyorsunuz, hiç değilse vatandaşlara yüzme kursları açınız… Ve tarihte sizi, “21. Asırda, yağmur yağınca sokak ve caddelerde vatandaşlar ölmesin diye yüzme kursları açmışlardı” diye kaydetsin!
