UZUN uğraşlar sonucunda takımımız üçüncü lige ayak bastı.
Lakin gönül rahatlığıyla şampiyonluğa sevinemedik bile.
Kısa sürede şehrin siyasetçileri kendi aralarındaki siyasi çekişmelerini sürdürdüler.
Arada kaynayan ise Yozgatspor oldu.
Bilindiği gibi camia demek topluluk, zümre demektir.
Yozgatspor camiası dediğiniz zaman ise benim aklıma sadece taraftarlar geliyor.
Çünkü şehrin STK yöneticileri, eşrafı, esnafı, siyasetçisi Yozgatspor konusunda camianın içerisine giremiyor.
Hepsi kendi aralarında uyuşmazlık, anlaşmazlık içerisindeler.
Bir taraf öbür tarafı istemiyor.
Öbür taraf, bir tarafı istemiyor.
Hal böyle olunca büyük bir birlik oluşturularak, başarı hedefli, uzun vadeli bir yapılanma da gerçekleştirilemiyor.
Yozgatspor’un mevcut yönetimi ‘takım benim’ diyerek Yozgatspor’u bireyselleştiriyor.
Takımı sahiplenmesi gereken diğer paydaşlar ise somut adım atmıyor ve oralı olmuyor.
Netice olarak mevcut yönetimin yürüttüğü transfer politikası Yozgatspor’u seven, her hafta stadyumları dolduran taraftarı endişelendiriyor.
Gelen teknik direktörün bir anda gönderilmesi…
Yozgatspor forması giyen bazı oyuncuların üç beş gün sonra takımdan ayrıldığını ilan etmesi…
Ligdeki durumumuz ve konumumuz konusunda camiayı, taraftarı endişeye sokuyor.
Umarım taraftarın, Yozgatspor camiasının iyi niyetli eleştiri ve uyarıları dikkate alınıyordur.
Yozgatspor, herkesin siyasi hesaplarının üzerinde, bu memleketin, tüm Yozgatlıların sevdasıdır.
Benden aktarması…
HASAT YAPAMAYANLAR
BİLİNDİĞİ gibi Yozgat vilayeti geçtiğimiz aylarda ciddi bir sel felaketi yaşadı.
Birçok köyümüzde meydana gelen sel sonucu, köylerimizde yaşayan vatandaşlarımız ciddi zararlar gördü.
Bizler de sel bölgelerine giderek fotoğraf çektik ve zararın boyutlarını yerinde görmüş olduk.
Sular çekildikten sonra gitmemize rağmen, selin neden olduğu kayıplar, yıkım ve üzücü tabloyu gözlemlemiş olduk.
Sel deyince aklınıza sadece üç dönümlük domates ekili alanlar gelebilir.
Ancak Yozgat’ta durum öyle olmadı…
Evleri yarılan ve yıkılma durumuna gelen aileler…
Bahçe duvarı uçan, ahırının yarısı çöken çiftçiler…
Tüm umudu olan tarla ve bahçesini suların alıp götürdüğü haneler…
Devletin ilgili birimleri inceleme ve tespit çalışmaları gerçekleştirdi.
Lakin bugüne kadar sel mağduru ailelerimizle ilgili somut adım atılamadı.
Aynı tarihlerde Trabzon’un Araklı ilçesinde sel meydana gelmişti.
Kısa sürede bu ilçe Afet Bölgesi ilan edildi ve ilçede mağdur olan vatandaşların yaraları sarıldı.
Tabi ki yaralar sarılmalı, devlet anında babalığını ve büyüklüğünü göstererek vatandaşının elinden tutmalıdır.
Aynı sıcaklığı Yozgat için de beklemekteyiz ve halen de bekliyoruz.
Yozgat’ın Afet Bölgesi ilan edilmesi için çeşitli girişimler oldu lakin sonuç alınamadı.
Yozgat Milletvekili Sayın Ali Keven, bu konuyu ilk günden bu tarafa takip ediyor.
Sorunun çözümü için gerekli yerlere girişimlerde bulunuyor, vatandaşımızın taleplerini iletiyor.
Buradan da ben hatırlatayım…
Bu sene Yozgat’ta hasat mevsiminde hasat yapamayan çiftçilerimiz var.
Onların bağını dolu, tarlasını sel vurdu, evleri yara aldı.
Lütfen Yozgatlı mağdur çiftçilerimizin sesini duyun artık.
Haydi selametle…