İnsanlar vardır, zifiri karanlıkta gezer… İnsanlar vardır, etrafına ışık saçar… Onlara aydın, akil deriz. Alın size bu kalıbın ortasına yerleşmiş olan, Şeyhzade Ahmet Efendi. İrşad yolunda, sayısız aydınlatmalar yaptı, talebeler yetiştirdi, feyz verdi, “adam gibi adam olun” bilgi kapısını açtı, dinlemeye gidenler “Ne mürşitmiş de, tanımakta geç kalmışız… diyor oldular. Saçtığı ışık, Anadolu insanını aydınlattı… Politik söylemlerden uzak durdu, dini bilgi aydınlatmasının dışına çıkmadı. Bundan dolayı her görüşte insanlar sohbetine katıldı. Eğitimci olması mürşid olmasına büyük katkı sağladı. Anlatımları berrak, misâlleri günün mana ve önemiyle bağdaşmaktadır. Bu cümleyi yazışımdaki, sebep Şeyhzade Ahmet Efendinin hiç boş konuşmamasıdır. “Zaman altındır.” der. Dini kisve olarak kullananlara prim vermemiştir. Kökü zamanın ulemalarından ve Abdülmecit tarafından sarayda ağırlanan Hacı Ahmet Efendiye dayanmaktadır. Mürşidlerinden, Gedikhasanlı Şakir Efendiden feyz almıştır. Eğilmemiş, bükülmemiş Kuran-ı Kerim buyruklarından şaşmamıştır. Sadeliği, güler yüzü, sabrı şiar edinmiştir. “Kızmak yasaktır. Öfkeyi yenmek esastır.” özdeyişinin sahibidir Şeyhzade Ahmet Şevki Ergin Efendi… Gönül ister ki, söylemiş olduğu bu deyişler yaygınlaşsın ki, kavgalardan uzak durmayı öğrenebilelim. 
1906 doğumlu, 7 Ocak 2002 yılında, Hakkın rahmetine kavuşmuş olan ve 96 yıllık ömür sürecinde mürşitlik yapan Şeyhzade Ahmet Efendinin, Rahmana kavuşmasının üstünden 1,5 ay geçmiş olsa da, hatırlamamız geçte sayılmaz diye düşünüyorum… Nurlar içerisinde yatsın.
Ali Şakir ERGİN;
Şehzade Ahmet Efendinin oğlu olup, babasının hatırasını “Ahmet Şevki Ergin ve Hizmet Vakfı” başkanı olarak devam ettirmektedir. Vakfın binasındaki, kitaplar paha biçilmez değerlerde olup, faydalanmak isteyenlerin hizmetine açıktır. Şakir Ergin her zaman ki, mütevazı ve ağırbaşlılığı ile aydınlanmak isteyenlere kılavuzluk yapmaktadır. “Işığı görmek başka, ışıktan faydalanmak başkadır.” der…  Eh ne de olsa babasının oğludur. Kelimeleri seçerek söyler. Hele bir sözü vardır ki, unutmak mümkün değildir. “İkbal noktalarında ne kadar büyük mesafeler kat etsen de, o denli mütevazı olursan daha büyük mesafe almış sayılırsın.” Nokta deyip yazıyı sonlandırıyorum.