2012 yılı Ocak ayındaydı, İnceçayır köyünde Yozgat ve köylerinde kronik hale gelmiş olan gençlerimizin umumi sorunu “evlenme” konusunu “KÖYDE HAYAT VAR” adı ile yine köylü gençlerden oluşan bir grupla tiyatrolaştırarak toplumsal sorunlarımıza çözüm aradık. Bu programa hem yerel hem de ulusal basın ajansları katılarak önemsedikleri halde hiçbir basında yer almadı. Gerekçesini sorduğumuzda ise; “bu program hükümete gönderme bulunduğu gerekçesiyle yayınlanmasının sakıncalı olduğu” kanaatine varmışlardı. Oysa ne hükümetin ne de her hangi bir siyasi içeriğin bulunmadığı gün gibi aşikardı.
Biz o yıllarda “gençlerin evlenemediğine dikkat çekmiştik.”
Tam sekiz yıl sonra devletimizin en yetkili ağzından evlenme sorunlarına yönelik cevap Sayın Cumhurbaşkanı R.T. ERDOĞAN tarafından şikayet olarak dillendirildi.
Yine 2007 yılında Sürmeli Gazetesindeki Köşemde; “YOZGAT GÖÇÜYOR” başlığıyla bir yazı kaleme almıştım ve Yozgatlı gençlerin istihdam sorununa dikkat çekerek, hiçbir mesleği olmadığı halde memleketlerini bir bir terk ederek büyük şehirlerde hayata tutunma çabalarını anlatmıştım. O tarihlerde Ak Parti Grup Başkan Vekili olan Sayın B. Bozdağ; 'Öyle bir göçün olmadığına' vurgu yaparak 'Yozgat’ta her şey güllük gülistanlık' imasında bulunmuş, ardıdan dörde düşen Milletvekili sayısına cevap verememişti.
Yozgat’ın tek simgesi olan Saat Kulesi yıllardan beri kaderine terk edilmiş, yapılan ışıklandırmasıyla asli görevinden uzaklaştırılıp adeta şehrin ortasında kocaman bir mum vazifesi görüyor, ne saatler çalışıyor ne de çanı çalıyor. Başka kalemlerce de dillendirildiği halde çözüme yönelik bir girişimde bulunulmamıştır.
Yozgat Lise Caddesi, özellikle kış mevsiminde adeta insanlarımıza sırat köprüsü gibi; Geçmiş dönem Belediye Başkanı tarafından caddenin kaldırım taşları şehrin iklim koşullarını göz ardı ederek döşenmesi sonucu kış geldiğinde uygunsuzluğu görülmüşse de, tıraşlama yöntemiyle sorun aşılmaya çalışılmış, buna rağmen Abide İşhanı ile Yozgat Otobüs Terminaline kadar düşmeden varmak imkansız hale gelmiş, tüm bu yanlış işleri düzeltmek için yeni seçilen Yozgat Belediye Başkanı ve yönetimi aradan sekiz ay geçmesine rağmen gündeme dahi alınmaması düşündürücüdür.
Hepi-topu bir avuç Yozgatlı kaldık. Birbirimizin ayağını kaydırmak kimseye fayda sağlamayacaktır.
Yozgat Cumhuriyet Meydanı ve Anıt duvarları dökülüyor…!
Vilayet merkezinde ATATÜRK büstünün de yer aldığı şehrin tören alanı dökülüyor. Mermer kaplamaların tek tek düştüğü, daha ötesi, hemen arkasında bulunan park yoluna baktığınızda heyelan belirtilerinin gözle görülür vaziyetteyken kimsenin fark etmediği aşikâr. En acısı ise, ATATÜRK büstünün hemen yanına argo sözcük yazıldığı halde kimse araştırmadı silmek içi bile bir gayret gösterilmedi.
Yozgat’ta eli kalem tutan bazı kişiler şehrimizin sorunlarını cesaretle kaleme alırken, çözümlerine yönelik yetkililerden herhangi bir girişimde bulunulmaması; ''Ali Ağam söylüyor, kulağım dinliyor” gibisinden duvar yankısı bile oluşturmuyor.
Kültür, Sanat Edebiyattan vazgeçtik, hiç değilse hayatta ve ayakta kalmamız için asli görevinizi yapmanızı bekliyoruz.
Daha geçen gün bir parmak kalınlığında kar yağdığı halde Cadde kaldırımında insanlar yürüyemez haldeydi. Bizzat şahit olduğum dört kişi kayarak düştü. Önceki senelerde benzer sorun yaşayan Ozan Murat ERCİYAS kardeşimizin şu dizelerini sizlerle paylaşmayı uygun buldum. Biz anlatamadık, belki ozanımızın dizelerine kulak verirsiniz.

LİSE 
CADDESİ

Yozgat’ın bilinen kayak merkezi
Palandöken gibi lise caddesi
Sırt üstü yatırır geçen herkesi
Palan döken gibi lise caddesi
Erciyes’e boşa para vermeyin
Randevu alıpta sıra vermeyin
Habersiz kaymaya ara vermeyin
Palandöken gibi lise caddesi
Kar düşünce kaplanıyor buzunan
Erimesi mümkün değil tuzunan
Düşen ayağını kırar hızınan
Palandöken gibi lise caddesi
Soracak olursa ozan Murat’a
Dikkatli basmamak götürmez hata
Kaymak için turist gelsin Yozgat’a
Palan döken gibi lise caddesi

Şiir 
Ozan Murat 
ERCİYAS