90'lı yıllar, Çekerek’te yerel radyoların görkemini yaşadığı yıllar oldu. Çekerek’te ilk radyo yayınını Abone FM üstlendi. Küçük bir ilçede yaşayan biz gençler için, adeta ilaç gibi gelmişti radyodan yükselen ses. Sonra her ne olduysa oldu, Abone FM kapandı, ardından Çekerek FM yayına başladı. Her iki radyo yayını da tüm gençlerin on numara-beş yıldızlı iletişim, eğlence ve  müzik kaynağı oldu. Sosyal yaşamın olmadığı Çekerek’te yerel radyolar, adeta gençler için bir terapi gibiydi. Müziğe erişme yolları o dönemlerde kısıtlı idi. Müzik kaseti almamız gerekiyordu. Bir de dinleyebilmek için teyp. Birbirimizden ödünç kaset alıp dinlediğimiz çok olurdu. Ben biraz daha şanslıydım. Ağabeyim İstanbul’da çalıştığı için eve hem en fiyakalısından teyp, hem de Sezen Aksu’dan tutun da Neşe Karaböcek’e kadar birçok şarkıcının kasetini almıştı. Ne kadar çok olursa olsun, can bu işte; dinle dinle sıkılıyorsun.
Abone FM ve Çekerek FM ile müzik keyfimize diyecek yoktu o zamanlar. Her türden şarkıyı dinliyor, üstüne üstelik bir de canlı bağlantıya katılıp sevdiklerimize armağan ediyorduk. 
Bir gün yine ansızın sevdamıza, neşemize, kederimize ses olan Çekerek FM de kapandı. Kalakaldık öylece orta yerde müziksiz. 
Yerel radyolarımızın kapanma nedenini hep merak etmişimdir. Kimdi o ruhumuzun gıdasını bitirip tüketenler? Ne istemişlerdi bir avuç gençliğin can suyundan? Sene 90, tiyatro yok, mısır eşliğinde film izleyecek sinema yok, piknik kültürü yok, eğlence mekânı yok, yok babam yok, yok da yok! Pekâlâ, hala yok! 
Yıllar sonra öğrendim ki, yerel radyolarımızın kapanma nedeni siyasetmiş. Çekerek’te günümüzün MHP ve Ak Parti rekabeti, 90'lı yıllarda ANAP ile MHP arasında yaşanmış. Siyasi kimlikleri tüm Çekereklilerce bilinen radyo kurucularının radyo macerası; hasetlik, siyasi hırs gibi engellere takılmış. Oysa, müziğe açlığı olan gençlerin fırtınalı yürekleri sevdadan, aşktan yana atarken, radyonun bir siyasi araca dönüşmesi imkansızdı. Her ne kadar bol Ozan Arif, Arif Sağ dinlesek de (Gülümsüyorum.) hepimiz farklı siyasi mecralarla bugünlere geldik.
Tabii ki bu iki radyo yayınımız elimizden alınınca, arayış içerisine girdik. Dediler ki Akdağ FM Çekerek’te bile çekiyormuş.
Vay anasını yok daha neler! 
Radyonun düğmesini çevir sağa, çevir sola, ara ki bul frekansı? Uzak yerden öyle şıp diye bağlanmıyor ki can yoldaşımız radyomuz. Sonunda bulduk frekansı. Akdağmadeni’nden Çekerek’e gönül köprüsü, minnoş bir cihazın fındık kadar düğmesi ile kuruldu. “Ha Çekerek, ha Akdağmadeni, hepsi bizim!” dedik; kaldığımız yerden müzik dinlemeye, canlı bağlantılara katılmaya devam ettik.
Biz eğlenmesine eğleniyorduk da, yerel radyoların sıkıntıları var mıydı, varsa nelerdi bilmiyoruz. Sormak için geç kalmış olsam da araştırdım.
Yaptığım araştırmalar sonucunda, yerel radyo sahipleri 90'larda reklam sıkıntısı yaşamamış,  dolayısıyla ekonomik sorunları olmamış. Sıkıntılar daha çok günümüz yerel radyo sahipleri ve çalışanlarını kapsıyor.
Yerel radyocular, yerel gazetelerde çalışanlar basın sigortası kapsamında iken, kendilerinin bu kapsamın dışında tutulduklarını, dolayısıyla basın çalışanı olarak görülmediklerini söylüyorlar. Kendilerine devlet desteğinin olmamasından yakınıyor, buna rağmen Yozgat’a ve ilçelerine hizmet etmek adına imkanları zorladıklarını anlatıyorlar. 
Yerel radyolar; bölgelerinde haberin yayılma çabukluğu, iletişim hızı açısından oldukça önemli aslında. Düşünün, Akdağmadeni’nde yaşanan bir olayı Akdağ FM bütün ulusal yayın organlarından önce duyurabilir.
Yerel radyolar iyi birer reklam aracıdır. Dinleyici ile kurulmuş güçlü bir bağı vardır. Firmalarda bu gücü kullanmalı ve reklamını radyolardan vermelidir. Örneğin ben de dinlediğim radyo reklamlarını dikkate alır, radyoyu bir referans olarak kabul eder, her türlü ihtiyaç durumumda reklamlarda ismi geçen firmaları tercih ederim. Sonuç ise her zaman memnuniyetim olmuştur.
Radyonuzun yıllarca baş ucunuzda sizlere yarenlik yaptığını, en iyi dostunuzun radyo olduğunu unutmayınız! Haberleri bir zamanlar oradan takip ettiğinizi, arkası yarınları merakla beklediğinizi, böylelikle ilk tiyatro kültürünü radyo ile kazandığınızı unutmayınız!
TRT’nin en katıksız korosunu radyodan dinlediğinizi hatırlayınız!
Yozgat’ın tüm zorluklara rağmen bizler için yayın yapan emektar;
Yozgat FM, Sorgun FM, Akdağ FM, Oksijen FM, Oğuz FM, Boğazlıyan FM, Sarıkaya FM, Yerköy FM, Yıldız FM radyolarını hatırlayınız!
Yozgat’ta ve Yozgat dışında yaşayan tüm Yozgatlı işverenler, iş yeri reklamınızı yerel radyolarımızdan yayınlatarak, ayakta ve hayatta kalmalarına destek olunuz! 
Nerede yaşadığınızın bir önemi yok, yerel radyolarımız bir tıkla ses oluyor hayatınıza…