VATANDAŞLARIN olaylara tepkisini daha iyi ölçebilmek adına genellikle gündemi sosyal medya üzerinden takip ediyorum.
Aynı zamanda haber ve olaylara vatandaşların anlık reaksiyonlar gösterebildiği bir platform olması nedeniyle, etkileşim açısından twitter iyi bir araç.
Sosyal medya platformlarını mantıklı kullanırsanız, vatandaşın görüş ve önerileri hakkında fikir edinebilirsiniz.
Gündemin sıklıkla değiştiği ülkemizde sosyal medyada oluşan gündemler de siyasilerin açıklamalarına konu oluyor fakat bazen yayın kuruluşlarında yer bulamayan bazı açıklamaların da sosyal medya aracılığıyla gündeme oturduğu oluyor.
Geçtiğimiz hafta sonu Ak Parti Genel Merkez Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Mehmet Ceylan’ın yaptığı; “Türkiye olarak şu ana kadar Suriyelilere 40 milyar dolarlık bir harcama yaptık” açıklaması gibi…
“Suriyelilere 40 milyar dolar harcama yaptık” açıklaması belki ulusal medyada fazla yer bulmadı fakat hafta sonu sosyal medyayı salladı.
Bu açıklama emeklilikte yaşa takılanlar, yani EYT’liler başta olmak üzere birçok çevrede tepkilere neden oldu.
Son zamanlarda Suriyeli mülteciler konusu özellikle sosyal medyanın sürekli gündeminde. Ümit Özdağ ve Sinan Oğan gibi tanınmış isimlerin açıklamaları ve bunlara cevap niteliğinde iktidar kanadından yapılan açıklamalar sürekli karşı karşıya geliyor.
Bir taraf diyor ki; kadınlara, çocuklara ve yaşlılara bakalım fakat eli silah tutanları gönderelim, ülkelerini savunsunlar…
Diğer taraf diyor ki; onlara sahip çıkalım, mazlumun yanında olalım, düşenin yanında olmak bize yakışır…
Bu iki farklı görüş sosyal medyada ölümüne çarpışıyor!
Mazlumun yanında olmak, düşenin elinden tutmak bize atadan mirastır. Bunda hemfikiriz.
Fakat yaşanan ekonomik sıkıntıları göz önünde bulundurup, esnafın, iş insanının sorunlarını dinlediğinizde farklı şeyler duyacaksınız.
Bir tarafta okumak için üniversiteye giden öğrencilere faizli kredi veriliyor, diğer tarafta emeklilikte yaşa takılanlar ve af bekleyenler var. Bir de buna işsizlikten yakınan diplomalı gençlerimizi ve devletten teşvik bekleyen yatırımcıları ekleyin.
Mülteci meselesini siyasi bir polemik olmaktan çıkarıp, etraflıca düşünmemiz gerekiyor.
Yozgat’ın istihdamı arttıracak yatırımlara ihtiyacı olduğunu yıllardır kaleme alıyoruz.
Yozgat ve Yozgat gibi geri kalmış illerin gelişmesi için hükümetin özel teşvik kanunları çıkarması gerektiğini bu köşede defalarca kaleme aldım.
Yerköy’de kurulan ilk organize sanayi bölgemizi canlandıramadık ve tuttuk bir de Çalatlı’ya Bozok Organize Sanayi Bölgesinin tabelasını diktik.
Yerköy’e çekemediğimiz yatırımcıyı Çalatlı’ya mı çekeceğiz?
Hem yatırımcı Yozgat’a neden gelsin ki?
Buraya gelecek olan yatırımcıya biz hangi teşviki sunuyoruz? Hangi kolaylıkları sağlıyoruz?
Velhasıl, Yozgat’ın ayrıcalığı ne?..