Yozgat’ta çok sayıda şairin yetiştiğini okuyunca öğrendim! Eh, cahillik başa bela olsa gerek! 52 yıllık gazetecilik yaşamımda, ünü yurt dışına ulaşmış Abbas SAYAR için ‘’Kanlı Kurdele’’, bizdeki uyarlamasıyla ‘’Selvi Boylum Al Yazmalım”ın yazarı Kırgız Cengiz Aytmatov ‘’ Abbas Sayar’a şapka çıkartırım, bu ne döktürme öyle?‘’ Rahmetli Yaşar Kemal de; İstanbul’da bir araya geldiğimiz edebiyat sohbetinde; ‘’Ey Abbas Ağam! Senin şanssızlığın Yozgat’ta doğmuş olman! İstanbul’da doğsaydın çoğu yerde heykelin dikilirdi.’’ demişti.
Yazar ve şairler listesinde Abbas Sayar adı geçmiyor. Galiba unutmuşlar!
Türkiye’nin en büyük gazetelerinden Hürriyet, Sabah şimdi ise Sözcü gazetesi Ankara temsilciliğini yapan, 17. kitabı yayımlanan ve baskı üstüne baskı yapan, aldığı ödüllerin sayısı unutulmuş, Uğur Mumcu ve kıymetli ağabeyim Emin Çölaşan’ın ‘Gazeteci ’ diye hitap ettikleri Saygı ÖZTÜRK’ün de adı geçmiyor. Galiba unutmuşlar veya tanımıyorlar!
‘’Ne gelirse başa gelir.’’ dizeleriyle bir taşlama ustası olan Alcılı Kasım Kazancıklıoğlu da unutulmuş!
Son zamanların usta aktörü, Altan Erkekli de unutulmuş! Unutulmuş yazacağıma UNUTULANLAR! diye yazayım da okuyunuz, daha kimler kimler UNUTULMUŞ!
İhsan Oktay ANAR; ‘’Puslu Kıtalar Atlası, Amat, Suskunlar, Yedinci Gün, Galîz Kahraman’’ kitaplarının yazarı. Rahmetli Asaf Koçak, ‘’Karikatürist ’’, Ekrem Dumanlı (Zaman) , rahmetli Asaf Uçar (Milliyet) , Yavuz Özkan, Doğan Özmen, Mükremin Kayhan, Rasim Kayhan, Dursun Erkılıç, Nazım Kayhan, Kenan Yılmaz, Aslan Karadeli, Ruhi Bacanlı, Gülten Akın, Turan Düz, Seyfi Çelikkaya… Sanırım bu isimler gazeteciden sayılmamış veya unutulmuşlar!
Ve Agâh EFENDİ!
Şinasi’yle beraber Tercüman-ı Ahvâl gazetesini çıkartan, kariyeri sayfalar tutacak bir Yozgatlı… Aha, Agâh Efendi de unutulanlar arasında yerini almıştır!
Eh n’eylersin üstad; ne yazmış rahmetli Rıza Polat Akkoyunlu; ‘’Unutamazsın! Çünkü unutmak için önce unutulmak gerek…’’
Ama biz yine de yazılmayanları, gözden kaçmış diye kabullenip kitabı yazanların ellerine, yüreklerine sağlık diyelim.
X X X
Yozgat Tarihi (sayfa 7)
50 yıllık bir süre içerisinde, bir tarih araştırmacısı olarak, Yıldırım Beyazid değil, Yıldırım BAYEZİD diye yazılsaydı daha uygun olurdu düşüncesindeyim.
X X X
Ayrıca Yozgat yöresinde hüküm sürmüş devletler arasında Galatlar ve Medler bölgede iz bırakmışlardır. Büyük Nefes ve Şahmuratlı tarihine girip de yazıyı fazla uzatmak istemiyorum.
X X X
Yozgat Belediyesi’nin Kültür Hizmetleri çerçevesinde kitap çıkartılmasına vesile olmasını kutlarken, seçici kurulun daha özenle hareket etmesi gerekmez mi diye düşünmeden de edemiyorum. Türkülerin efendisi, araştırmacı, derlemeci rahmetli Nida Tüfekçi’nin bile unutulanlar arasında olması örnek teşkil etmez mi?
Kültür Bakanlığı, Sinema Daire Başkanlığı ve Genel Müdürlüğü yapmış, kültürle yoğrulmuş Gürbüz Mutlu’nun, Yozgat tarihi, kültürü, folkloru ile haşır-neşir olmuş, son yazdığı İpek Yolu kitabıyla ses getirmiş bir Yahya Aksoy’un adına rastlamamak da ayrı bir konudur.
Yozgat’ın meşhur kişileri arasında, Fatih Sultan Mehmet’in hocalarından Molla HÜSREV de geçse olmaz mıydı?
Şair Hüsrev ;
“Kâhkül-i yâr ile oldum dir imişsin hem-bu Ey benefşe nedir eğil kılâgun ardına ko’’
Mustafa Paşa ; ‘’Nireden bir kaşı mihrâp olsa gün gibi ayân
Döner ol yâne gözüm kıble- nümâ gibi hemân‘’ nağmeleriyle ün kazanmışlardır.
X X X
Hıfzî, Yusuf Ziya Bey, Aziz Bey, Edip Bey (Çapanoğlu) , Âkif Paşa, Hezarî, Nail Abbas Paşa, Hicabî, Sadık, Osman Nuri (Çapanoğlu ) Zeminî vs. Yazının bu kısmını Alcılı Kasım Kazancıklıoğlu’nun bir gazeli ile noktalayalım;
‘’ Merhametsiz yâre düştüm, lutfu yok, ihsânı yok, Râz-ı gafletten habersiz, rengi yok, erkânı yok. ‘’
Her neyse, Yozgatça, “Yozgatça” güzel olmuş!
