Ulviye Koç; Geçen ay eşime 50 liraya şeker aldırmadım, indirim beklerken şeker 85 lira oldu. Şu an şeker almadım. Protesto ediyorum ve şekersiz çay içiyorum. Herkese de aynı şeyi tavsiye ediyorum. Yani almayın ellerinde kalsın. Ne yapalım? Bu zamlara engel olamıyoruz.
Muharrem Buğdaycı; Hayat şartları zorlaşıyor. Yine kısıtlamaya gideceğiz. Birçok şeyleri alamayacağız. Çözüm hükümetin değişmesi.
Şükrü Koşar; Şekere zam gelmesi garibana dokunuyor. Dokunmasının sebebi de şu; ağır geliyor fiyatların aşağı düşürülmesi iyi olur. Zam geldikçe millet perişan oluyor. Şeker almak i.in, ekmek almak için çalışması gerekiyor ama Yozgat’ta iş sahası yok. İş sahası olmayınca da kimi hırsızlık yapıyor, kimi sahtekârlık yapıyor, kimi dolandırıcılık yapıyor, kimi fuhuşçuluk yapıyor. Buna biz karşıyız. Gıda ürünlerinin fiyatının düşürülmesini istiyorum.
Bilal Sağdıç; Şeker zammı yetersiz. Gelecek zamla ilgilide çok sevindim. Kendi adıma konuşuyorum. Çünkü çiftçi kazansın. Yani çiftçi kazanmazsa hiçbir şey olmaz. Bir de artık insanlar tüketicilikten çıksın üreticiliğe geçsin. Anlatabiliyor muyum? Yani pancar para ediyor, şeker para ediyor. Millet artık üreticiliğe özensin yani tüketiciliğe özensin. Zaten herkes tüketiyor.
Eray Yılmaz; Alıştık artık zamlara. Şeker, un, yağ hepsine zam geliyor. Allah sonumuzu hayır etsin. Biz yetişemiyoruz. Fırsatçılar da işbaşında zaten. Allah sonumuzu hayretsin. Çözümü yok. Bu ülkede fırsatçılar olduğu sürece hiç bir şekilde çözümü olamaz. Bu böyle gelmiş böyle gider. Ev, araba, konut, şeker, yağ, un. Marketten alacağın 25 kuruşluk sakız bile bugün 1 lira. Yazık günah. Bu ülke Allaha emanet.
Osman Çetin; Akşam yatıyoruz zam, sabah kalkıyoruz zam. Her şeye zam geliyor. Milletin alım gücü düştü. Enflasyon başını aldı gidiyor. Ülkenin durumu çok kötüye gidiyor. Enflasyonun düşürülmesi lazım. Yetkililerden bir çözüm yok.
Cihan Şahin; Emekli maaşı 4 bin TL oldu. Bu nasıl emekli maaşı ben anlamadım ki. Bu ücretle nasıl geçineceğiz, nasıl karnımızı doyuracağız? Ben AK Partiye kuruldu kurula oy veriyorum. Şu an verdiğimize pişman ettirecekler. Zamlar aldı başını gitti. Emekli hiçbir şeyi alıp da yiyemiyor. Bu devletten mi oluyor, milletten mi oluyor? Bu nasıl oluyor anlamadık. Parti yöneticilerinin denetlemesiyle çözüm bulunabilir. Cumhurbaşkanımız konuşuyor, sabahleyin zam geliyor. Ucuzlayacak diyor, esnaf zam yapıyor. Memurlar bu durumda ceza yazacak. Ama ceza yazılmıyor. Haraç alan memurlar olabilir. Cezanın yazılmaması bundan kaynaklı sanırım. 6 ay önce aldığın ürün şuan 5 misli fazlaya satılıyor. Yediğimiz peynir 45 TL olabilir mi? 4-5 ay önce peyniri 16 TL’ye, 22 TL’ye alıyordum. Şuan 45 TL. 4 ay önce bir makarnayı 2 TL’ye alıyorduk. Şimdi 6,5 TL olmuş. Dün Cumhurbaşkanı konuştu. Tekrar artıp 7,5 TL oldu. Bu zenginlere verilecek ceza. Cumhurbaşkanını düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Efdal Nemli; Ben pancar ekicisiyim. Geçen sene pancarı 415 bin TL’ye pancar sattım. Fabrikalar ise benden aldığı pancarın fiyatını ne hikmetse 800-900 bin TL’ye çıkardı. Anlaşılır gibi değil. Daha da zam geleceği gözüküyor. Önümüzü kimse göremiyor. Şu anda biz pancar ekeceğiz. Maliyetlerin çok yüksek olduğunu görüyoruz ve ekmek için çekiniyoruz. Yani biz üretmezsek tüketici ne yapacak? Onu da merak ediyoruz. Biz üretmek için çok büyük zorluklar çekiyoruz. Devletin desteğini bekliyoruz. Yani bu şekilde olması mümkün değil. Günlük zamlarla ülke idare edilmez. Bu zamları devletin bir şekilde durdurması lazım. Artı toz şeker mi durdurulur? Piyasaya denetleme kurumu mu oluşturulur? Bir şekilde bunu durduracaklar. Pancarın kilo fiyatının bin 300 bin 400 olacağı söyleniyor. Piyasa ona göre kendini yeniden yapılandıracak. Tabi ki şekere zam gelecek. Bin lira olduğu zaman, bugün 2-3 bin lira olacak. Yani torbası 3 bin olacak. Olmak zorunda. Bizde daha zor ekeceğiz. Şu anda ben 1 ünite tohumu 5 milyon liraya alıyorum. 1 litre mazot 24 lira olmuş. İşçilik gideri de var. Bölgesel tarım yapılması çözüm olabilir. O tarımlara destekler verilmesi lazım. Hele hele de sanayi ürünlerine, bilakis dışa bağımlı olan ürünlere destek verilmesi lazım. Mazotun gemilere, yattaki limanlara nasıl veriliyorsa bize de öyle verilmesi lazım. Yattaki limandaki tekneler ne işe yarıyor? Ben üretiyorum, o ne yapıyor? O da zengin gezdiriyor.
Mehmet Altınok; Dünyanın her yerinde kriz var. Ülkemiz üzerinde oynanan birtakım siyasi oyunlar var. Her zaman sosyal medyadan izliyoruz. Domatesleri, biberleri, salatalıkları, sebzeleri kamyon, kamyon döküyorlar. Bizim insanımız bunların bir tanesini atmaz, israf etmez. Sanırım bunlara bir yerlerden bir takım şeyler geliyor. Onun için ülkeyi kaosa sürüklemek istiyorlar. İnşallah bunu başaramayacaklar. Bugün Türkiye Şeker Fabrikaları genel müdürü çıkıyor ve depolarda şekerin olduğunu söylüyor. Ama millete yansırken nasıl pahalı oluyor, buna akıl erdirmek bile zor geliyor. Allah'ın izniyle bu şeylerden kurtulacağız.
Arif Üstüntaş; Pahalıda olsa da alıyoruz, ucuzda olsa da alıyoruz. Şu durumda önüne geçmenin imkânı yok. Mesela borcumuz ne diyoruz? 100 TL diyorlar. İtiraz edemiyoruz, ücreti ödüyoruz.
